2020, koronavirüs salgını nedeniyle, bütün dünyada dengelerin alt üst olduğu ve deyim yerindeyse "evdeki hesabın çarşıya uymadığı" bir yıl olarak kayıtlara geçti.
Türkiye siyaseti de büyük ölçüde, salgına ilişkin politikalar üzerinden şekillenirken, toplumsal dayanışmaya en çok gereksinim duyulan bu dönemde de, siyasetin dili hiç yumuşamadı.
İktidar ile muhalefet arasındaki en önemli tartışma konularından birisi, yılın ilk yarısında, salgın nedeniyle CHP`li belediyelerin yardım kampanyalarına getirilen yasak oldu.
Yılın sürprizi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın damadı da olan Berat Albayrak`ın Hazine ve Maliye Bakanlığı`ndan, Instagram hesabı üzerinden, sitem içeren mesajlarla dolu istifası oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ittifak ortağı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener`in dile getirdiği, "erken seçim" tartışmaları, 2020`de hiç gündemden düşmediği gibi, gelecek yılın da gündeminde kalmaya devam edecek görünüyor.
Peki 2021`de Türkiye siyaseti nasıl şekillenebilir? Siyasi kulislerde bu konuda dile getirilen beklentiler ve yapılan değerlendirmeler şöyle:
Koronavirüs salgını nedeniyle il ve ilçe kongreleri zaman zaman kesintiye uğrayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 2021`de 7. Olağan Büyük Kongresi`ni gerçekleştirerek, yeni parti yönetimini belirleyecek.
Genel Başkanlık görevini de üstlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yerel seçimlerinde, Ankara ve İstanbul`un da aralarında bulunduğu önemli büyükşehirlerin CHP`ye karşı kaybedilmesinin ardından, seçmenin "değişim" mesajı verdiğini belirtip, bunun gereğini yerine getireceklerini açıklamıştı.
Ancak daha sonra, seçimlerin hemen ardından bir değişime gidilmesinin "zaafiyet olarak algılanabileceği" kaygısı ve 2020`de yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle, değişim hesapları büyük kongreye ertelendi.
Bu süreçte parti yönetimindeki tek değişim, Lütfü Elvan`ın Hazine ve Maliye Bakanı olmasıyla, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı`na getirilen Cevdet Yılmaz`ın yerine, Efkan Ala`nın Genel Başkan Yardımcısı atanması ile oldu.
2018 seçimlerinin ardından atanan cumhurbaşkanlığı kabinesindeki tek değişim ise Cahit Turhan`ın Ulaştırma Bakanlığı`ndan alınıp, yerine Adil Karaismailoğlu`nun atanması ve Berat Albayrak`ın Hazine ve Maliye Bakanlığı`ndan istifasıyla boşalan göreve Lütfü Elvan`ın atanması oldu.
Erdoğan`ın, henüz kesin tarihi netleşmemekle birlikte 2021 bahar aylarında yapılması beklenen 7. Olağan Büyük Kurultay`da, parti yönetiminde kapsamlı değişikliğe gitmesi sürpriz olmayacak.
Şimdiye kadar kabine değişikliğine ilişkin tahminleri boşa çıkaran Erdoğan`ın, parti yönetimindeki değişime paralel olarak, kabinede de kısmi revizyona gidebileceği beklentisi AKP kulislerinde seslendiriliyor.
Ekonomi yönetimindeki değişimin hemen ardından Erdoğan, hukuk ve ekonomi alanında "reform" kararı aldıklarını açıkladı ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, iş dünyası ile görüşerek bu alanda yapılacak düzenlemelere ilişkin önerilerini dinledi.
İki bakanlığın birlikte üzerinde çalıştığı reform paketinin, Ocak ayı içinde AKP Merkez Yönetim Kurulu`nda ele alınması; ardından da teklifin hazırlanarak Meclis Başkanlığı`na sunulması planlanıyor.
