İstanbul`un yoğun trafiğinde hastaları hayatta tutmak için çalışan kadın ambulans şoförleri...
- Onlardan biri de, 27 yaşındaki Ebru Akıncı Gedikli. "Benim hastamı sen götürme, kaza yaparsın", "Boyundan büyük arabayı nasıl kullanacaksın?", "Sen sürücü değilsindir, başkasıdır ondan almışsındır" diyenlere, hatta trafikte yuhalayanlara rağmen işini tutkuyla yapıyor.
- Koronavirüse yakalanıp günlerce çocuğunu göremeyen Gedikli, "Oğlum ben ambulans sürüyorum, hastaları hastaneye götürmem lazım dediğimde, `Tamam o zaman sen hastaları hastaneye götür anne` diyor" dedi.
Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Güven USTA-Ali AKSOYER/İstanbul,
İSTANBUL`un çileden çıkaran trafiğinde her gün onlarca hastayı hayatta tutmaya çalışan kadın ambulans şoförleri, "Benim hastamı sen götürme, kaza yaparsın", "Boyundan büyük arabayı nasıl kullanacaksın?" gibi tepkilere rağmen, mesleklerini özveriyle ve ilk günkü tutkuyla yapıyor, hastalarını en hızlı şekilde hastaneye yetiştirmek için, zamanla yarışıyorlar.
SAYILARI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Yirmibirinci yüzyılda yaşıyor olsak da hala pek çok toplumda olduğu gibi, Türk toplumunda da meslekler, bazı kişiler tarafından "Kadın işi" ve "Erkek işi" diye ikiye ayrılıyor. Genel olarak kadın işi yapması kolay ve daha niteliksiz olarak görülürken, erkek işi dedikleri ise kimilerine göre sorumluluk gerektiren ve daha nitelikli meslekler olarak anılıyor. Şoförlük de, özellikle Türkiye`de yaygın olarak erkeklerin yaptığı bir iş gibi görünse de, son yıllarda ülkenin farklı yerlerinde kadın otobüs, minibüs, taksi şoförleri görülmeye başlandı. İnsanların pek de görmeye alışkın olmadığı bu durumu, zamanla büyük bir kesim benimsedi. Kadınları yaygın olarak görmeye alışkın olmadığımız bir diğer iş de, ambulans şoförlüğü. Ancak onlar da bu işi başarıyla yapıyor ve her geçen gün sayıları artıyor. İstanbul`da da kadın ambulans şoförleri, çileden çıkaran trafiğe rağmen, hastaları hayatta tutmak için canla başla çalışıyor.
"BOYUNDAN BÜYÜK ARABAYI NASIL KULLANACAKSIN?"
Küçükçekmece 11 No`lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu`nda görevli olan 27 yaşındaki ambulans sürücüsü Ebru Akıncı Gedikli, tabuları yıkan kadınlardan yalnızca bir tanesi. Paramedik mezunu olan Akıncı Gedikli, anne olmadan önce özel sektörde hemşire olarak çalıştı ancak doğumdan sonra işine kısa bir ara verdi. Yeniden iş hayatına döneceğinde ise kariyerini ambulans sürücüsü olarak devam ettirmeye karar verdi. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan Akıncı Gedikli, yaklaşık 2 yıldır direksiyonun başına geçiyor, hastalarını en hızlı şekilde hastaneye ulaştırmak için, İstanbul`un kaotik trafiğiyle mücadele ediyor. Ancak mücadele ettiği sadece trafik değil. Onunla gurur duyanlar olduğu kadar, "Benim hastamı sen götürme, kaza yaparsın", "Boyundan büyük arabayı nasıl kullanacaksın?" diyenlerle de, trafikte onu yuhalayanlar da başa çıkıyor.
YAKLAŞIK 2 YILDIR ŞOFÖRLÜK YAPIYOR
Asıl işinin ambulansın kabininde çalışmak olduğunu ancak şoförlüğü tercih ettiğini ifade eden Akıncı Gedikli, bu işe nasıl başladığını şöyle anlattı: "Şu anda İstanbul 112`de ambulans şoförlüğü yapıyorum. Yaklaşık 2 yıl oldu. Ben anneyim aynı zamanda. Daha önce özel sektörde çalıştım, acil servislerde hemşirelik yaptım. Anne olduktan sonra 2 yıl kadar ara verdim. Ara verdikten sonra arkadaşlarım, `Ambulans şoförlüğü yapabilir misin?` diye sordular. Denemek istedim, neden olmasın dedim. Bizi bir eğitime çağırdılar, deneme sürüşleri yaptırdılar. Başarılı geçti çok şükür. Birkaç ay süren eğitimlere başladık. Eğitim sürecini de başarılı bir şekilde geçtim. Sonra zaten sahada görev yapmaya başladım."
