Amerika-Türk koalisyonu eski başkanı Lincoln Mccurdy, CNN TÜRK dış haberler muhabiri Hilken Doğaç Boran`a konuştu.
Mccurdy, ?Yunan Amerikalılar ve Ermeni Amerikalılar Kongre`de kendi gündemleri için mücadele ediyor. Ne demokrat ne de Cumhuriyetçi partide bir tane bile Türklerin tarafını anlatabilecek Amerikalı Türk yok? diyor!
İŞTE SÖYLEŞİNİN TAMAMI:
Başkan Biden`ın sözde Ermeni Soykırımı hakkındaki duruşu ne? 24 Nisan`da Soykırımı resmen kabul ederse ne olur?
MCCURDY: Başkan Biden senatörlük döneminde Ermeni Soykırımı tasarına destek vermişti. Yunan-amerikan ve Ermeni-amerikan toplumlarına da yakın. Geçmişini göz önünde tutarak 24`ünde Soykırım gelimesini kullanmasını bekliyorum. Ama bu 2019`da Kongre`nin geçirdiği Soykırım kararından farklı olmayacaktır. Tabii ki Türkiye- Amerika ilişkilerini zedeler. Zaten şu anda kırılgın bir durumda. İki ülke arasında diyalog ve güveni zedeleyecek bir hamle olur.
Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkinin kırılgan olduğunu söylediniz. Başkan Biden`ın Soykırım Kararı bu ilişkiyi nasıl etkiler?
MCCURDY: Geçmişte Rusya, Fransa ve Almanya da bu kararı aldı ve buna rağmen ilişkiler sürdü. Amerika ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler çok derin olduğu için büyük bir kopma olacağını sanmam. Ama dostluğu güçlendirmek yerine gerilimi artıracak bir karar olur. İki ülkenin S-400`ler, Suriye, Afganistan ve Kafkaslar gibi birlikte çözmesi gereken sorunları daha da zorlaştırır.
Bu karar Amerika`daki Türk ve Ermeni toplumlarını nasıl etkiler peki?
MCCURDY: Türk Amerikan toplumu Ermeni Amerikalılar tarafından sürekli tacize uğruyor. "Soykırım" kelimesinin kullanılmasının, Ermeni Amerikalılar arasındaki radikalleri daha da cesaretlendirmesinden endişeliyim. Özellikle Kaliforniya ve Masaçusets`teki Amerikalı Türklerin daha da fazla nefret saldırılarına maruz kalabilir.
Sizce Amerika`nın bu konuda tavrı ne olmalı? Soykırım denmeli mi denme-meli mi?
MCCURDY: Amerika kitabın tek sayfasına değil, tamamına bakarak karar vermeli. Tarihin bu karanlık döneminde tüm halkların çektiği eziyetleri görmeli ve tanımalı. Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler hepsi çok çekti. Yalnızca Hristiyanların çektiği acıları öne çıkarmak, diğer gruplara haksızlık olur. Ayrıca uzun vadede barış ve istikrara da köstek olur. Herkesin acısını tanımalı ve halkları bir araya getirmeliyiz ki bunları birlikte tartışabilelim. Bu ülkede Amerikalı Türkler`in siyasi arenaya adım atması gerek. Bugüne kadar sadece 12 Amerikalı Türk kamu görevine seçildi. Ve hepsi de yerel seviyelerde. Hiçbir Amerikalı Türk eyalet ya da federal hükümet seviyesinde görev almadı.
Amerikalı Türklerin siyasi arenada, siyasi kulüpte yer alması ve hikayelerini anlatması gerek. Şu anda bu kulübün dışındalar. Bu yüzden siyasiler bu meseleleri tartışırken yalnızca siyasetin içindekilerin fikirlerini duyuyor. Yunan Amerikalılar ve Ermeni Amerikalılar Kongre`de ve kendi gündemleri için mücadele ediyor. Ne demokrat ne de Cumhuriyetçi partide bir tane bile Türklerin tarafını anlatabilecek Amerikalı Türk yok.
Amerikalı Türkler siyasete girebilirse diyaloglar daha dengeli olur. Bu ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler de olumlu yansır. Bir Amerikalı Türk`ü Kongre`ye seçtirmek için çok uğraşıyoruz. Hedefimiz Türkiye Cumhuriyeti`nin 100. yılı olan 2023`e kadar bunu başarmak. Şu anda 10 bin Türk Kampanyası`yla çalışıyorum. Bu Amerika genelindeki 5 Türk - Amerikan siyasi eylem komitesinin ortak girişimi. Amerikalı Türkleri Amerika`da siyasete atılma konusunda teşvik ediyoruz, onları eğitiyoruz. Amerikalı Türkler bu ülkede muazzam başarılar elde etti, ancak yeterince siyasi temsil bulamadı. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Tabii ki bu zaman alacak ama ileride işlerin daha da iyileşeceğinden eminim.