Tarih: 28.02.2021 11:00

Erkeklerin cinsellikte kendilerini en çok kıyasladığı 6 konu

Facebook Twitter Linked-in

Erkeklerin izlediği filmler, okuduğu kitaplar, arkadaş sohbetleri ve internette gezinirken denk geldikleri sayı, süre ve cinsel yaşamlarla ilgili sürekli kendilerini kıyasladığını söyleyen Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, ?Cinsel performansınızı kıyaslamayın bu başarınızı düşürür? dedi.

Hattat Klinik’ten Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, cinsel sağlık açısından kişilerin kendilerini çevresiyle kıyasladığını daha iyi olduğunu düşünüyorsa mutlu hissettiğini dile getirerek, kıyaslamanın sakıncalı olduğunu vurguladı.

EN ÇOK KIYASLANAN KONULAR

Prof. Dr. Halim Hattat’a sıklıkla internette, filmlerde, kitaplarda, arkadaş sohbetlerinde bahsedilen sayıları, süreleri cinsel yaşamlarıyla ilgili erkeklerin kendilerini en çok kıyasladıkları konuları açıkladı.

Cinsel bölge boyunun erkeklerin en çok kıyaslama yaptıkları konulardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Hattat, “Oysa çoğu erkeğin cinsel bölge boyutu cinsel ilişkide tatmin ve zevk getirecek ölçüde.  Zaten cinsel performans açısından en önemli kriter sertleşmenin tam olması ve ilişki boyunca sağlıklı bir süre devam edebilmesi.  Bu olmadığında cinsel bölge de fit ve hacimli gözükmüyor.  Tatmin ve keyif düşüyor.  Sertleşme fonksiyonu dışında anatomik bir eksiklik varsa ameliyatlar ve değişik yöntemlerle cinsel bölge boyu ve hacminde artış sağlanabiliyor” dedi.

Erkeklerin gecede kaç kez sertleştiğini dert ettiğini söyleyen Prof. Dr. Hattat, “İki sertleşme arasında geçen süreye refraktör dönem diyoruz ve bu süre kimi erkekte birkaç dakika kimi erkekte birkaç gün olabiliyor.  Bu süre yaşla da artabiliyor.  Bu nedenle fizyolojik farklılıklara takılmamak ve bir sefer de olsa cinselliğin nasıl geçtiğine odaklanmak gerekiyor” diye konuştu.  

Prof. Dr. Halim Hattat, “1-2 dakika altındaki boşalmaları erken olarak nitelendiriyoruz.  Bunun üstünde bir boşalma süresi varsa, tam bir sertleşme oluşuyorsa, ön sevişme ve birliktelikte uygulanan teknik ve davranışlar ile partneriniz orgazm olabiliyorsa bu memnuniyet verici olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Cinsel ilişki sıklığının çiftlere göre değiştiğini aktaran Prof. Dr. Hattat, “Kimi çift haftada birkaç gün, kimisi ayda birkaç kez beraber oluyor.  Eğer bu sıklık sizin ve partneriniz için yeterliyse ve mutluluk yaratıyorsa başkalarının ne yaşadığını çok da umursamayın.  Ancak periyodik yani belli bir düzende beraberlik yaşamıyorsanız, seks süresi 3 haftayı aşıyorsa veya yılda 10 defadan az seks yapıyorsanız alarm işaretleridir” dedi.

Boşalma sıvısı miktarının ortalama 1-2 çay kaşığı kadar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hattat, “Ancak yaşlanma sürecinde bu sıvının miktarında doğal bir azalma olur. Hatta bazı ileri yaş erkeklerde boşalma sırasında hiç sıvı gelmez” diye konuştu.

Partner sayısının erkeklerin vazgeçemediği bir kıyas konusu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hattat, “Her ne kadar haftada 1-2 kez beraberliği prostat sağlığı açısından öneriyoruz. Ayrıca genç erkeklerde aşırı partner sayısı ve fast food seks olarak tabir ettiğimiz hızlı yaşanan ilişkiler uzun vadede performans endişesi ve sertleşme sorununa yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.

BU AYLARA DİKKAT

Hava şartlarının cinsel yaşamı etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Hattat, “Unutmayın, özellikle bu aylarda kendini yorgun ve halsiz hisseden, odaklanmakta güçlük çeken, uyku problemleri, kas-eklem rahatsızlıklarında artış yaşayan pek çok kişi var. Bu rahatsızlıklar cinselliği de etkiliyor.  Hava şartlarındaki oynamalar, ısı ve nem değişimleri, gündüz ve gece saatlerindeki farklılaşmalar bahar yorgunluğunun ana nedeni. Seks hormonları, vücuttan salgılanan diğer bazı kimyasal ve hormonsal maddeler gibi mevsim geçişlerinden etkileniyor. Ancak özellikle de cinsel yorgunluk sorununuz daha fazla devam ediyorsa bunun altında organik, psikolojik ve sosyal açıdan birçok sorun yatabiliyor” dedi.

“BAHAR YORGUNLUĞU KİŞİYİ SOĞUTUR”

Prof. Dr. Hattat, “Organik anlamda alerjiler, tiroid sorunları, kansızlık, enfeksiyonlar ile depresyon kendini özellikle bahara girişte belli edebiliyor. İş-okul-aile stresi gibi problemler de sizi yorabiliyor.  Bunun yanında aşırı yoğun iş dönemleri, yeni anne-baba olmak, boşanmak gibi sosyal faktörler de ‘bahar yorgunluğu’ şeklinde kendini gösterip cinsellikten uzaklaştırabiliyor. En doğrusu ESWT gibi girişimsel olmayan yöntemlerle penis damarlarını ve sinirlerini yenilemek, penis cildini, kolajen ve elastini desteklemek. Yine penis kaslarını geliştirerek sertleşmede daha hacimli bir penis sağlayan biofeedback sistemleri, penis bölgesinde ödem ve toksinleri temizleyen yeni metotlar baharda cinsel gücü ateşlemek isteyen erkekler için iyi alternatiflerdir” diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —