Bahar aylarındaki kaşıntının sebebi kurdeşen olabilir

Bahar aylarındaki kaşıntının sebebi kurdeşen olabilir

Halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtikerin, göz kapakları ve dudaklardaki şişliklerle beraber görülebileceğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilsu Salih özellikle bahar aylarında dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Stresin kurdeşeni kötüleşt

Halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtikerin, göz kapakları ve dudaklardaki şişliklerle beraber görülebileceğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilsu Salih özellikle bahar aylarında dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Stresin kurdeşeni kötüleştirebileceğini anlatan Uzm. Dr. Salih, depresyon belirtileri yaşayan hastaların mutlaka bir hekime başvurması gerektiğini söyledi.

Kurdeşenin kısa sürede belirip aynı şekilde kaybolabileceğini, fiziksel ve psikolojik olarak yaşam kalitesini etkileyen hafife alınmaması gereken bir hastalık olduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilsu Salih, bahar aylarında daha sık rastlanan bu hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Hastalığa neden olan faktörlerin tespit edilmesinin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Nilsu Salih, “Çeşitli ilaçlar, enfeksiyonlar, stres, bazı gıdalar, solunum yolu ile alınan alerjenler, böcek sokmaları ve eşlik eden sistemik hastalıklar kurdeşen (ürtiker) hastalığına neden olabilir. Hastalığa neden olan faktörlerin tespit edilmesi ve uzak durulması, gerektiğinde uygun medikal tedaviler ile kurdeşen kontrol altına alınabilir” dedi.

“İNSANLARIN YÜZDE 25’İ HAYATINDA BİR KEZ YAŞAR”

Kurdeşenin kırmızı veya deri renginde, kaşıntılı çok sayıda küçük veya büyük boyutlarda kabarmaların (döküntü) gözlendiği bir deri hastalığı olduğunu anlatan Uzm. Dr. Nilsu Salih, “İnsanların yüzde 15 ila 25’i hayatlarında en az bir kez olmak üzere akut kurdeşen atağı geçirmektedir. Bazı kişilerde göz kapakları, dudaklar gibi yumuşak dokularda ödem (şişlik) kurdeşen ile görülebilir. Kurdeşenin çok kaşıntılı, deriden kabarık, kırmızı döküntülerinin olması ve bunların 24 saat içerisinde iz bırakmadan kaybolması en tipik özelliğidir. Ancak atak süresince vücudun farklı bölgelerinde yeni döküntüler çıkmaya devam edebilir” diye konuştu.

“AKUT VE KRONİK KURDEŞEN OLMAK ÜZERE İKİ FARKLI KLİNİKTE GÖZLENİR”

Kurdeşenin akut ve kronik kurdeşen olmak üzere iki farklı klinikte gözlendiğini anlatan Uzm. Dr. Nilsu Salih şöyle devam etti:

“Akut kurdeşen, 6 haftadan kısa süren kurdeşen tablosu. Genellikle ilaçlar, enfeksiyonlar ve gıdalar nedeniyle ortaya çıkar. Erişkin bireylerde en sık neden ilaçlar iken, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları veya vücutta oluşan diğer enfeksiyonlar sonucu gelişir. Gıda kaynaklı akut kurdeşen çocuklarda çoğunlukla süt, yumurta, buğday, kuruyemiş, deniz ürünleri gibi besinlerle tetiklenir ve yaş ile görülme sıklığı azalır. Ayrıca bitki teması, böcek ısırığı gibi nedenlerle de gelişebilir. Akut kurdeşende rutin tanısal testlerin yapılmasına gerek yoktur. Kronik kurdeşen, akut kurdeşenden farklı olarak 6 haftadan daha uzun süren kurdeşen tablosu. En sık 20-40 yaşları arasında görülür ve kadınlarda, erkeklere oranla iki kat daha sık izlenir. İnsanların yaklaşık yüzde 1’ini etkilemektedir. Kronik kurdeşen, altta yatan nedenlere göre kronik ürtiker ve kronik uyarılabilir ürtiker olarak iki başlıkta sınıflandırılır.”

Hastalığın en temel belirtisinin deri döküntüsü olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Salih, “Kaşıntılı, ten renginde veya kızarık, deriden kabarık ve 24 saat içinde kaybolan döküntüler tipiktir. Tüm vücutta görülebilir. Bulaşıcı değildir” dedi.

KURDEŞENİN TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Kurdeşenin tanısı ve tedavisi için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Salih, şu uyarılarda bulundu:

“Kurdeşeni tetikleyebilecek veya alevlendirebilecek etkenlerden uzak durulmalıdır. İlk kez yaşanan kurdeşen atağında veya kurdeşenle beraber gözlenen dudaklarda, göz çevresinde ödem ve nefes darlığı (anjiyoödem) tablosunda dermatoloji uzmanına ulaşmak imkânı yoksa hastanelerin acil servisine başvurulabilir.  Akut kurdeşende birkaç hafta boyunca düzenli olarak alınacak antihistaminikler döküntü ve kaşıntıları azaltmaya yardımcı olur. Antihistaminik seçimi ve günlük dozu, hastalığın şiddetine göre ve kişinin ek hastalığının olup olmamasına göre düzenlenir. Uygun doz antihistaminik tedavisine rağmen iyileşme gözlenmeyen hastalarda damar yolundan uygulanan sistemik antihistaminikler veya kısa süreli sistemik steroid (kortizon) tedaviye eklenebilir. Kronik kurdeşen tedavisi akut kurdeşenden biraz farklıdır. Tedavi hastalık şiddetine göre belirlenir. Antihistaminikler daha uzun süreli ve daha yüksek dozda kullanılabilir. Montelukast, siklosporin, omalizumab gibi farklı sistemik ajanlar tedavide kullanılabilir. Kronik kurdeşen günlük yaşam ciddi etkileyebilir. Stres ve depresyona yol açabilir. Stres de kurdeşeni kötüleştirebilir, kısır bir döngü yaratır. Depresyon belirtileri yaşayan hastalar mutlaka uzman bir hekime başvurmalıdır.”


 



Bahar aylarındaki kaşıntının sebebi kurdeşen olabilir
12.6°