Altınbaş Üniversitesi’nden Mikrobiyolog Dr. Öğr. Üy. İpek Ada Alver, “Sigara içilen alanlarda, çakmak ve sigara alışverişiyle yapılan temaslar, virüs bulaşma olasılığı riski oluşturuyor. Aynı zamanda küçük alanların ayrıldığı sigara odalarında taşıyıcı bireyler varsa, sigara içerken maskenin çıkartılması ve sigara dumanının ortama üflenmesiyle birlikte sigara dumanında bulunan kimyasallar ve havada asılı kalan partiküller içerisine yerleşen virüsler, damlacık izolasyonu ve solunum yoluyla kişiden kişiye bulaş riskini arttırıyor” diye konuştu.
Özellikle bu alanlarda bulunan bağışıklık sistemi düşük bireylerin Kovid-19 enfeksiyonuna daha yatkın hale geldiklerini söyleyen Dr. Alver, “Maskenin çıkartıldığı, temasın arttığı ve mesafenin azaldığı dar alanlar olan sigara odaları, Kovid-19’a yakalanma riskini arttırdığından önlem alınması gereken yerler” ifadelerini kullandı.
PASİF İÇİCİLER DE RİSK ALTINDA
Sigara ve tütün dumanının formaldehit, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum (pil asidi) ve aseton (oje çıkarıcı) gibi 4 binden fazla zararlı ve toksik kimyasal madde içerdiğine dikkat çeken Dr. Alver, “Aktif içicilerin yanında sigara dumanına maruz kalan pasif içiciler de kronik akciğer hastalıkları, kanser ve özellikle Kovid-19 açısından risk altındadır. Yoğuşan hava içerisinde havada asılı kalan sigara dumanında bulunan kimyasallar ve bu aerosoller içerisinde kendine yer edinen virüs partikülleri, sigara içmeyen fakat sigara ve tütün ürünleri kullananların yakınında ya da sigara odalarında bulunarak bu dumanı soluyan pasif içiciler olarak adlandırdığımız bireylerde de Kovid-19 bakımından risk teşkil etmektedir” uyarısında bulundu.
“SİGARA İÇENLER KOVİD-19’U AĞIR ATLATIYOR”
Sigara ve tütün ürünleri kullananların Kovid-19’a yakalanma açısından daha yüksek risk grubunda yer aldıklarını vurgulayan Dr. İpek Ada Alver, “Sigara içicileri ve Kovid-19’a yakalanma oranlarına bakıldığında, sigara ve tütün ürünleri kullananlarda diğer bireylere göre ACE2 reseptörü sayısının daha fazla olduğu, dolayısıyla sigara kullanıcılarında virüsün hücreye daha kolay ve hızlı giriş yapabildiği belirlenmiş durumda. ACE-2 reseptörünün fazlalığı viral yükün artmasına ve Kovid-19 semptomlarının daha ağır geçirilmesine neden oluyor. Aynı zamanda sigaranın içeriğinde bulunan toksik ve zararlı kimyasallar bağışıklık sistemini baskılıyor, bu durum da Kovid-19 başta olmak üzere pek çok enfeksiyonel hastalığa ve aynı zamanda kronik hastalıklara karşı vücudu savunmasız bırakıyor” diye konuştu.
“SİGARA KOAH’I, KOAH DA KOVİD-19 RİSKİNİ ARTTIRIYOR” Sigara kullananların daha fazla KOAH’a yakalandığı ve ciddi solunum sıkıntısına neden olan KOAH’lı bireylerin de Kovid-19’da ilk sıralardaki risk grubunda olduğunu belirten Dr. Alver, “KOAH kronik olarak seyreden, ek solunum desteğine ihtiyaç duyularak yaşamı tehdit eden ve yatar pozisyonda nefes alamayarak boğuluyor hissi yaratan akciğer rahatsızlıklarından olduğundan, bu bireyler Kovid-19 açısından daha yatkın bir yapıdadırlar. Dolayısı ile sigara kullanımı KOAH’ı, KOAH da Kovid-19 riskini arttırmakta” ifadelerini kullandı.