Burcu Özdemir Ocaklı'nın Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen proje kapsamında, Covid-19 salgınının Türkiye'de kuşaklararası dayanışma üzerine etkisi incelendi. Çalışmaya 12 ilden toplam 1070 kişi katıldı. Çalışmada, Covid-19 vakasının görülmesiyle birlikte Türkiye'de uygulanan sosyal mesafe ve sosyal izolasyon, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı bireyler için sokağa çıkma kısıtlamaları, seyahat kısıtlamaları, hafta sonu ve resmi tatillerde sokağa çıkma kısıtlamalarının kuşaklararası dayanışmayı nasıl etkilediği değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda pandemi öncesi ruhsal sağlık durumunu 'kötü' ya da 'çok kötü' olarak betimleyen yetişkin çocukların oranı yüzde 8,1 iken, pandemi sonrası bu oranın yüzde 36,7'ye çıktığı, 65 yaş üstü bireylerde ise bu oranın yüzde 7,5'ten yüzde 33,3'e çıktığı görüldü. İki grup kıyaslandığında ise 18-64 yaş arası bireylerin ruhsal sağlığının 65 yaş üstü bireylere göre pandemi sürecinde daha fazla etkilendiği, yaşlı bireylerin ruhsal sağlık konusunda genç gruplara göre daha dirençli olduğu ortaya çıktı.
'YAŞLILAR RUHSAL SAĞLIK AÇISINDAN DAHA DİRENÇLİ'
Projeye ilişkin bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Ocaklı, araştırmaya katılan 1070 kişiden 536'sının yetişkin çocuk, geriye kalan 534'ünün 65 yaş üstü yaşlı ebeveynden oluştuğunu söyledi. Ocaklı, "Bu araştırma sonucunda biz bazı yapısal değişiklikler olduğunu ve sosyodemografik değişikliklerin olduğunu gördük. Araştırmada öne çıkanlardan bir tanesi sağlık durumundaki değişiklikler. Birincisi fiziksel sağlık; bütün katılımcıların fiziksel sağlığının pandemi öncesine göre çok düşük olduğunu görüyoruz. Pandemi öncesine göre 'sağlığım kötü ve çok kötü' diyenlerin oranında artış gördük. Fiziksel sağlık alanında bu artış yaşlı bireyler arasında daha fazla. Pandemi döneminde kadınların erkeklere göre fiziksel sağlığının daha kötü olduğunu görüyoruz. Ruhsal sağlığa baktığımızda da hem 18- 64 yaş arası yetişkin çocuk grubunda hem de 65 yaş üstü yaşlı grubunda ruhsal sağlığın daha kötü olduğunu gördük. Ama iki grubu karşılaştırdığımızda ruhsal sağlığın 18-64 yaş arası yetişkinlerde daha kötü olduğunu gördük. Yani yaşlılar ruhsal sağlık açıdan daha dirençli diyebiliriz" diye konuştu.
'PANDEMİ DÖNEMİNDE TORUN BAKMA AZALDI'
Bütün bunların kuşaklararası dayanışmaya da yansıdığına dikkat çeken Dr.Öğr.Üyesi Ocaklı, "Kuşaklararası dayanışmadan kastımız, kuşakların birbirlerine verdiği destekler, maddi destekler, pratik yardımlar, ev işlerinde yardım, alışverişte yardım, bir de 65 yaş üstü olup da özellikle bakıma muhtaç ebeveynlere verilen yardımlar. Bu yardımlarda da azalma olduğunu gördük. Kuşaklararası dayanışma örüntülerinde iki kuşağın birbirini ziyaret etmesi sıklığına baktığımız zaman yüz yüze görüşmenin özellikle azaldığını görüyoruz. Özellikle her gün görüşen kişilerin azaldığını görüyoruz. Buna karşın telefonla bir internet tabanlı görüşme örüntülerinin de arttığını söylemek mümkün. Aynı zamanda bayram ziyaretlerinin azaldığını gördük. Verilerimiz geçen sene toplanmıştı. Ramazan Bayramında da Kurban Bayramında da yaklaşık yüzde 40’lık bir oranda ebeveynini ziyaret eden yetişkin çocukların bu ziyaretleri durdurduğunu gördük. Ayrıca araştırma sonuçlarına göre torun bakımı sıklığında da azalma olduğunu görüyoruz. 65 yaş üstü bireylerin toruna bakma sıklıklarında bir azalma var. Pandemi sürecinde ‘hiç bakmıyorum’ diyenlerin oranında da bir artış olduğunu görüyoruz" dedi.
'YAŞLILARA VERİLEN HİZMETLERİN ARTIRILMASINI HEDEFLİYORUZ'
Pandemi döneminde 65 yaş üstü kişilerin fiziksel sağlığının özellikle bozulduğunu hatırlatan Dr.Öğr.Üyesi Ocaklı, "Biz onları covidden korumaya çalışırken aslında başka hastalıklara yakalandığını görüyoruz ve tedbirler kapsamında biraz daha 65 yaş üstü bireylerin serbest bırakılması, biraz daha özgürlüklerinin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anda o yönde bir gidişat var. Ancak özellikle ruhsal sağlığın korunması açısından psiko-sosyal desteğin sağlanmasını çok önemli buluyorum. Toplum ve ruh sağlığı merkezleri bu konuda çalışmalar, taramalar yapabilirler. Online ya da telefonla ruhsal psiko-sosyal destek hatlarının artırılması gerekiyor. Özellikle bakıma muhtaç olan yaşlılara bakım desteğinin sağlanması için yerel yönetimlerin, belediyelerin, STK'ların biraz daha rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Vefa destek gruplarının artırılması, özellikle yaşlı bireylere psiko-sosyal destek verilmesi, ihtiyaçlarının karşılanması, maddi desteklerin özellikle çok artırılması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu sonuçları özellikle Sağlık Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile paylaşmayı düşünüyoruz. Bu sonuçlara göre yaşlılara verilen hizmetlerin arttırılmasını hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.