Antalya`da, ellerine kelepçe takarak kendisini darbeden eşini öldürdüğü öne sürülen Melek İ`nin yargılanmasına başlandı.
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Melek İ, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Melek İ, savunmasında, eşinin anne ve babasına başsağlığı dilediğini, çok üzgün olduğunu ama artık korkmadan bütün yaşadıklarını anlatmak istediğini söyledi.
Eşiyle lise yıllarında arkadaşlarının aracılığıyla tanıştığını belirten Melek İ, babasından tokat bile yemediğini ancak Ramazan İ`den sürekli şiddet görmeye başladığını kaydetti.
Eşinin kendisini konuşma bahanesiyle kimsenin olmadığı bir yere götürdüğünü savunan Melek İ, eşinin burada kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, yardım istediğini ama etrafta kimsenin olmadığını öne sürdü.
Eşinin, nişanlıyken de şiddeti sürdürdüğünü, görünür yerlerine vurmadığını vurgulayan Melek İ, yaşadığı olaydan sonra evlenmek zorunda kaldığını belirtti.
Üniversite sınavını kazandığını ve 1,5 yıl boyunca okula gittiğini anlatan Melek İ, eşinin bu süreçte kendisini ailesinden, akrabalarından bile kıskandığını savundu.
Büyük kızına hamile olduğu sırada eşinin başka bir kadını eve getirdiğini ileri süren Melek İ, şunları anlattı:
"Eşim, erkek kardeşinin kız kaçırdığını, kızın yaşı küçük olduğu için eve getirdiğini söyledi. Ben buna itiraz ettim ama kız bizde kaldı. Daha doğum yapmadan kızla yakınlaşmalarına şahit oldum. Öperken yakaladım ve buna bahaneler uyduruyorlardı. Doğum sonrası ben hastaneden çıktıktan sonra eve geldim ve o kız yatak odamda yatıyordu, kızı öyle görünce sinir krizi geçirdim. Kızın evden gitmesini istedim. Bunun üzerine eşim, çocuğum daha bir kaç günlükken beni kabloyla darbetmeye başladı. Çocuğuma zarar vermekle tehdit etti, hatta çocuğumun kafası kanadı. Ben de korktuğum için sesimi çıkarmadım. Kız bizimle 3 ay yaşadı, ailesinin bir televizyona çıkacağını duyunca kızı bir yere bıraktı."
Melek İ, eşinden ayrılmayı düşündüğü ama ailesine zarar vermekle ve çocuklarını öldürmekle tehdit edildiği için evliliğini sürdürmek zorunda kaldığını öne sürdü.
"Rüya görürdü, onu da bahane ederek beni döverdi"
Eşinden korktuğu için gördüğü şiddeti hiç kimseye anlatamadığını savunan Melek İ, "Eşim durduk yere çok şiddet gösterirdi, rüya görürdü onu da bahane ederek beni döverdi. İkinci kızıma hamileyken de hiçbir şey demeden beni ayağımdan çekerek dövmeye başladı, kızım araya girdi, bu sefer onu darbetmeye başladı. Bir gün kardeşime hakaret etti. Ben eşimi alıp eve götürdüm. Biz eve gittikten sonra `sen niye araya giriyorsun` diye beni ütüyle dövdü." dedi.
Melek İ, eşinin Melike adındaki kadınla görüşmeye devam ettiğini, kendisinin buna tepki göstermesi üzerine yine şiddet gördüğünü ve eşinin kendisini kelepçeleyerek balkondan atmaya çalıştığını öne sürdü.
Eşi evde olduğunda çocuklarının ses çıkarmaya korktuğunu aktaran Melek İ, şöyle devam etti:
"Çocuklar ses çıkarmadığı sürece bir şey diyemiyordu. Genelde büyük kızımı dövüyordu ve kızım ağlayamıyordu. Ağladığı zaman ise daha çok dayak yiyordu. Senede 3-4 defa büyük bir şiddeti olurdu. Olay günü çocuklarla oynamaya başladım. Eşim diğer odadan bana mesaj attı. `Biz anlaşamıyoruz, boşanalım` dedi. Ben de `sen bilirsin` dedim. Ardından elinde silahla çocuklarımın da bulunduğu odaya girdi, silahı bana doğrulttu. Çocukları arkama sakladım. Bana `son sözünü söyle, şehadet getir` dedi. Ona yalvarmaya başladım, çocukların olduğunu söyledim. Ateş edeceğini anladım, o sırada silah ateş aldı ve mermi camı deldi. Bu sefer çocuklara doğrulttu. Sonra silahın dipçiğiyle beni darbetmeye başladı. Gördüğüm şiddet sonrası bayılmışım ve gözümü banyoda açtım." dedi.
