Eskişehir 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği’ne bağlı acil servis ekibinde görevli acil tıp teknisyenleri Hüsnü Hatipoğlu ve Canberk Kılıç ile paramedik Muhammet Kadir Özdemir, geçen şubat ayında, Osmangazi Mahallesi’ndeki evinde yakalandığı koronavirüs nedeniyle solunum güçlüğü çeken hastayı ambulansa alıp, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yetiştirmek için yola çıktı. Trafik yoğunluğu nedeniyle ambulansın tepe lambasını açıp, siren çalan 112 ekibi, hastayı hastaneye yetiştirdi.
'10 BİN LİRA BAĞIŞLA UZLAŞTILAR'
Ancak ambulans ile aynı güzergahta aracıyla seyir halinde olan M.Ö., 112 Komuta Kontrol Merkezi’ni telefonla arayıp, ambulansın tepe lambasını açmadan, siren çalmadan trafikte kontrolsüzce yol aldığını, kırmızı ışıkta uygunsuz olarak geçtiğini öne sürerek, tehdit ve hareketler yağdırdı. Eskişehir 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği de ses ve görüntü kayıtlarıyla birlikte Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık ambulansın güvenlik kameralarını inceledikten sonra M.Ö. hakkında soruşturma başlattı. 'Tehdit' ve 'hakaret' suçunun uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, 112 acil ekibi, şüpheli M.Ö.’nün LÖSEV’e 10 bin lira bağışta bulunması şartıyla şikayetini geri çekti.
Paramedik Muhammet Kadir Özdemir, ihbar üzerine gittikleri evdeki koronavirüs hastasına gerekli müdahaleyi yaparak hastaneye götürmek için yola çıktıklarını anlatarak, "Şoför arkadaşımız trafik kurallarına uyarak tepe lambalarını ve uyarıcı sirenlerini kullanarak trafikte hareket halindeydi. Bu sırada bize karşı şikayette bulunan bir vatandaşımız varmış. Bu vatandaşımız bize karşı hakaret ve tehdit içeren sözlerle komuta merkezine bizi bildirmiş. Bu konu ile ilgili bilgi almak için komuta merkezine gittiğimizde, bizi tehdit eden ve hakaret içeren sözler olduğunu söylediler. Bu konu ile ilgili olarak başhekimliğimiz tarafından adli işlemler başlatıldı. Adli işlemler sırasında bir uzlaştırmacı görevlendirdiler. Biz de ekip arkadaşlarımla şüphelinin LÖSEV'e 10 bin lira bağış yapması halinde şikayetimizi geri çekeceğimizi bildirdik. Kendisi LÖSEV'e 10 bin lira bağış yapmayı kabul etti, biz de şikayetimizi geri çektik” dedi.
Ambulans sürücüsü ve acil tıp teknisyeni olarak görev yapan Canberk Kılıç da yol boyunca herhangi bir olumsuzluk yaşamadığını belirterek, şunları söyledi:
"Vakayı Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne teslim ettikten sonra komuta kontrol merkezinin uygundur bilgisi ile dezenfeksiyon işlemine gittik. Orada ekip amirimizin hakkımızda şikayet olduğunu beyan etmesi üzerine gerekli ‘beyaz kod’ işlemini başlattık. Merkeze araç plakamız verilmiş, uygunsuz bir şekilde seyir halinde olduğumuz belirtilmiş. Bunun üzerine araç kamerasının görüntüleri ve bizim ifadelerimiz alındı. Bir olumsuzluk yaşamadık ancak şikayet eden kişi, uygunsuz hal, hareket ve tavırlarımızın olduğunu, kırmızı ışıkta uygunsuz bir şekilde geçtiğimizi ayrıca ışıklarımızın yanmadığı söylemiş. Mahkeme sürecinde belgelerle haklılığımızı sonuna kadar savunduk. Uzlaştırmacı bize anlaşma için bir istekte bulunabileceğimizi söyledi. Biz de LÖSEV'e 10 bin lira bağış yapması karşılığında uzlaşmayı kabul ettik. Bu kişi LÖSEV'e 10 bin lira bağış gerçekleştirdi."
Ambulanslara trafikte engel olunmaması gerektiğini ifade eden Kılıç, özellikle siren çalarak giden ambulansın acil bir vaka taşıdığının da unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
