Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davanın ikinci duruşması başladı (4)

Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davanın ikinci duruşması başladı (4)

"UZLAŞMAK İÇİN PARA VE EV TEKLİF EDİLDİ"

Sakarya`nın Hendek ilçesinde 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlama ile ilgili açılan davanın ikinci duruşmasında, sanıklar mahkeme heyetine savunmalarını yaptı. Tutuksuz yargılanan fabrika sahibi A.R.E.C.`nin avukatı Mehmet Mangıroğlu, fabrika yönetiminin mağdur ailelerle uzlaşmak için para teklif ettiğini söyleyerek, "Firmanın 30 yıldır avukatlığını yapıyorum. Bu süreçte yaşanan olaylarda taraflarla görüşerek anlaşmayla sonuçlandı. Bu davada ise taraflara 250 bin lira ve ev teklif ettik. Ancak olaya müdahil olanlar oldu. Ailelerin aklını çelenler oldu. Müşteki avukatları tarafından verilen olası kast iddiasına katılmamız mümkün değildir. Bilirkişi raporundaki bilgiler çok zayıf. Bu raporlara katılmıyoruz. Çin Mahallesi`nde çalışan ustanın ifadelerinde kaçıp gittiği söylendi. Usta bayram için gitti ancak salgın başlayınca gelemedi. Bununla ilgili belgeleri sunacağım. Almanya`dan alınan barutlar, sadece barut tozlarıdır. Barut imalatı için yaklaşık 1 milyon lira  civarında teçhizat gerekiyor. Kaldı ki, bununla ilgili bakanlıktan gereken izinler de alınmış değil. Bu sadece soyut bir iddiadır. Müvekkilimin sadece fabrikaya gidip gelen kişi olarak yaşananlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu iddia çok soyut bir iddiadır. Müvekkilim A.R.E.C. doğrudan iş yeriyle çalışması yok. Aile ve iş ortağı olduğu için fabrikaya gider gelirdi. Bu nedenle yaşananlardan sorumlu tutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

"FAZLA MALZEME OLDUĞU SÖYLENİLEN YERDE PATLAMA MEYDANA GELMEDİ"

Duruşmada mahkeme heyeti ve avukatların sorularını yanıtlayan fabrika sahibi Y.C., depolarda kapasitenin üzerinde stok yapıldığı iddiasını reddederek, "Pandemi nedeniyle zaten 70 kişi eksik çalışıyoruz. Ayrıca fazla malzeme olduğu söylenilen yerde bir patlama meydana gelmedi. Söylenilenlerin patlamayla ilgisi yok. Depoda da torpil, mantar vardı. Yılbaşında listemizi bir önceki yıla göre çıkartır ve programlama yaparız. Kosova ve Sırbistan`a sipariş vardı. Onları da yapmaya başlamıştık, Cuma günü kaza oldu. Pazartesi günü mallar yüklenecekti." dedi.

"İŞÇİLER ELLERİNİ VİCDANLARINA KOYSUNLAR, DOĞRU KONUŞSUNLAR"

Fabrikada çalışan işçilerin ifadelerinde kendisi ve fabrika yönetimi hakkında yanlış beyanlar verdiğini öne süren fabrika sahibi Y.C., "Belgeler kayboldu demedim. Savcılık dosyaları aldı. Ben o belgelerin olduğunu biliyorum ancak alınmadı da kayboldu mu, eksik mi alındı onu bilmiyorum. Ayrıca çoğu beni tanır, çoğu eski işçiler. Ellerini vicdanlarına koysunlar, konuşurken doğru konuşsunlar. 2011`deki kazada müfettişler vardı. Onlar gittikten sonra kaza meydana geldi ve iki kişi rahmetli oldu. İdari para ve 15 gün süreyle kapatma cezası aldık. Barutu yurt dışından getiriyoruz. Biri toz, biri de tane barut. İki tane ufak makinemiz var. Kalın gelenleri inceltiyoruz, bizim yaptığımız o. Barut üretmek için bizim fabrikadan daha büyük fabrikaya ihtiyaç var. Barut üretmek öyle iki makineyle yapılacak basit bir iş değil. Barut üretim fabrikası gezilirse görülür" ifadelerini kullandı.

