Altunkaya, sektör temsilcileriyle video konferans sistemiyle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Türkiye genelinden geçen yıl toplam 7 milyar 293 milyon 467 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, bu sene 1 Ocak - 14 Mart arası dönemde 1 milyar 579 milyon 26 bin dolarlık ihracata imza atan hububat bakliyat ihracatçılarını kutlayan Altunkaya, şu değerlendirmede bulundu:
"Gelinen süreç gösteriyor ki, 2021 yılı da zorlu bir yıl olarak geçecek. Pandemi nedeniyle yaşanan kriz, daha da derinleşecek gibi görünüyor ve insanların alım gücü dünya genelinde hızla düşüyor. Türkiye`nin sektörümüzle ilgili en önemli pazarı olan Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde insanların satın alma gücünün zayıflaması önümüzdeki süreçte ihracatımızı da olumsuz etkileyecektir. Ayrıca dünya genelinde konteyner sıkıntısı yaşanıyor. Bu durum Türk ihracatçıları da olumsuz etkiliyor. O yüzden yerli ve milli konteyner sistemi geliştirmek zorundayız. Bu konuda ilgili bakanlıklarla sürekli görüş alışverişi yapıyoruz."
"Anadolu topraklarını değerlendirelim" çağrısı
Türkiye`nin üretim, istihdam ve ihracatına sektörel katkı sunmak için üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Altunkaya, "Pandemiye rağmen uluslararası fuarlarda yer alarak dünya pazarlarına yenilikçi ürünleri sunarak pazar paylarımızı arttırmaya çalışıyoruz. Tarımsal üretimin önemi, pandemi sürecinde bir kez daha anlaşıldı." diye konuştu.
Türkiye`nin ,dünyanın en önemli tarım ülkelerinden biri olduğunu aktaran Altunkaya, "Binlerce yıldır Anadolu`nun bereketli toprakları, insanların sağlıklı beslenmesinde rol alan tarımsal ürünler yetiştirilmesinde önemli rol üstlenmiştir. Ülke olarak Anadolu`nun her karışını değerlendirmek, tarımsal alanları ekmek ve tarımsal üretimimizi artırmak zorundayız. Anadolu insanların ihtiyaç duyduğu her türlü tarımsal ürünlerin yetiştirilebileceği iklim ve toprak yapısına sahiptir. Bunu çok iyi değerlendirmek ve global ekonomik sıkıntıların derinleşmeye başladığı bu süreçte bunu üretimimizi arttırarak fırsata çevirmeliyiz." sözlerine yer verdi.