'KILIÇDAROĞLU HAYATININ EN KÖTÜ ESPRİSİNİ YAPTI'
Turan, Meclis’ta basın toplantısı düzenledi. Turan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerine yanıt verdi. Turan, "Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki, 'Sayın Erdoğan benden korkuyor'. Hayatının en kötü esprisini yaptı. Bunu söylediğinde biz ekran başında tebessüm ederken kendi vekillerinin de tebessüm ettiğini gördük. Neymiş beraber Erdoğan ile Kılıçdaroğlu televizyon önünde tartışacaklarmış. Erdoğan çocuk yaşından itibaren, demokrasiyle beraber şeffaf bir hayat sürerek Türkiye’de seçilmişliğin en kıymetli insanlarından biri tanesi oldu. Ancak Kılıçdaroğlu bir gecelik kaset operasyonuyla CHP gibi tarihi bir partinin başına geçerek Genel Başkan oldu. Ne işi var Erdoğan’ın operasyonla Genel Başkan olmuş bir kişiyle. Konu korkma değil, konu denklik meselesidir" değerlendirmesinde bulundu.
'İSTİDİĞİ GÜN İSTEDİĞİ SAATTE BEN HAZIRIM'
Turan, "Sayın Erdoğan, 15 Temmuz'un kahramanı oldu, Kılıçdaroğlu 15 Temmuz akşamı kaçacak yer aradı kahve içerek, televizyondan darbe izledi. Darbenin durdurulmasında en büyük paya sahip olan kişiyle darbeden korkan bir kişinin karşılıklı olarak ne işi var televizyonda. O yüzden bu iddiasının afaki olduğunu ifade etmek isterim. Ama madem Kılıçdaroğlu bu kadar ümitli, bu çağrıyı ben yapıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu istiyorsa ben hazırım, istediği gün, istediği saatte, istediği televizyonda hatta CHP genel merkezinde, istediği gazetecilerle beraber bu daveti göğüslüyorum, karşılamak istiyorum. Kılıçdaroğlu’na soralım, hala partinizdeki tecavüze tacize sessiz kalacak mısınız? Hala 'PYD terör örgütü değil' diyor musunuz? Hala 'Atatürk demem Mustafa Kemal derim' diyen il başkanlarına sahip çıkacak mısınız? gibi birçok soruyu milletimizin huzurunda sorma imkanımız olur. Biz Kılıçdaroğluna hak ettiği cevabı milletimize saygımızdan vermemeyi ya da daha az vermeyi tercih ediyoruz. Bu tarzın tarz olmadığını, Türkiye’nin 90 yıllık partisine yakışmadığını ifade ediyoruz, kendisini daha sağduyulu, daha milletini, birliğimizi pekiştiren bir dile davet ediyorum" diye konuştu.
HDP'Lİ GERGERLİOĞLU'NUN VEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ
Turan, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili, "Milletvekili dokunulmazlığı esastır. Herkesin, tüm vekillerin özgürce fikirlerini ifade etmesi, her türlü absürt fikirleri ifade etmesi esastır, vekilliğin gereğidir. Bazen canımız acır, bazen ağırımıza gider; ancak dokunulmazlık esastır. Ancak Anayasa 83'üncü ve 84'üncü maddeleri bazı istisnaları saymış. Anayasanın 83'üncü maddesi, 14'üncü maddeye atıfla, bazı suçlarda dokunulmazlığın kapsamında olmayacağını ifade etmiş. İçtüzük 135, 136'ncı maddelerde de hangi usullerle bu konunun hayata geçirileceğini görüyoruz" dedi.
'OYLAMA YAPMADIK, KARAR VERMEDİK'
Bugün yapılan işlemin Meclis kararı olmadığını vurgulayan Turan, "Sayın Gergerlioğlu ile ilgili bugün yapılan işlem ne oylamadır, ne karardır ne de benzer hüküm doğuran bir ifadedir. Bugün Meclis Başkanımızın okutmuş olduğu karar Anayasa’nın ve İç Tüzüğün gereği mahkemenin kararının okunmasıdır. Biz oylama yapmadık, karar vermedik. Biz anayasadaki öngörülen sürecin şahitleri olduk. Bir okuma oldu sadece. Konu aslında düz mantıkla meclisin dışında bir konu. Kocaeli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, PKK propagandasından dava açmış Gergerlioğlu ile ilgili. Gergerlioğlu İstanbul Bölge İdare Mahkemesine itiraz etmiş. Bu mahkeme, kararı doğru bularak onamış. Gergerlioğlu Yargıtay’a itiraz etmiş. Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi de bu kararın doğru olduğunu ifade ederek, yerel mahkeme kararını onamış, hüküm kesinleşmiş. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanarak tedbir kararı istemiş. Anayasa Mahkemesi tedbir kararını reddetmiş. Meclis Başkanına bu kararı okumaktan başka hiçbir yol kalmamış" diye konuştu.
'BUGÜN MECLİS ÇALIŞAMADI'
Kararın okunması ardından HDP'lilerin genel kuruldaki tepkilerini değerlendiren Turan, "Bugünkü Genel Kurul'da demokrasiye, adaba aykırı davranışlar hiçbirimizin hak etmediği davranışlardı. Bugün kürsüde konuşamadık, bugün meclis çalışamadı. Usulü olan bir şeyin karşılığında tepki duyulmaması lazım. Mahkeme kararını beğenmeyebilirsiniz. İtiraz yolları var. Fakat Meclis'te Meclis Başkanının anayasanın talimatını yerine getirdiğinden dolayı bu görüntüleri haketmediğini düşünüyorum. Bu görüntüleri milletimizin takdirine bırakıyorum. Kürsüye çıkanı konuşturmayan, sıralara vuran, maddi zarar veren bir tavrın hiç kimseye faydası olmadığı kanaatindeyim. Kandil'e karşı süt dökmüş gibi olanların, milletin meclisinde, milletin vekillerine aslanmış numarası yapanları milletin takdirine bırakıyorum" dedi.