Paketin yargı ayağını, Erdoğan`ın 2019`da açıkladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamındaki düzenlemelerin oluşturması beklenirken, ekonomi ayağında ise mülkiyet hakkını güçlendiren ve sözleşme özgürlüğünü genişleten düzenlemelere yer verileceği ifade ediliyor.
İktidarın reform hamlesinin altında, Türkiye`den kaçan yatırımcıyı yeniden getirme arayışının yanısıra, mart ayında Türkiye`ye yaptırımı görüşecek olan Avrupa Birliği`ne, olumlu mesaj verme arayışının yattığına işaret ediliyor.
Muhalefet partileri ise Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala`nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına karşın cezaevinde tutulması, eski CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu`nun "seçilme hakkı ihlal edildiği" kararınına karşın yerel mahkemenin yeniden yargılamayı reddetmesi kararlarını örnek göstererek, yargı reformu sözünü inandırıcı bulmuyor.
Yerel seçimlerde kazandığı belediyelere kayyum atanan HDP, yılın son döneminde MHP Lideri Devlet Bahçeli`nin "kapatılsın" çağrısının hedefi oldu.
Birkaç kez bu çağrısını tekrarlayan Bahçeli`ye, ittifak ortağı AKP`den güçlü destek gelmedi.
Daha önce kapatma davasıyla karşı karşıya kalan AKP`de başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere parti yönetimi "parti kapatmaya karşı" tutumuyla biliniyor.
Ancak ittifak ortağı üzerindeki "özgül ağırlığı"nı her geçen gün daha da artıran Bahçeli`nin ısrarları karşısında AKP`de, kapatma yerine "ara formül" olarak "hazine yardımından mahrum bırakma" veya "teröre destek verenlerin milletvekilliğinin düşürülmesi" seçenekleri de tartışılmaya başladı.
Siyasi partilere dava açılması için ya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nın resen harekete geçmesi ya da Meclis`te grubu bulunan bir siyasi partinin başvurusu ile mümkün olabiliyor.
Son olarak geçtiğimiz günlerde il başkanları toplantısında HDP kapatılsın çağrısını yineleyen Bahçeli, kapatma davası için girişimde bulunup bulunmayacakları yönündeki soru üzerine, "Önce sırasıyla ifade ettiklerimizi bir görelim. Ortaya nasıl bir tavır koyuyorlar. Onları yapalım. Ondan sonra MHP, durduğu sözün arkasında ve arkasında durduğu sözün de gereğini yapacak cesarettedir. Kimse merak etmesin" yanıtını verdi.
Bahçeli`nin bu adımı ne zaman atacağı henüz net değil, ancak yeni yılda tartışmalı konuların başında yer almasına da kesin gözüyle bakılıyor.
Erken seçim tartışması, pandemi koşullarına karşın, 2020 yılı içinde de en çok tartışılan konulardan biriydi.
Yerel seçimlerde elde edilen sonuç ve muhalefeti örgütlemedeki başarısı nedeniyle daha özgüvenli bir siyaset sergileyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, aslında hiç de alışkın olunmayan şekilde iktidara erken seçim çağrısı yaptı.
İttifak ortağı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de muhalefetin erken seçim istemesinin normal olduğunu belirtip, tarih olarak da Haziran 2021`i işaret etti.
Ancak gerek AKP gerekse MHP seçimlerin zamanında; yani 2023`de yapılacağı konusunda ısrarlı söylemini sürdürüyor ki kulislerde de 2021 içinde bir erken seçime çok fazla şans tanınmıyor.
Zira iktidarın, pandeminin yarattığı ekonomik ve sosyal anlamda iyileşme sağlamadan gidilecek bir seçimde, kamuoyu anketlerinde oy oranı düşüş eğiliminde olan AKP`nin iktidarı yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağına işaret ediliyor.
