ABD Başkanı Joe Biden`ın, Türkiye`nin İstanbul Sözleşmesi`nden çekilmesinin `küresel çapta kadına karşı şiddete son vermeyi amaçlayan hareket için cesaret kırıcı bir geri adım` olarak nitelemesinin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Blinken de sosyal medya üzerinden paylaşımda bulundu.
Blinken, paylaşımında "İstanbul Sözleşmesi derin bir hayal kırıklığı yaratıyor. Küresel olarak, cinsiyete dayalı şiddetle mücadele etmeliyiz ve İstanbul Sözleşmesi gibi araçlar da dahil olmak üzere kadınlar için koruma sağlamalıyız" diye yazdı.
ABD Başkanı Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Sözleşmesi`ni feshetmesini `cesaret kırıcı bir geri adım` olarak nitelemişti. Biden, Ankara`nın İstanbul Sözleşmesi`ne ilişkin kararı hakkında yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye`nin İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi`nden ani ve nedensiz ayrılması derin hayal kırıklığıdır" ifadesini kullanmıştı.
Anlaşmanın ilk imzacısı olan Türkiye dahil dünyanın birçok yerinde kadın cinayetlerinin sayısında artışlar yaşandığını kaydeden Biden, kadınlara yönelik şiddetin sona ermesi noktasında ülkelerin birlikte çalışmaları gerektiğini vurgulamıştı. Biden, "Kadınlara yönelik şiddetin küresel ölçekte son bulmasına yönelik uluslararası hareket için bu kararın cesaret kırıcı bir geri adım olduğu" yorumunu yapmıştı.
Dünyanın herhangi bir yerindeki cinsiyet temelli şiddete herkesin karşı olması gerektiğini ifade eden ve son dönemde Gürcistan`daki kadın cinayetlerini hatırlatan Biden, "Bu durum hepimizi yaralıyor, kadınların şiddete uğramadıkları toplumlar yaratabilmek için daha fazlasını yapmalıyız" ifadelerine yer vermişti.
Dışişleri Bakanlığı Türkiye`nin kadınlara yönelik şiddet ve Aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi`nden çekilmesine dair uluslararası tepkiler hakkında bir açıklamada bulundu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye Cumhuriyeti, haklarının ilerletilmesinde, toplumsal rolünün güçlendirilmesinde ve şiddete karşı korunmasında daima kadının yanında olmuştur. Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadına karşı şiddetle mücadele etme temel amacıyla hazırlanmış bir Sözleşmedir. Bununla beraber, Sözleşme içeriğindeki unsurlar ve çeşitli uygulamalar kamuoyunda hassasiyet yaratmış ve eleştirilere neden olmuştur. Esasen Avrupa Konseyi içinde de pek çok ülkede Sözleşme`ye ilişkin tartışmalar yaşanmakta olup, Sözleşme`yi imzalayan bazı ülkeler, onaylamaktan imtina etmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti`nin Sözleşme`den çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti`nin ulusal mevzuatında kadın hakları en ileri normlarla güvence altına alınmıştır. Ülkemiz bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına karşı şiddete sıfır tolerans anlayışı, ayrıca kadın haklarının daha da güçlendirilmesi ve kadına karşı şiddetle mücadelenin daha etkin sürdürülmesi amacıyla gerekli tüm tedbirleri ilgili kurum ve kuruluşlarıyla birlikte almaya devam edecektir."
Asıl adı "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi, 2011`de İstanbul`da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi`nin 121. toplantısında kabul edildi.
Sözleşme, Türkiye dahil 34 ülke tarafından yürürlüğe konulurken, Ukrayna, İngiltere, Çekya, Slovakya, Moldova, Litvanya, Lihtenştayn, Letonya, Macaristan, Ermenistan ve Bulgaristan sözleşmeyi imzaladı ancak yürürlüğe koymadı.
Avrupa Birliği sözleşmeyi 13 Haziran 2017`de imzaladı. Avrupa Konseyi üyesi Rusya ve Azerbaycan ise sözleşmeyi imzalamayı reddetti.