TBMM`de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu`nun Gara operasyonu ile ilgili konuşmalarının ardından HDP adına grup başkanvekili Meral Danış Beştaş konuştu. HDP`li Beştaş ile TBMM Başkanvekili Celal Adan arasında yaşanan diyalog ise dikkat çekti.
HDP grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Meral Daniş Beştaş, oturumu yöneten Meclis Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekilli Celal Adan`ın açılış konuşmasını hatırlatarak, kabul edilemez bulduğunu dile getirdi. Beştaş, "Öncelikli Meclis Başkanvekili`ne, onların görevi bütün milletvekillerinin hukukunu gözetmektir. Bugün girişte yapmış olduğu konuşmayı kabul edilemez bulduğumuzu ve görüşlerimizi paylaşacağımızı ifade etmek istiyorum" dedi.
Beştaş`ın sözlerine yanıt veren TBMM Başkanvekili Adan, Meclis`te görev yapan herkesin asli vazifesinin terörizmin kirli propaganda mekanizmasına baş eğmemek olduğunu dile getirerek, "Terörle arasına mesafe koyamayanlar, bölücü katillerin güdümünden çıkamayanlar, karanlık ortaklıklar tesis edip, el ovuşturanlar; bu saatten sonra, milletimizin vicdanında PKK ile aynı muameleyi görecektir. Benim konuşmamda Türkiye`nin birliği vardır, devletin yüceliği vardır. Sırtını PYD`ye dayayan alçaklara karşı bir cevap vardır. Bundan rahatsızlık duyduğunuz için çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Sözümün sonuna kadar arkasındayım" diyerek sözlerini tekrar etti.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, TBMM Genel Kurulunun açılışında yaptığı konuşmada, milletin yüreğini yakan önemli bir süreç yaşandığına işaret ederek Gara bölgesinin bölücü terörden arındırılması için Pençe Kartal-2 harekatı düzenlendiğini hatırlattı. Bu operasyon esnasında meydana gelen çatışmalarda Yüzbaşı Ertuğ Güler, Yüzbaşı Burak Coşkun ve Astsubay Kıdemli Çavuş Harun Turhan`ın şehit olduğunu anımsatan Adan, "kahpece, alçakça pusu kurularak kaçırılan ve rehin tutulan 13 vatan evladının elleri bağlı infaz edilerek şehadete eriştiğini" belirtti.
Şehitlere Allah`tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine baş sağlığı dileyen Adan, şöyle konuştu:
"Onlarca yıldır asker-sivil, kadın-erkek, genç-yaşlı ayırt etmeden katliam yapan; beşikteki bebeklere kurşun sıkacak kadar zalimleşebilen bu örgüt, şimdi de çeşitli algı oyunlarına hazırlanmaktadır. Böylesi çetin bir zamanda bu Mecliste görev yapan herkesin asli vazifesi, terörizmin kirli propaganda mekanizmasına baş eğmemektir. Muhalefet olsun, iktidar olsun, bu milletin bütün vekilleri; bu milletin evlatlarını şehit eden PKK isimli emperyalist maşası çeteye karşı tavır koymalıdır. Nereden geldiği belli olmasına rağmen terör örgütünün adını veremeyenleri milletimiz yakinen takip etmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı`nın karargahı, milli iradenin tecelligahıdır. Bu çatının altına giren herkes, bu yükümlülüğün de altına girmek zorundadır. Terör örgütlerinin vesayetinde siyaset yürütenler, bu yoldan derhal vazgeçmelidir. PKK`nın ölüm saçan namlularını örtmek için Mehmetçiği suçlayanların, dokunulmazlık zırhına bürünerek teröriste politik kalkan olanların, milletimizin gözünde teröristten zerre kadar farkı yoktur. Terörle arasına mesafe koyamayanlar, bölücü katillerin güdümünden çıkamayanlar, karanlık ortaklıklar tesis edip el ovuşturanlar; bu saatten sonra, milletimizin vicdanında PKK ile aynı muameleyi görecektir. 15 Şubat 1999 tarihini vatan hainleriyle iş tutan ahlaksızlara hatırlatıyoruz. Bebek katili Terör örgütünün başı nasıl paketlenip ülkemize getirildiyse, Kandil`deki eli kanlı katiller de bu akıbetten kurtulamayacaklardır."