"BENİM SORUNUM VARSA BEN SUÇUMU ÇEKMEYE RAZIYIM"

Fabrikada ustabaşı olarak görev yapan tutuklu sanık E.Ö. mahkemede verdiği ifadesinde patlamanın yaşandığı bölümle kendisinin bir ilgisi olmadığını ve dolayısıyla suçsuz olduğunu öne sürerek şunları söyledi: "İlgilendiğim görev, maytap, torpil, havai fişek ve kağıt sarma bölümleridir. Bu bölümlerdeki çalışmaları kontrol ediyorum. Eksikler varsa gidiyorum. Patlama meydana geldiği yerde benim hiç bir sorunum yok. Çin Mahallesi`nde oldu patlama, oranın sorumlusu ben değilim. Çin Mahallesi`nde çalışmış olsam, benim sorunum olsa, ben suçumu çekmeye razıyım. Fakat benim yetkim yok. Orada herkes elini vicdanına koysun. Herkes beni tanıyor, biliyor. Ben kendi halinde bir insanım. Toplanma alanı idari binanın 100 metre ilerisindeydi. Beni hiç bir şeyde bir yetkim yok. Ben sadece işçileri ve üretim depoları kıyafetleri kontrol ediyordum. Benim işçi alımı ve çıkartma gibi bir yetkim yok. Ben Çin Mahallesi`nin işleyişini bilmiyorum. Çok sık gitmezdim zaten. Çin Mahallesi`nin sorumlusu bir Çinli arkadaş diğeri de Ahmet. Barut üretimi yapıldığına dair bir bilgim yok. İşçilere baskı yapıldığına da şahit olmadım"

"SIFIRDAN BARUT ÜRETİMİ YAPILDIĞINI GÖRDÜM"

Fabrikada sorumlu müdür olarak görev yapan ve tutuklu yargılanan sanık A.A., fabrikada sıfırdan barut üretildiğini iddia ederek "Çin mahallesiyle ilgim yoktur oradaki durum her gün kayıt altına alınır ve Y.C.`ye teslim edilir. Benim orayla ilgim yoktur. Üretilen malzemeler pandemiden dolayı yurt içine ve yurt dışına satılmadığı için depolarda duruyordu ama ne kadar olduğunu bilmiyordum. Barut üretimi yapılırken ayrı ayrı odalar vardı. Barut üretimi odalarında sıfırdan barut üretimini gördüm. Üretim için ön işlemlerin başladığı bir buçuk yıl olmuştur. Öncesinde yapıldığına dair bir bilgim yok. Ne kadar olduğunu bilmiyorum bu konuda da herhangi bir şey sorulmadı. Üretilen barutlar yeşil depoda duruyordu. İş güveliği uzmanı e-devlet üzerinden yapılan başvuru sonrasında bakanlık tarafından yapılıyor. Yetkili değilse o iş yerinde görev yapamaz. Ama B sınıfı uzmanlar 2023 yılına kadar A sınıfı uzmanlar olarak görev yapabileceği ilgili düzenlemelerle sabittir. Çalışanlara fazla mal üretme gibi bir talimatım yoktur. Zaten ben güvenlikten ilgilendiğim için bu konuda yetkili değilim. Çin mahallesinde havai fişek laboratuvarı var. Oralarda misketlerin havai fişeklerin üretimi yapılıyordu. Barut üretimi için iki oda vardı. Oralarda yapılıyordu Çin mahallesinde olup olmadığını bilmiyorum" dedi.

MAHKEME TARTIŞMA NEDENİYLE DURUŞMAYA ARA VERDİ

Tutuklu sanıkların ve avukatların savunma yaptığı sırada, tarafların avukatları arasında çıkan sözlü tartışma nedeniyle mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Salonun düzeninin sağlanmasının ardından duruşmanın kaldığı yerden devam etmesi bekleniyor.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Alişan KOYUNCU