Şirket sahibi sanık Muzaffer Selçuklar 12 yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer şirket çalışanları da 2 yıl 6 ay ile 11 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırıldı. Kararın ardından konuşan müşteki Avukat Yunus Eryılmaz, "İnşallah başka meslektaşlarımızın başına bu şekilde mesleğini icra ederken fiili saldırı ya da kötü bir durum gelmez. Emsal nitelik olması temennisiyle" dedi.
KARAR DURUŞMASI YAPILDI
Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar katılmazken, müşteki Yunus Eryılmaz ve taraf avukatları katıldı.Sanık avukatları, sanıkların beraatine karar verilmesini talep etti. Müşteki avukatları ise sanıkların üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
1 SANIĞA 12 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, şirket sahibi sanık Muzaffer Selçuklar’ın "Mala zarar verme, "Hakaret" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından toplamda 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanık Cafer Selçuklar’ı "Mala zarar verme" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 11 yıl hapis cezasına çarptırırken, sanık İlker Köse’nin "Mala zarar verme" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 8 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Heyet, sanık Murat Şimşek’in “Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 5 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verirken, sanıklar Fırat Çiftçi ve Uğur Gedik’i "Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan ayrı ayrı 2 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı.
"GÜZEL BİR KARAR VERİLDİ"
Duruşmanın ardından açıklama yapan müşteki avukatı İbrahim Burak Eskici dava sürecini anlattıktan sonra verilen cezanın kendilerini bir nebze olsun tatmin ettiğini dile getirerek “Biz İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi ve İstanbul Barosu Anadolu Bölge Temsilciliği olarak bu işin takipçisi olacağız diye davanın ilk açıldığı zaman bir beyanda bulunmuştuk. Bu işin takipçisi olduk, sanıklar hakkında güzel bir karar verildi. Mahkeme delilleri doğru değerlendirdi ama eksik kalan hususlar konusunda bir üst makama başvuruda bulunacağız. Meslektaşımızın manevi yıpranması sanıklara verilen cezalar kapsamında bir nebze olsun giderildiği kanaatindeyiz" dedi.
"BÖYLE OLAYLARIN YAŞANMAMASINI TEMENNİ EDİYORUZ"
Avukat Eskici, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu olayların yaşanmaması gerektiğini temenni ediyoruz. Biz avukatlık mesleğini icra eden kişiler olarak aslında bir kamu görevlisiyiz. Kamu görevini ifa ederken sonucu böyle acı ve ıstırapla biten olayların yaşanmamasını temenni ediyoruz. Son zamanlarda bu olayların artmış olmasının sebebi de böyle emsal kararların olmaması. Bu bir emsal karar olsun. Bu eylemleri uygulamaya yatkın insanlara bir ders niteliğinde olması temennisindeyiz. Meslektaşımıza tekrar geçmiş olsun demek istiyoruz."
"EMSAL NİTELİK OLMASI TEMENNİSİYLE"
Olayın müştekisi olan avukat Yunus Eryılmaz kararın ardından davayı takip eden avukatlara teşekkür ettiğini ifade ederek "İnşallah başka meslektaşlarımızın başına bu şekilde mesleğini icra ederken fiili saldırı ya da kötü bir durum gelmez. Emsal nitelik olması temennisiyle… Karar manevi yönden en azından yapılan saldırının cezai boyutunda bir karşılığının gösterilmesi açısından memnuniyet verici. Ancak meslektaşımızın da belirttiği gibi eksik hususlarla ilgili olarak itirazımızı da gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
İDDİANAME
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede müşteki F.U.’nun icra katibi olarak görev yaptığı ve Avukat Yunus Yılmazer ile birlikte borçlu olan sanık Muzaffer Selçuklar’ın iş yerine alacak tahsis etmek için Sultanbeyli’ye gittikleri anlatıldı. İş yerinde Muzaffer Selçuklar’ın akrabaları Cafer Selçuklar ve İlker Köse’nin beklediği belirtilen iddianamede, sanık Muzaffer Selçuklar alacaklı vekili müşteki Yunus Eryılmaz’ın üzerine yürüyerek "Gel alabilirsen al bakalım neyi alacaksın adam ölür burada. Burada işlem yapacak adam sağ çıkmaz" dediği ifade edildi. Sanık Muzaffer Selçuklar’ın çalışanlarına "Mazot getirin, içindekilerle birlikte yakacağım" dediği belirtildi. Diğer sanıklar İlker Köse, Cafer Selçuklar ve Murat Şimşek’in bidonlarla getirdikleri yanıcı madde olan tineri müştekilerin, merdivenlerin ve ofisin içine döktüğü kaydedildi. Müştekilerin kaçarken katip memuru F.U.’nun merdivenlere dökülen yanıcı maddeler nedeniyle sırt üstü düştüğü ifade edildi. İş yeri çalışanları tarafından iş yeri önüne kamyonet çekilerek müştekilerin dışarıya çıkmasının engellendiği belirtilen iddianamede, tarafların sakinleşip konuşacaklarını beyan ettikleri anlatıldı. İddianamede tarafların konuştuğu sırada sanıklar Muzaffer Selçuklar, Fırat Çiftçi, İlker Köse, Murat Şimşek ve Uğur Gedik’in avukatı tehdit ettikleri, sanık Cafer Selçuklar’ın da Avukat Yılmazer’e demir çubukla saldırdığı kaydedildi. Müşteki avukatın olay yerinden kaçarken, sanık Muzaffer Selçuklar’ın tineri iş yerinde bulunan makinelere ve kendi üzerine döktüğü, bu esnada polis memurlarının engel olduğu anlatılan iddianamede Muzaffer Selçuklar’ın çakmağı çaktığı fakat yanmadığı vurgulandı. İddianamede 4-5 saatlik süre sonrası haczedilen menkullerin muhafaza işleminin yapıldığı, olay sırasında müşteki Yunus Yılmazer’in basit tıbbı müdahaleyle giderilemeyecek şekilde yaralandığı bildirildi. İcra katibi F.U.’nun da basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandığı ifade edildi. İddianamede sanıklar hakkında "Görevi yaptırmamak için direnme", "Mala zarar verme" ve "Hakaret" suçlarından 5 yıldan 18 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyordu.