Hattat Klinik’ten Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, günümüzde bazı erkeklerin genç yaşta cinsel gücü düşerken bazılarının ise ileri yaşına rağmen performansını koruduğunu söyleyerek bunları tetikleyen etmenlere ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verdi.
Obezite, diyabet, damar hastalıkları, kalp sorunları, inme-felç, eklem problemleri, hafıza-konsantrasyon sorunları gibi yaşlanma problemlerinin giderek daha erken yaşlarda görülmeye başlandığını hatırlatan Prof. Dr. Hattat, “Yaşam tarzı yanlışları bunu tetikliyor. Örneğin, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, aşırı alkol ve sigara kullanımı gibi yaşam tarzı yanlışlıkları, aşırı stresi de buna ekleyebiliriz. Kliniğimize 30’larında 80 yaşındaki bir erkeğin seks hormonlarına sahip birçok genç başvuruyor. Bu erkekler bazen yirmili otuzlu, bazen kırklı yaşlarda cinsel isteksizlik, sertleşme kaybı, boşalma problemleri yaşıyor. Genç yaşlardan itibaren cinsel gücü arttırmaya yönelik tedaviler, tavsiyeler ve yaşam tarzı düzenlemeleri veriyoruz” dedi.
YAŞAM TARZI ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Hattat, 35-40 yaş civarındaki pek çok erkek hastanın cinsel gücünün düştüğünden şikayet ettiğini belirterek, “Birçoğu da performans endişesinden muzdarip. Maalesef çoğu kişi uzun yaşam genlerine sahip değil. Bu nedenle şanslı genlere sahip olduğunuzu ümit edip sağlık kontrollerinizi aksatmak doğru değil. Sonuçta birçok hastalık, yaşam tarzı ve çevresel faktörler nedeniyle oluşuyor. Cinsel sorunlarda da bu durum geçerli. Hem geç yaşlanmak hem de cinsel gücü uzun yıllar devam ettirmek istiyorsanız genetik mirasınızı, geçirdiğiniz hastalıklarınızı, ilaçlarınızı, yaşam tarzınızı incelemeli ve sağlıklı yaşam tercihleri yapmalısınız. Yoksa erken yaşlardan itibaren testosteron kaybı, sertleşme sorunu ve daha pek çok cinsel soruna yakalanabilirsiniz” diye konuştu.
“SORUNLAR VÜCUT SAĞLIĞINIZLA İLGİLİ FİKİR VERİR”
35-40 yaşındaki erkeklerin mutlaka cinsel check-up yaptırmaları gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Hattat, “Böyle bir kontrol hem var olan cinsel sorunların nedenlerini bulmamıza yardımcı olur, hem de fark edilmeyen fonksiyon düşüşlerini ortaya çıkarır. Cinsel bölge erkek vücudunun bir barometresidir. Buradaki her sorun size genel vücut sağlığınızla ilgili fikir verir. Penis damarlarınızda sorun varsa veya testosteron hormonunuz düşükse 5 yıl içinde bir kalp, damar sorunu yaşamanız çok olasıdır. Bu nedenle hekiminize danışarak cinsel bölge sağlığınızı kontrol ettirin” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hattat, “Testosteron hormonu 30'lu yaşlardan itibaren düşmeye başlar. Özellikle vücut yağı yüksek, bel çevresi kalın erkeklerde ve yüksek stresi olanlarda bu düşüş hızlanır. Zamanla artan cinsel isteksizlik görülebilir. Sabah sertleşmelerinin kalitesi azalabilir, zihinsel uyarılma düşebilir. Böyle bir kontrolde erkeklik hormonlarınız yanı sıra cinsel bölge damar ve nörolojik sisteminiz, prostat sağlığınız dahi bakılabilir” dedi.
DİYABET, YÜKSEK TANSİYON, YÜKSEK KOLESTROL…
Cinsel bölge damarlarında hafif yaşlanma belirtilerinin oluşabileceğini aktaran Prof. Dr. Hattat, “Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara bu yaşlanmayı hızlandırır. Sonuçta ilerleyen dönemde sertleşmeyi sağlamada veya sürdürmede güçlük başlar. Aynı şekilde cinsel bölgede nörolojik sistemde de ileti hızı düşüş gösterir. Dokunmatik uyarılara daha zor yanıt alınmaya başlar. Yoğun alkol tüketen erkeklerde ve şeker hastalarında bu etki daha çok görülür. İki sertleşme arasında geçen süre yavaş yavaş uzamaya başlar. Yani aynı gece üst üste performans göstermek zorlaşabilir. Bu durum erken boşalmadan dolayı ikinci sertleşmeyi sağlamak isteyen erkekleri zorlar” diye konuştu.
DESTEK TEDAVİLER KULLANIN
40 yaş civarında prostat bezinin büyümeye başladığını hatırlatan Prof. Dr. Halim Hattat, “İdrar yolu sıkıntıları, boşalma sorunları ve cinsel ağrı görülebilir. Performans endişesi ve başarısızlık korkusu yükselir. Bu nedenle bitkisel haplara veya sertleşme ilaçlarına psikolojik-fiziksel bağımlılık gelişebilir. Cinsellik için risk teşkil eden metabolik parametreler de değerlendirilir. 35-40 yaşındaki bir erkeğin önünde cinsel olarak aktif kalabileceği uzun yıllar var. Hatta şekli, süresi ve yapılan davranışlar değişse de cinsel hayat 100 yaşına kadar bile devam edebilir. Burada önemli olan vücudunuzdaki fizyolojik değişimleri bilmeniz, doğru yaşam alışkanlıkları ve gerektiğinde hekim kontrolünde medikal tedavilerle cinsel fonksiyonlarınızı desteklemenizdir. Sertleşme sorunu, erken boşalma, cinsel isteksizlik, testosteron eksikliği ve prostat hastalıklarına karşı hazırlıklı olmak önemli. Tansiyon, kalp, şeker, böbrek, prostat hastalarının daha dikkatli olmaları şart. 35 yaşından sonra düzenli olarak cinsel check-up yaptırın, cinselliği etkileyen metabolizma parametrelerini düzenleyin ve destek tedaviler alın. O zaman gençlik performansı uzun süre devam edecektir” ifadelerini kullandı.
