Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 'Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Artırılması Projesi' çevirimiçi tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda bakanlar ile birlikte UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı Angel Gutierrez-Hidalgo yer aldı.
Toplantıda konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, dezavantajlı çocuklara ne kadar erken eğitim verilebilirse, onları sosyal adalet anlamında da daha geliştirmiş olacaklarını belirterek, "Özellikle erken çocukluk eğitim hizmetlerini sosyal adaletin tesisinde, toplumsal refahın, insani kalkınmanın artırılmasında, sosyal politikalarda atılması gereken ilk adım olarak görüyoruz" dedi.
Koruma altındaki çocuklara aile yanında Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) sunduklarını söyleyen Bakan Selçuk, SED hizmetinden yararlanan 131 bin çocuğun 35 bininin 0-6 yaş grubunda bulunduğunu ifade etti. Şartlı eğitim yardımları ile de çocukların okula devam etmesi koşuluyla ailelere destekte bulunduklarını kaydeden Selçuk, "Burada kız çocuklarımız için pozitif ayrımcılık yaptığımızı belirtmek isterim. Bu programda 2020 yılında 2.6 milyon çocuğumuz için 730 milyar liralık bir ödemeyi gerçekleştirmiş olduk. Çocuklarımızın her türlü ihmal, istismardan korunarak sağlıklı gelişimi temin etmek üzere de aynı zamanda sosyal medyadaki içeriklere karşı dijital içeriklere karşı da uzman müdahale ekipleri oluşturduk ve bu anlamda da sosyal medya çalışma grubuyla şu ana kadar 1000'ni aşkın içeriğe müdahale ettik" diye konuştu.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI SELÇUK: 20 İLDE UYGULANACAK
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak finansmanı ile uygulamaya konulan bu projenin amacının, '2023 Eğitim Vizyonu' ile ortaya konulan amaçlarla doğrudan doğruya örtüştüğünü ve özellikle dezavantajlı çocuklara yönelik bu kapsayıcı yaklaşımdan mutlu olduklarını söyledi. Bu projenin 20 ilde uygulanacağını ifade eden Selçuk, "Bu 20 il aslında Türkiye'yi temsil anlamında gayet uygun bir çerçeve diye düşünüyoruz. Bu toplantıya katılan kurumlar ve bireyler olarak erken çocukluk dönemi için tarihi bir hareket başlatıyoruz. Erken çocukluk eğitiminin bir üst seviyeye çıkarılması noktasında bir projeyi gündeme getiriyoruz. Bugün küresel salgın döneminin ya da sonrasındaki normalleşme süreci içerisinde ihtiyaçlarımızın değiştiğinin farkındayız ve neler yapmamız gerektiği konusunda küresel karşılaştırmalı analizler yapıyoruz. Bu analizlerin okul öncesi eğitimi için erken çocukluk eğitimi için birçok faydası olacağını da düşünüyorum" dedi.