"BOYUNDAN BÜYÜK ARABAYI NASIL SÜRECEKSİN? HASTAMI SEN GÖTÜRME KAZA YAPARSIN DİYORLARö
Babasının ve eşinin kendisine çok destek olduklarını ancak çevresinden zaman zaman olumsuz eleştiriler aldığını anlatan Akıncı Gedikli, "Yakın arkadaş çevresi, eski meslektaşlarım ya da akrabalarımdan, `Nasıl yapacaksın, o erkek işi değil mi, boyundan büyük arabayı nasıl süreceksin?` diye çok tepki gördüm. Bunun yanında trafikteki sürücüler, `Nasıl sürüyorsun, sen sürücü değilsindir, başkasıdır ondan almışsındır` diyorlar. ya da bir hastaya gittiğimizde hasta yakını diyor ki, `Sen sürme arabayı, kaza yaparsın` Ama bunun yanında bazı teyzeler diyebilirim ya da hastasını hastaneye en kısa sürede ulaştırdığım hasta yakınları, özür dileyip teşekkür ediyorlar. Kadınlar genelde gurur duyuyor. Selam veren, alkışlayan da gördüm, yuhalayan da. Ama genellikle erkeklerden bu tepkiyi alıyoruz. Şunu bilmeleri gerekiyor, biz kadınlar erkeklerin yapabildiği birçok şeyi başarabiliyoruz. Bakın ben işimi en iyi şekilde yapıyorum. Kazam da yok çok şükür. Buradayım, işimin başındayımö diye konuştu.
"KORKTUM, BIRAKMAYI DÜŞÜNDÜM AMA SEN BUNU BAŞARIRSIN DEDİM"
Mesleğe ilk başladığında korktuğunu ve İstanbul trafiğinde çok zorlandığını söyleyen Akıncı Gedikli, şöyle devam etti:
"Özellikle annem çok korktu. Nasıl yapacaksın İstanbul`da, o trafikte zaten insanlar araba kullanamıyorlar, kaza yapıyorlar dedi. Biliyorsunuz burada çok fazla nüfus ve araç var. Çok zorlanıyoruz. Yol vermek istemiyorlar ya da peşimize takılıyorlar. Biz mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz ama bunun yanında hızlı da olmamız gerekiyor. Hastaları en kısa sürede ulaştırmamız gerekiyor. Trafik bizi çok zorluyor evet, en başta korktum. Bıraksam mı gibi bir düşünceye kapıldım ama sen bunu başarırsın Ebru dedim ve başardım."
"ERKEKLERDEN BİLE İYİ SÜRÜYORSUN DİYE TEBRİK EDİYORLAR"
Ebru Akıncı Gedikli, doğup büyüdüğü şehir olan Osmaniye`de, kadınların pek araba kullanmadığını anlattı. Araba kullanmayı ise, daha lisedeyken babasının arabasını kaçırarak kendi çabalarıyla öğrendiğini dile getiren Gedikli, "Ambulans şoförü olmak yoktu hedeflerim arasında ama araba kullanmayı çok seviyordum. Benim yaşadığım şehir küçük bir şehirdi. Orada kadınlar pek araba kullanmazlar ama bana da kimse öğretmedi. Ben bir gün lisedeyken babamın arabasını kaçırdım ve dedim ki, `Ben sürerim.` Sonra kendimi geliştirdim. Araba sürmek beni deşarj ediyor. Ambulans şoförü olmak? ilk duyduğumda `Yapabilir miyim?` Diye düşündüm ama başladıktan sonra, ben bu mesleği bırakmam dedim. Normalde kendi mesleğim paramedik olarak arka kabinde çalışmak. Şu anda arkadaşlarım, `Arka kabine geçip çalışmak ister misin?` diye soruyor. Hayır diyorum, ben ambulans şoförüyüm, bu benim mesleğim. O kadar mutlu çalışıyorum ki, işe hep güler yüzle geliyorum, hastalarımın karşısına hep güler yüzle çıkıyorum. Son zamanlarda da zaten herkes bizi gördükçe, `Helal olsun, çok güzel başarıyorsun, erkeklerden bile iyi sürüyorsun` diye tebrik ediyorlar. Seviyorum mesleğimi" dedi.