"Anne sen merak etme, ben kardeşimin kulaklarını kapattım, çok bir şey duymadı"
Melek İ, eşinin kendisine banyoda da elleri, ayakları ve boğazına bağladığı iple şiddet uygulamaya devam ettiğini savundu.
Eşinin, sabah olunca servis için evden çıktığını anlatan Melek İ, "Büyük kızım, `Anne sen merak etme, ben kardeşimin kulaklarını kapattım, çok bir şey duymadı.` dedi. Kızlarım `Anne neren acıyor, çok canın acıdı mı?` diye konuşmaya başladılar. Eşim evden çıkmadan önce `evden dışarıya çıkmayın, geldiğimde sizi öldüreceğim, kapıdan dışarıya adım atmayın` dedi." diye konuştu.
Daha sonra komşuya gidip eşinin silah bırakıp bırakmadığını sorduğunu, olumsuz cevap alınca eve döndüğünü belirten Melek İ, eşinin korkusundan komşusuna bir şey anlatamadığını söyledi.
Bunu üzerine mahkeme başkanı, "Seni dövmüş, şiddet uygulamış, ellerini kelepçelemiş, daha neden korkuyorsun? Devletimizin kadına yönelik şiddete karşı ne kadar hassas olduğunu biliyorsundur, neden yardım istemedin?" sorusu üzerine Melek İ, eşinin, ailesine ve çocuklarına zarar vereceği düşüncesiyle böyle bir yola başvuramadığını belirtti.
Mahkeme başkanının "Şiddet sonrası neden evde oturup bekledin, polise haber vermedin?" demesi üzerine Melek İ, "Ben ölümü göze almıştım. Aileme bir şey yaparsa diye, çok korkuyordum. Beni dövdüğünde çocuklarımın sesi çıkmadığında, çocuklarımı da öldürdüğünü düşündüm ve beni de öldürmesi için çok dua ettim." ifadelerini kullandı.
Eşinin bir süre sonra eve döndüğünü anlatan Melek İ, "Eşim kapıya geldiğinde `Evden gitmemişsiniz, beni başkalarını öldürmek zorunda bırakmayacaksınız` şeklinde sözler söylediğini duydum. Ben de bu sırada odada bulunan silahı aldım. Eşim elimden silahı almaya çalışırken patladı, ben vurulduğumu sandım. Gözümü açtığımda onu kanlar içinde gördüm ve hemen 112`yi arayıp eşimi vurduğumu belirterek, gelmelerini istedim." dedi.
Melek İ, eve gelen jandarmaların kelepçeyi çözdüğünü söyledi.
Öte yandan sanık Melek İ`nin, savunmasını yaptığı sırada sık sık gözyaşı döktüğü görüldü.
Tanık ifadeleri
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ramazan İ`nin annesi Esma İ, sanığın cezalandırılmasını istediğini söyledi.
Melek İ`yi daha önce gözü morarmış şekilde gördüğünü belirten Esma İ, "Oğlum onu dövdüyse bunun karşılığı can almak mı? Ben onların kavgasına şahit olmadım." dedi.
Melek İ`nin kardeşi Nimet Ç. ise ablasının Ramazan İ. tarafından tecavüze uğradığını bildiğini anlatarak, "Kimseye söyleyemedim, küçüktüm. Ben böyle bir şeyde ne yapacağımı bilemedim. Ailem, amcalarım, babam ne der, bilemedim. Bu durum yok saymaya karar verdim" diye konuştu.
Nimet Ç, ablasının evliliği süresince birçok kez şiddet gördüğünü kaydetti.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 2 Nisan`a erteledi.
Avukat Onaran: "Melek hıçkıra hıçkıra savunmasını yaptı"
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan sanık Melek İ`nin avukatı Ahmet Onaran, "Melek İ`nin bu suçu işlemek zorunda bırakıldığına, meşru müdafaa kapsamı içerisinde bırakıldığına inancımız sonsuzdur. Melek hıçkıra hıçkıra savunmasını yaptı." dedi.
Bir sonraki duruşmada dosyaya çok önemli bilgi ve belgelerin gireceğini aktaran Onaran, olayın asıl görgü tanıklarının dinleneceğini vurguladı.
Melek İ`nin babası Menderes Ç. ise her zaman kızının arkasında olduğunu söyledi.
Servis şoförü Ramazan İ`nin (32), Döşemealtı ilçesinde ellerine kelepçe taktığı eşi Melek İ`yi 7 Ocak`ta darbettiği, ertesi gün kadının sabah saatlerinde işe gidip gelen eşini av tüfeğiyle öldürdüğü ileri sürülmüştü. Melek İ, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Hazırlanan iddianamede, Melek İ. hakkında, "haksız tahrik" indirimi uygulanarak 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Gülsem Adam