2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya'da, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretiliyor. Bu nedenle 'Türkiye'nin tahıl ambarı' olarak bilinen ve kuraklık tehlikesiyle karşılaşan Konya Ovası’nda son yağmur ve kar yağışı çiftçiye can suyu oldu.
'ÇİFTÇİ RAHAT BİR NEFES ALDI'
Son yağışların Konya Ovası çiftçisini rahatlattığını belirten Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, "Konya bölgesi lokal olarak iyi bir yağış aldı. Bizim için çok büyük bir kuraklık devam ediyordu ama mart ayının sonuna doğru başlayan yağmur, sonradan da gelen kar yağışı çiftçiyi 10-15 gün rahatlattı. Çiftçiler çok dardaydı ve son yağışlarla arazideki bitkilerin durumu iyileşti. Geçmişte ekim, kasım aylarında yağmayan yağmur nedeniyle ürünlerin filizlenmesindeki sıkıntı halen devam ediyor. Sahada yüzde 15 ve yüzde 30 arasında bitkinin çıkış kaybı var ve zaman içinde telafi edilemez'' diye konuştu.
'NİSAN VE MAYIS YAĞIŞSIZ GEÇERSE SIKINTI BÜYÜK'
Nisan ve mayıs aylarında ovanın yağış almaması halinde büyük rekolte kayıpları yaşanacağını vurgulayan Kavuneker, şunları söyledi:
''Bu yağışlarla birlikte nisan ve mayıs ayı da yağış alırsa kuraklığı atlatmış oluruz. Ama bu aylarda yağış almazsa aynı sıkıntı devam edecek. Çumra ve Karatay bölgesini besleyen barajlarımızda su yok. Su olmadığı için geçmiş dönemde çiftçilerimize bir duyuru yaptık. 'Su yok, nisan ayında yeşil mahsul ekmeyin' diye uyarılarda bulunduk. Rabbim imdadımıza yetişti. Biz ondan hiçbir zaman ümidimizi kesmedik. '
'SAHADA VERİM KAYBI ÇOK'
Artan gübre fiyatlarına dikkat çeken Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, "Her ne kadar yağış alsak da, mutlaka verim kaybı olacaktır. Çiftçiler istedikleri kadar gübre atamadılar. Çünkü gübre fiyatları bir anda yükseldi. 2 bin 400 lira olan gübre, 3 bin 400 liraya çıktı. Bu yüzden çiftçi gübre kısıtlamasına da gittiği için sahada mutlaka bir kayıp bekliyoruz. Tarlaya attığımız 50 kilo tohumun 25-30 kilosu çıktı 20 kilosu çıkmadı. Bu yüzden çok büyük bir verim kaybı oluştu. Neden biz sürekli olarak dış havzalardan su getirin diyoruz. Çünkü pandemiden dolayı dünyada en stratejik ürün gıdadır. Eğer kendi gıdamızı yeterli hale getiremezsek, para olsa da gıda bulamayız. Tüm dünyada artık herkes stok yapmaya başladı. İthalat- ihracat neredeyse durma derecesine geldi. O yüzden bizim savunma sanayinden sonra yapmamız gereken en önemli yatırım tarım olmalıdır. Tarımı yeniden yapılandırıp, mutlaka ön plana çıkarmamız gerekiyor.''dedi.