Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, salgın sürecinde değişime adapte olan, ihtiyaçları çabuk karşılayan bankaların süreci başarıyla geçirdiğini, lojistik ve e-ticaret sektörünün ön plana çıkmasıyla tedarik zinciri sistemlerinin dijitalleşmesi ve finansmanına yönelik çalışmaların hızlandığını, 2021`de yüzde 15-20 civarında büyüme hedeflediklerini söyledi.
Mert, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında muhabirine, Fibabanka ve sektörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan, sosyal ve ekonomik hayatı neredeyse durma noktasına getiren koronavirüs salgınının; yaşam tarzını, iş yapış şekillerini ve alışkanlıkları ciddi şekilde değiştirdiğini ve değiştirmeye de devam ettiğini belirten Mert, mart ayıyla birlikte birçok sektörün evden hizmet vermeye başlamasını, dijital bankacılığın önemini daha da artırdığını vurguladı.
Mert, operasyonel dayanaklılığı iyi olan bankaların bu değişime çabuk ayak uydurduğuna dikkati çekti.
Salgın sürecinin dijitalleşme, mekandan bağımsız çalışma gibi bazı konularda süreçleri hızlandırdığını, hatta bu açıdan değerlendirildiğinde kurumları olumlu etkilediğini ifade eden Mert, şunları kaydetti:
"Pandeminin reel ekonomi ve finansal sistem üzerine yol açtığı olumsuz etki ise inkar edilemez. Ortaya çıkan bu etkiden dolayı da bankaların risk algısı değişerek kredi verme iştahı ve kredi talepleri olumsuz etkilendi. Ancak devlet tarafından alınan tedbirler ve destek paketleriyle birlikte bankalar, tekrar kredi verme eğilimine geçti ve ilk etki de kredi büyümesi yönünde oldu. Burada da maliyet ve likidite yönetimi önem kazandı. Salgın sürecinde değişime adapte olan, ihtiyaçları çabuk karşılayan bankalar bu süreci başarı ile geçirdi. Yine bu dönemde özellikle lojistik ve e-ticaret sektörünün ön plana çıkmasıyla tedarik zinciri sistemlerinin dijitalleşmesi ve finansmanına yönelik çalışmalar hızlandı. Nakit akışının sağlığı açısından finansmana hızlı erişim formülleri, tahsilat kanalları için fintek yatırımlarının ivme kazandığını da söyleyebiliriz.
Fibabanka olarak, bu süreçte müşterilerimizin ihtiyaç duydukları her an ve her yerde yanlarında olma vizyonuyla çalışmaya devam ettik. Amacımız, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik hızlı çözümler sunmak. Diğer yandan, çalışanlarımız için lokasyondan bağımsız esnek ve verimli çalışabilme, organizasyondaki iyileştirilecek noktaların tespiti ve kaynakların doğru kullanımı konularında değişen koşullara hızlı adaptasyona yönelik mekanizmalar kurulması öncelik kazandı."
"Müşteri sayımızı yüzde 27 artırdık"
Ömer Mert, 2020`nin tüm dünya için zor bir yıl olduğunu, bu olağanüstü dönemde Fibabanka olarak, özellikle son iki yılda dijitalleşme kapsamında yaptıkları çalışmalar sayesinde hizmetlerine hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.
Hedefler doğrultusunda 2020 yılında müşteri sayısını yüzde 27 artırarak 2,2 milyonun üstüne taşıdıklarını bildiren Mert, "Bunun yanı sıra faaliyet giderlerimizi de dikkatli bir şekilde kontrol altında tutarak bankamızın sürdürülebilir kar ile istikrarlı bir şekilde büyümesini sağladık. Bu sayede 3. çeyrek sonu itibarıyla 178,6 milyon TL net kar ile karlılık rakamlarında hedeflediğimiz seviyeye ulaştık." dedi.
"Yatırımlarımızı ağırlıklı teknoloji ve veri yönetimi alanında gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz"
Fibabanka Genel Müdürü Mert, 2021 yılı için yüzde 15-20 civarında büyüme hedeflediklerini belirtti.
Perakende sektörünün önde gelen markaları ile yaptıkları iş birliklerinden oldukça olumlu geri dönüşler aldıklarını aktaran Mert, "Amacımız, hedeflediğimiz bu büyümeyi perakende sektöründe yapmış olduğumuz gibi öncelikli sektörlerle iş birlikleri gerçekleştirerek müşteri tabanımızı yaygınlaştırmak ve daha çok müşteriye ulaşmak." dedi.
Mert, artık kurumların büyüme hedeflerinde teknolojinin büyük önem taşıdığını, belirlenen hedeflere ulaşmak için sektör fark etmeksizin teknolojik altyapının bu hedefe cevap vermesi gerektiğini söyledi.
