Yılbaşı gecesinden başlayarak 4 Ocak Pazartesi sabahına kadar sokağa çıkma yasağı nedeniyle 4 gün tüm Türkiye evinde olacak. İstanbul Rumeli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı öğretim üyesi Dr. Zeynep Güler Yenipınar, içinde yılbaşı sofralarının da olduğu bu dört gün için uyardı. Yüksek kalorili beslenme ve hareketsizliğin hızla kilo alımına neden olabileceğini ifade eden Dr. Zeynep Güler Yenipınar, "Bunun için öncelikle yılbaşından önce nasıl beslenmeliyim sorusunu cevaplamak, vücudu yılbaşı sofrası ve sonraki evde kalma sürecine hazırlamak gerekir. Yılbaşına özel yemekler, kuruyemişler, tatlılar şimdiden planlanmaya başlandı. Ancak 4 gün boyunca evde kalınacağı ve günlerimizin hareketsiz geçeceği göz önüne alındığında uzmanlar beslenme için çok dikkatli olmamız gerekiyor" diye konuştu.
"YÜKSEK KALORİLİ BESLENMEYİ AKŞAMA SAKLAMAYIN"
Yeniyıl beslenmesinde yapılan en büyük hatanın sabahtan itibaren hiçbir şey yemeyip kişinin akşam saatlerinde kendine yüklenmesi olduğunu ifade eden Dr. Yenipınar, şunları söyledi:
"Önerileri yılbaşı öncesi, yılbaşı gecesi ve sonrası olmak üzere 3 başlık altında toplamalıyız. Yeni yıla birkaç gün kala metabolizmanızı hızlandırmak ve avantaj elde etmek için günde mutlaka 2.5-3 litre su tüketin. Protein alımınızı yeterli ve dengeli bir şekilde sağlamanız metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Yılbaşı öncesindeki günlerde daha düşük kalorili, daha az yağ ve şeker, daha fazla taze sebze-meyve içeren bir beslenme şekli yılbaşı için güzel bir hazırlıktır. Yılbaşı günü ise kalori kısıtlamasına sabahtan başlamak en doğrusudur. Her gün olduğu gibi kahvaltı, öğlen yemeği ve ara öğünlerin mutlaka yapılmasına dikkat edilmeli ve öğün atlanmamalıdır."
"AĞIR VE ŞERBETLİ TATLILAR YERİNE MEYVE VE SÜTLÜ TATLILARI TERCİH EDİN"
Günün en önemli öğününün akşam yemeği olduğunu hatırlatan Yenipınar, uyarılarını şöyle sıraladı:
"Akşam yemeğinin mutlaka karbonhidrat-protein ve yağdan dengeli bir öğün olmasına dikkat edin. Bunun için sofranızda 4 temel besin grubuna yer vermelisiniz. (et-süt-tahıl-sebze/meyve) Kırmızı et yerine hindi-kaz-ördek-tavuk-balık tercih edin. Pişirme yöntemi olarak yağ ilave edilmeden ve ızgara-haşlama-buğulama-fırında veya yağsız tavada pişirme gibi sağlıklı yöntemler tercih edilmelidir. Yılbaşının olmazsa olmaz diye anılanı hindi dolmasıdır. Eğer bunu tercih ettiyseniz hindi düşük kolesterol bakımından sağlıkla tüketilecek bir besindir. Önerimiz pirinç yerine bulgur kullanmanız olabilir. Yine de hindinin etini daha fazla yemeyi tercih edin. Şarküteri ürünlerine sofranızda yer vermeyin. Sofranızda pilav ve makarnaya mümkün olduğunca yer vermeyin, yiyecekseniz de porsiyonu küçük tutun. Meze olarak sebze ağırlıklı, peynir ya da yoğurtla hazırlanmış az yağlı mezeleri tercih edin. Yemeklerinizi çok hızlı yemeyin. Yüksek yağ içerikli cipsler, çekirdekler, çikolatalar yerine ölçülü olmak koşuluyla sağlıklı tohumlar dediğimiz kuruyemişler, taze-kuru meyveler tüketin. Tatlı yemekten bir saat sonra tüketilmelidir. Ağır ve şerbetli tatlılar yerine meyve ve sütlü tatlılar her zaman tercihiniz olmalıdır."
YILBAŞI SONRASI NASIL BESLENMELİYİZ?
Yılbaşının ertesi günü ise güne bir bardak ılık su ile başlamanın önemli olduğuna dikkat çeken İstanbul Rumeli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı öğretim üyesi Dr. Zeynep Güler Yenipınar, "1 Ocakta kahvaltıyı brunch şeklinde yapın. Güne ara öğünlerle devam edip, akşam yemeğini erken saatlerde yiyin. Erken uyuyun. Bütün gece yediklerinizi sindirmekle uğraşarak yorulan midenizi ve bedeninizi mutlaka dinlendirin. Dışarı çıkamadığınız için ev içinde egzersizler yapın. Midenizi rahatlatmak için rezene, anason, bedenin dinlenmesi için melisa, papatya gibi bitki çaylarını tercih edin. Ayrıca en önemli şey toksinlerden arınmak için yeterli miktarda su tüketimine dikkat edin. Yılbaşı sonrasında evde kaldığınız bu günlerde sabah kahvaltısı hariç diğer öğünleri sebze ağırlıklı, çorba tarzı sulu yemeklerle geçirin. Çok tuzlu, yağlı ve kırmızı et yoğunluğu içeren gıdalardan uzak durun” önerisinde bulundu.