İş adamı Mubariz Gurbanoğlu`na

İş adamı Mubariz Gurbanoğlu`na

Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü`ne (FETÖ) üye olmak suçlamasıyla yargılanan Azerbaycanlı iş adamı Mubariz Gurbanoğlu`nun davasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, Mubariz Gurbanoğlu`nu

Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü`ne (FETÖ) üye olmak suçlamasıyla yargılanan Azerbaycanlı iş adamı Mubariz Gurbanoğlu`nun davasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, Mubariz Gurbanoğlu`nu "Örgüte dahil olmamakla birlikte yardım" suçundan 5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, Gurbanoğlu`nun ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirleriyle tahliyesine de hükmetti. Gurbanoğlu`nun yakınları tahliyeyi duyunca adliye koridorlarında sevinç çığlıkları atarak, birbirlerine sarıldı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi`ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Mubariz Gurbanoğlu getirilirken, avukatları da hazır bulundu. Gurbanoğlu`nun yakınları ve daha önce tanık olarak dinlenen sanatçı Mahsun Kırmızıgül de duruşmaya izleyici olarak katıldı.

SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

Duruşmada savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanık Mubariz Gurbanoğlu'nun örgüt üyesi olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı belirtildi. Gurbanoğlu'nun yurt dışında bulunan okul ve derneklerin varlık ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri amacıyla maddi yardımda bulunduğunun sabit olduğu belirtilen mütalaada, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan cezalandırılması talep edildi. Mütalaada, Gurbanoğlu'nun yurt dışına çıkmamak ve konutu terk etmemek şeklindeki adli kontrol tedbirleri de uygulanması istendi.

GURBANOĞLU: BERAATİMİ İSTİYORUM

Mütalaanın ardından savunmasını yapan sanık Mubariz Gurbanoğlu, "Mütalaayı kesinlikle kabul etmiyorum. Ne FETÖ, ne FETÖ köpeklerine, ne de FETÖ okullarına para vermedim. Beraatimi istiyorum" dedi. Gurbanoğlu'nun avukatlarından Ersan Şen de bir yıldır tutuklu olan müvekkilinin FETÖ'ye yardımda bulunmadığını, iddiaları kanıtlayacak somut bir delil olmadığını belirterek beraatini talep etti. Savunmaların ardından son sözü sorulan sanık Mubariz Gurbanoğlu, "FETÖ denilen namussuz örgüte hiçbir yardımım dokunmadı. 20 bine yakın öğrenciye burs verdim, tek bir FETÖ okuluna burs vermedim. Bu adam sahtekardır. Kendini peygamber gibi görüyor, benim böyle bir adamla işim olmaz. Ben Türk'üm, Atatürk ilkelerine hayatım ben sadece devlet okullarına yardımım bulunmuştur. 15 Temmuz gecesi ben Cumhurbaşkanı ile görüşmüştüm. Ben ne FETÖ'cüyüm, ne de başka bir şeyim. Mezar yerimi bile Türkiye'den satın aldım. Beni kovsanız bile buradan başka gidecek yerim yok. Arkanızda yazan 'Adalet mülkün temelidir' sözünün burada tecelli etmesini istiyorum. Limanlarda onlarca gemim duruyor çalışanlar bir senedir evlerine ekmek götüremiyor. Beraatimi istiyorum" dedi.

5 YIL HAPİS CEZASI VE TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

Mahkeme Başkanı, Gurbanoğlu'na "FETÖ'cü olmadığına karar verdik" dedikten sonra heyetin kararını açıkladı. Mahkeme heyeti kararında, sanık Mubariz Gurbanoğlu hakkında "FETÖ /PDY silahlı terör örgütü içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 5 yıl hapis cezası verdi. Heyet, Gurbanoğlu'nun ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirleriyle tahliyesine de hükmetti. Gurbanoğlu'nun yakınları tahliyeyi duyunca adliye koridorlarında sevinç çığlıkları atarak birbirlerine sarıldı. 

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, Mubariz Gurbanoğlu'nun uzun yıllar iş yerinde birlikte çalışmış olduğu tanıkların beyanlarından, Gurbanoğlu'nun iletişim ve yurt dışı giriş çıkış kayıtları ile açık kaynaklardan temin edilen bilgiler, Mali Suçları Araştırma Kurulu tarafından düzenlenen rapor içeriğinden ve diğer delillerden "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye" olduğunun tespit edildiği öne sürülüyordu. 16 Mart 2020'de tutuklanan sanık Gurbanoğlu'nun, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı olan 667 sayılı KHK ile kapatılan Türk Rus Kültür Vakfı'nın kurucu ve geçici yönetim kurulu üyesi olduğu belirtiliyordu.

İddianamede, bu vakfın kurucu ve yönetim kurulu üyeleri arasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün tepe yönetiminde yer alan, haklarında yakalama kararı bulunan Muammer İhsan Kalkavan ve örgütün temel finans şirketi olduğu belirtilen Koza-İpek Holding'in yöneticisi Hamdi Akın İpek'in de bulunduğu belirtiliyordu. Sanık Gurbanoğlu'nun kullandığı tespit olunan sermaye ortağı olduğu Palmali firması adına kayıtlı olan GSM hatları üzerinden yapılan incelemede, örgütün tepe yönetiminde yer alan ve firari Hamdi Akın İpek ile kamuoyunda 17/25 Aralık süreci olarak adlandırılan dönemden sonra FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gerçek yüzünün ortaya çıktığı, bu yapının silahlı terör örgütü olduğunun anlaşıldığı dönemden sonra da devam etmek üzere toplamda 65 kez iletişimin kaydının mevcut olduğu, yine sanığın kullanımındaki farklı bir hat üzerinden de İpek ile 2 kez iletişim irtibatının daha tespit edildiği kaydediliyordu. Gurbanoğlu'nun yine İhsan Kalkavan, Suat Yıldırım, Hidayet Karaca ile de iletişim kaydı olduğu tespitine yer veriliyordu. Mubariz Gurbanoğlu'nun "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu.

YAKINLARININ SEVİNCİ ADLİYE DIŞINDA DA DEVAM ETTİ

Mahsun Kırmızgül duruşma çıkışında basın mensuplarının soruları üzerine, "Açıkçası çok sevinmedim ben.  Bunca zaman içeri tıkılması anlamsız. Sebepsiz yere, yalan yanlış beyanlarla bu ülkeyi bu kadar seven bir insanın içeriye tıkılması çok yanlış bence. Ev hapsi son derece katı bir karar" ifadelerini kullandı. Gurbanoğlu'nun yakınlarının sevinçleri adliye dışında da devam etti. Azerbaycan bayrağı açan yakınlarından Zenfira Ağayeva, "Bugün hayatımda en sevinçli gün. Kardeşim azat oldu. Şükür Allah'a kardeşim çıkıyor" dedi.