Antalya`da kimya mühendisi Hasan Ünal, hibrit tohum olarak acı biber çeşidi üzerine yoğunlaştı. 15 yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileriyle görüşen Ünal, biberi yetiştirip Türkiye`nin ihtiyacını karşılayacak derecede üreteceklerinin sözünü verdi.
Çalışmalar sonunda ortaya çıkan kırmızı renkli, ince uzun acı biber, ilk ekimde hastalıklara karşı direnci ve acılığıyla dikkati çekti. Hasan Ünal, acının ana vatanı Meksika`ya yakın Güney Amerika`daki 757 bin kilometrekarelik yaklaşık 20 milyon nüfuslu Şili`nin adını bibere verdi.
Şili biber kısa sürede üretici tarafından da kabul gördü. Kışın seralarda yazın ise tarlada üretilen Şili biber, 15 yılda Şanlıurfa`nın isot biberine rakip oldu. Yılda 72 bin ton piyasaya sürülen bu biberin isottan 50 kat daha acı olduğu belirlendi.
Semt pazarlarında kilosu 15 liradan satışa sunulan ve tüketiciden de büyük ilgi gören biber, kebap restoranlarında közleme biber olarak, kurutulmuş ve pul biber haline getirilmişi ise yemeklerde tüketilmeye başlandı. Şili biberini Antalya`da üreten ve Türkiye piyasasına tanıtan Hasan Ünal, 30 yıldır Türkiye`de üretilen ürünleri geliştirmek ve yeni ürünler ortaya çıkarmak için çalıştıklarını söyledi.
Ünal, Güneydoğu`da çok vakit geçirdiğini ve isot biberin zamanla acılığını yitirdiğini aktardı. İsotun üretim sırasında bitki hastalıklarına dayanıklı olmadığını da tespit ettiğini belirten Hasan Ünal, "Şili biberi isota göre 50 kat daha acı olunca hastalık olmuyor. Bu bitki isota göre 4 kat daha verimli. Çiftçi açısından bir artıdır. Yurt dışına sürekli giderdim. En acı biberleri Şili ve Meksika`da gördüm. İsmini o nedenle Şili koyduk" dedi.
Şili biber üreticisi Mecdettin Sevil, ekonomik açıdan ve üretim için Şili biberin üreticiler arasında çok sevildiğini söyledi. Hem bakımının kolay olması hem de veriminin yüksekliği dolayısıyla Şili biberi üretmeyi tercih ettiğini anlatan Sevil, seradan kilosu 5 liraya çıkarıldığını belirtti.
Semt pazarında ise Şili biberin kilosu 10-15 liradan satılıyor. Tezgahta biberi görenlerin büyük kısmı isot diye satın alırken, büyük kısmı ise tadına bakmaya cesaret edemedi. Şili biber satın alan Hatice Nayir, özellikle ızgarada közleyerek yediklerini söyledi. `İsot biberi` diye satın aldıklarını, ancak sonradan Şili biberi olduğunu öğrendiğini anlatan Nevzat Nayir, "Bir ısırık alınca iştah açıyor. Yemek yediriyor. Çok severim acıyı. Acısız yemek yemem" dedi. Şili biberin pul biber haline getirilmişinin tadına bakan Nayir, "Çok acı. Pul biberi dayanılmaz derecede. Alışık olmayan yiyemez. Pişince güzel yeniliyor" dedi.
Semt pazarında biberi hem satan hem de yiyen Arif Demirli ise, "Her sabah Şili biber yerim. Sağlığımı buna borçluyum. Bana göre isot biber bundan daha acı" dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Alparslan ÇINAR