Fibabanka`nın dijital banka olma yolundaki dönüşümünü taviz vermeden gerçekleştirmeyi planladıklarını belirten Mert, "Bu kapsamda yatırımlarımızı da ağırlıklı olarak teknoloji ve veri yönetimi alanında gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz." dedi.
"Hedefimiz, müşteri sayımızı 10 milyona çıkarmak"
Ömer Mert, konvansiyonel bankacılıktan ziyade günümüzün ihtiyaç ve koşulları doğrultusunda dijital bankacılık anlayışını benimsemiş bir banka olarak, dijitalleşme süreçlerinin kendileri için yeni bir konu olmadığını söyledi.
Bankanın salgın döneminde ortaya çıkan ihtiyaçlara ve koşullara karşı oldukça önceden hazır olduğunu belirten Mert, gelişen ve değişen teknoloji karşısında müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin aynı kalmasının beklenemeyeceğini ifade etti.
Mert, devamla şunları kaydetti:
"Bu gelişimin doğal bir sonucu olarak, `yeni` dediğimiz ürün ve hizmetler çok çabuk tüketilir hale gelmiş durumda. Dolayısıyla teknoloji ile direkt bağlantılı olan dijitalleşme süreci aslında hiç bitmeyen, sürekli gelişime açık bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Her geçen gün müşteri sayımız katlanarak artarken, biz onları daha iyi tanımak ve böylece müşteri memnuniyetini artırmak için çalışıyoruz. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak büyük veri ve veri bilimi teknoloji altyapısına yatırım yaptık. Bu doğrultuda 2019`da banka içinde Veri Dönüşümü Programı`nı başlattık ve veriye dayalı karar verme süreçlerini hızlandıracak sistemler kurduk. Bu konudaki odağımızı Veri Yönetimi Ofisi`ni kurarak pekiştirdik. Bu ofis, ileri analitikten veri yönetimine kadar veriyle ilgili ekipleri tek bir çatı altında toplayarak yarattığı sinerji ile bize rekabet avantajı kazandırdı.
Bizim iki farklı dijital yaklaşımımız var. Birincisi, herkesin dijitalden anladığı gibi, mobil bankacılık ve internet bankacılığı gibi şube dışı kanallarımızın geliştirilmesi. Diğeri ise operasyonel olarak banka içi tüm süreçlerimizi dijitalleştirerek tam bir dijital dönüşüm sağlamak. Bunun için bilgi teknolojileri alanında hem insan kaynağı hem de altyapı yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz."
Mert, hızlı büyüyen bir banka olduklarını ve müşteri sayısını 3-4 yıl içinde 10 milyona çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Fiziksel yatırımlar yerine teknolojik yatırımlar yapmaya odaklandıklarını belirten Mert, "Hedefimiz, sahip olduğumuz teknoloji altyapısıyla adeta bankacılık lisansı olan bir teknoloji şirketi haline gelmek. Dijital dünyada sahip olduğumuz güçlü kaslarla bankacılık hizmetimizi aynı potada eriterek müşterilerimizin bankacılık ihtiyaçlarını dijitalleştirerek benzersiz bir bankacılık deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Fibabanka olarak, müşterilerimizi gruplar halinde segmentasyon yapmak yerine her müşterimizin tek ve özel olduğuna inanarak kişiye özel bankacılık anlayışı geliştiriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Finberg`in fon büyüklüğünü stratejimiz çerçevesinde artırmayı planlıyoruz"
Fibabanka Genel Müdürü Mert, az şubeli olmanın avantajlarını kaynak yönetimi anlamında verimli bir şekilde yaşadıklarını, bugünün değil, gelecek 3-5 yılın finansal ihtiyaçlarına yönelik bilişim teknolojisi alanında çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Kurumlarda dönüşüm projelerinin sonuçlanmasının ortalama 5-6 yıl olduğunu belirten Mert, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu bizde 2-3 yıl. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Fibabanka olarak, elimizdeki verileri ve teknolojiyi anlayıp, anlatıp bu teknolojiye göre ürün ve hizmet tasarlayan bir bankayız. Dijital dünyaya bakış açımızdaki bir diğer temel farklılığımız da fintek ve start up dünyasına yatırım yapma kararı almış olmamız. Bu doğrultuda, 2018 yılı nisan ayında yüzde 100 Fibabanka iştiraki olan Finberg`i kurduk. Finberg, stratejik yatırımlar yapan ve yatırım yaptığı girişimlerle birlikte kendi ekosistemini oluşturmayı hede?eyen bir kurumsal girişim sermayesi. Şimdilik Finberg`in yaklaşık fon büyüklüğü 100 milyon TL. Zaman içerisinde bu fon büyüklüğünü stratejimiz çerçevesinde artırmayı planlıyoruz. Finberg`in yarattığı sinerji ile iş birliğimizin başlangıcından bu yana yüzde 100`ün üzerinde bir büyüme yakalayarak 2 milyar TL işlem hacmi yaratıldı."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Murat Birinci