KORONAVİRÜSE YAKALANDI, 14 GÜN BOYUNCA OĞLUNU GÖREMEDİ
Görevi başındayken Koronavirüse yakalanan Akıncı Gedikli, 14 gün boyunca 3 yaşındaki oğlu Çınar Ayaz`dan uzak kaldı. Ancak oğlunun, annesinin mesleğini çok sevdiğini söyleyen Gedikli, "Oğlum beni bırakmak istemiyor, biraz bana düşkün. `Oğlum ben ambulans sürüyorum, hastaları hastaneye götürmem lazım` dediğimde, `Tamam o zaman sen hastaları hastaneye götür anne` diyor. İş esnasında aradığım zaman, `Anne ambulans mı sürüyorsun?` diyor. Yani benim ambulans şoförü olduğumun farkında. Babası şöyle söylemişti, `Büyüdüğünde ne söyleyecek, annem ambulans sürüyor mu diyecek?` ben de diyorum ki, `Evet, gururlu bir şekilde annem ambulans şoförü diyecek.` Çünkü şu an o benim yaptığım işi seviyor. Bu yaşında seviyorsa, büyüdüğünde daha da gurur duyacağına inanıyorum. Bu dönem çok yıpratıcı geçti bizim için. Ben de kovid geçirdim. Biraz şanslıydım, evim altlı üstlüydü. Oğlumdan ayrı kaldım. 14 gün boyunca oğlumu görmedim. Yukarıdan bana bağırıyor, `Anne neden yanıma gelmiyorsun?` diye. O ağladı, ben ağladım ama çok şükür atlattık. Şu an işimizin başındayız" ifadelerini kullandı.
"24 HASTAYA GİTTİĞİM, ARACIN KOLTUĞUNDAN HİÇ İNMEDEN ÇALIŞTIĞIM ZAMANLAR OLDU"
Özellikle salgın döneminde oldukça yoğun çalıştıklarını anlatan Gedikli, "Biz biraz yoğun bir bölgede çalışıyoruz, Küçükçekmece`de. Burada ortalama 15-16 vakaya gidiyoruz. Kovid-19`un yoğun zamanlarında 24 hastaya gittiğim, hiç aracın koltuğundan inmeden çalıştığım günler oldu. Bazen yemek yemeden çalışıyoruz. Evet yoğun bir bölge ama işi sevdiğin zaman o bile seni yormuyor" dedi. Ambulans Sürücüsü Akıncı Gedikli, trafikte işlerini zorlaştıran sürücülere ise, "Biz zaten konuşarak sizi yönlendiriyoruz. Hayat kurtarmak için sürüyoruz bu arabayı. Zevkimizden sürmüyoruz. ya da heyecanımız için sürmüyoruz. İnsanları kurtarmak için sürüyoruz. Bize yol verin lütfen" diyerek çağrıda bulundu.
"ÇOĞU ERKEK ŞOFÖRDEN ÖNDE GÖRÜYORUM"
1 yılı aşkın süredir Gedikli ile çalıştıklarını söyleyen Paramedik Muhammed Ok, "İlk olarak önyargı ile yaklaştım. Bize ayak uydurabilir mi diye düşündüm. Ama Ebru bize çok iyi bir ekip arkadaşı oldu. Bence önyargıları önemli ölçüde yıktı. Dikkatli ve atik bir şoför. Çoğu erkek şoförden önde görüyorum. Benim diyen erkeği cebinden çıkarır Ebru" diye konuştu.
"ÖNYARGILI YAKLAŞMIŞTIM AMA SONRA KENDİMDEN UTANDIM"
Ekibin bir diğer üyesi olan Paramedik Sabri Kaya ise, şunları söyledi:
"İster istemez önyargılı yaklaşmıştım ama gerçekten sonradan kendimden utandım. İyi bir şoför, dikkatli. Ona güveniyorum. Aracın içinde kendimi güvende hissediyorum."
Görüntü dökümü:
///GÖRÜNTÜ İKİ PARÇA HALİNDE GEÇİLECEKTİR///
-Ambulansa binen ekibin trafiğe çıkması havadan görüntüleri
-Ekibin odalarında vaka beklemesi
-Anonsun gelmesi ve ambulansa hareket etmeleri
-Ambulansa binmeleri
-Ebru Akıncı Gedikli`nin direksiyon başında görüntüleri
-Ekibin vakaya giderken aksiyon kamera ile çekilen görüntüleri
-Gedikli`nin trafikte ilerlemesi
-Adrese ulaşmaları
-Muhabir anonsları(Beyza Nur GÜLER)
-Ambulans sürücüsünün ekip arkadaşları ile röp.
-Aksiyon kameraya yansıyan diyaloglar
-Genel ve detay
Kaynak: Demirören Haber Ajansı