Pandeminin getirdiği olumsuz etkilerin yanısıra, AKP`nin 19 yıllık iktidar yıpranmasını da dikkate alarak kendisinin en avantajlı çıkacağı seçim sistemi değişikliğini yaparak seçim gideceğine dikkat çekiliyor.
Geçen yıldan bu yana Seçim ve Siyasi Partiler Yasası konusunda AKP içinde bir çalışma yürütülmesine karşın, henüz bu konuda bir teklif Meclis`e sunulmuş değil.
AKP`nin olağanüstü bir gelişme olmazsa, erken seçim kararı alması beklenmiyor; ancak ittifak ortağı MHP ile birlikte Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değişikliğini Meclis gündemine getirmesi güçlü olasılık olarak görülüyor.
AKP`den ayrılan Ali Babacan`ın kurduğu DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu`nun başında yer aldığı Gelecek Partisi`nin de içinde yer aldığı "parlamenter sistem" ortak paydasında genişletme hesabı yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nun iktidara yönelik "erken seçim baskısı"nı artıracağı da kulislerde dile getiriliyor.
Siyaset sahnesine yeni katılan Mustafa Sarıgül liderliğindeki Türkiye Değişim Partisi kuruluşunu tamamlarken, CHP içinde parti yönetimine muhalif "Memleket Hareketi" başlatan Muharrem İnce, bir süre önce parti kuracağını açıkladı.
Pandemi nedeniyle ara verdiği yurt gezilerine tekrar başlayan Muharrem İnce`nin yılbaşından sonra parti kurması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini her fırsatta dile getiren İnce`nin parti kurma kararında, kendisini adaylaştıracak bir adres arayışı etkin olurken; Sarıgül`ün daha çok partisini parlamentoya taşıyacak seçim ittifakı arayışı içinde olması muhtemel görünüyor.
Siyasi partiler için bir anlamda "seçime hazırlık" yılı olarak görülen 2021`de yeni ittifak arayışları da gündeme gelebilir. Yeni yıla "reform" gündemi ile giren AKP`nin, Doğu ve Güneydoğu`da kaybettiği oylarını yeniden kazanabilmek için yeni arayışlara girebileceğine işaret ediliyor.
Muhalefet bloğunun başını çeken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nun ise DEVA Partisi, Gelecek Partisi`ni de içine alacak şekilde "millet ittifakı"nı genişletme çabası içinde olduğu konuşuluyor.
Ancak ittifakların nasıl şekilleneceği büyük ölçüde, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ve nasıl belirleneceğine bağlı olarak değişebileceğine de işaret ediliyor.
2018 seçimlerindeki gibi muhalefet bloğunun aday üzerinde uzlaşamaması durumunda, İYİ Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi`nin içinde yer alacağı üçüncü bir ittifakın kurulması da ihtimal dahilinde değerlendiriliyor.
CHP`de, ittifakların geleceğine ilişkin, "İttifaklarla ilgili arayışlar devam edebilir. Mevcut ittifakları sürdürmek ya da güçlendirmek için arayışlar olabilir. Seçim zamanı geldiğinde şartlara göre değişik konumlanmalar oluşabilir. Yeni ittifaklar da kurulabilir. Bizim CHP olarak asıl derdimiz, demokrasi ittifakıdır" değerlendirmesi yapılıyor.
Muhalefet partilerinin tamamına yakını geçen yıl kongrelerini tamamladı. Son olarak Mart 2020`de pandemi koşullarında kurulan Ali Babacan`ın liderliğindeki DEVA Partisi de, büyük kongresini 29 Aralık`ta gerçekleştirdi.
Önümüzdeki yıl AKP ve MHP ile parlamentoda temsil eden siyasi partiler kongre süreçlerini tamamlayarak, kendilerini bir sonraki seçime taşıyacak yönetim kadrolarını belirlemiş olacak.
Bu kapsamda MHP, 13. Olağan Büyük Kurultay`nı 14 Mart 2021`de gerçekleştirecek.