Yedikule Zindanları`ndaki incelemesinin ardından açıklamalarda bulunan İBB Başkanı İmamoğlu, "İstanbul`un tarihi yarım adanın belki de en etkileyici noktalarından birindeyiz, tarihi kara surlarımızın içindeyiz. Marmara kıyısında da surlarımız var ve bu surların aslında çıplak gözle gördüğünüzde ciddi bir bakımsızlığı söz konusu ve bu bir dünya mirası. Dünya mirası olan bu noktalarda uzun yıllardır bir ihmal yaşanmış. Burası turistik açıdan baktığımızda ve bütün şehirlerde, o kentin derinliklerinde, topraklarında hangi kent mirası varsa korunması gerekir felsefesine baktığınızda; bu manzarayı görmek ne yazık ki bizlerin içini acıtıyor" dedi.
`BURALARA SIKI BİR ŞEKİLDE GİRİŞ YAPTIK`
İmamoğlu, "1600 yılı yakalamış bir tarihi olan, tarihi yarımadanın sınırları. Aslında burada bir çok şey yaşanmış. Fetih yaşanmış, fetih sonrası Osmanlı döneminin izleri var, hemen yanı başında şekillenen yeni yaşamın izleri var. ama ne acı ki burada çok sıkıntılı, sonraki bir takım kullanımlar, burada yaşanan doğal afetler, depremler, her şeyin üst üste binmesi, uzun yıllardır hiç dokunulmaması 25 yılı aşkın süredir hemen hemen hiçbir dokunuş burada ortaya konmamış. Buralara sıkı bir şekilde giriş yaptık. Arkadaşlarım ve tabi ki öncü olan bilim kurulu üyelerimiz var burada. Gerçekten bu işin uzmanı olan inşaların rehberliğinde ve öncülüğünde, bir restorasyon sürecini hep birlikte başladık. Ciddi yapılardan bahsediyoruz, ciddi yıkılmalardan, tahribatlardan, bahsediyoruz. Biraz yolumuz var ama şu anda sadece bu bölümde 5 burçtayız. Aslında Yedikule tarafında 5 burçta birden restorasyonlarımız başladı. Sulukule tarafında girdiğimiz bir bölüm var. günün sonunda biz burada toplamda 22 burcu 2 yıl içerisinde tamamlayarak hem İstanbulluların, hem dünyanın gezi alanı şeklinde kullanmasına müsait hala getirmek istiyoruz. Burası sadece bununla kalmıyor. Yakın çevresindeki bir takım gelişmeleri de tetikleyecek. Bana göre dünyada çok özel gösterilen, gezilen, yürünen, tarihi anlatılarıyla ama Bizans döneminde olsun, ama diğer tarihi izleriyle beraber, fetih döneminin izleri burada, fetih ve sonrasındaki Osmanlı İmparatorluğu`nun tarihi izleri burada muazzam bir eseri tekrar İstanbul`umuza ve ülkemizde ve de bütün dünyaya tarihi miras kaydına girmiş bu izleri canlandırmak istiyoruz. 2 yılda da bunu vatandaşlarımıza göstermek arzusundayız. Çatlakları ve süreçlerin bu şekilde 2021 yaşanmış olmasını görmek bizleri elbette üzüyor. Ama en kısa zamanda bunu telafi edeceğiz" diye konuştu.
`HİSSEDEREK İNSANİ BİR ÇÖZÜM BULACAĞIZ`
İmamoğlu, geçmiş dönem restorasyonlarına dikkat çekerek, "Açıkçası 89-94 döneminde girişimler yapıldı, bu girişimler oldu ama ondan sonra tümden durduruldu. Bizim gelişimizle tekrar ele aldık. Yakın çevrede farklı yerleşimler de var, bazı bostanlar da var burada. Hepsini analiz ediyoruz. Hem bu dokuyu korurken hem de oradaki insani bir takım süreçleri de ele alıyoruz. Yerleşimleri de ele alıyoruz. Tabiri caiz ise kaba bir girişimle değil, tümüyle burayı hissederek, çevresini hissederek, bir takım oluşumları da hissederek insani bir çözüm bulacağız ama aynı zamanda esas işimiz olan tarihi mirası koruyacağız" ifadelerini kullandı.