?Kendimizi sigara içmeye koşullandırıyoruz?

?Kendimizi sigara içmeye koşullandırıyoruz?

Sigara dünyada ve Türkiye?de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Nikotin maddesi vücuda girdiği an stres ve gerginliği artırdığını belirten Klinik Psikolog Birgül Sena Mayda, ?Kendimizi sigara içmeye koşullandırıyoruz? dedi.

Sigara dünyada ve Türkiye?de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Nikotin maddesi vücuda girdiği an stres ve gerginliği artırdığını belirten Klinik Psikolog Birgül Sena Mayda, ?Kendimizi sigara içmeye koşullandırıyoruz? dedi.

Her yıl dünyada yaklaşık 5 milyon insanın sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Sigara ve tütün kullanımının bu boyutuyla sürmesi durumunda 2030 yılında dünyada 8 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybedeceği öngörülmektedir. Bu ölümlerin yüzde 70’inin gelişmekte olan ülkelerde olacağı düşünülmektedir. Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bağımlılığı, ‘düzenli olarak günde bir sigara içme’ olarak tanımlamış, sigarayı “dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını” olarak gördüğünü ifade etmiştir. Sigara içme alışkanlığı gelişmiş ülkelerde azalmaktayken gelişmekte olan ülkelerde sigara tüketimi her yıl artış göstermektedir.

“SİGARAYI İÇTİĞİMİZDE STRESİMİZ AZALMIYOR”

Sigara içilmediği zaman yoksunluk belirtilerinin ortaya çıktığını söyleyen İstanbul Kent Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Birgül Sena Mayda, “Yoksunluk sendromu için fizyolojik bir adaptasyondan bahsedebiliriz, kişi kullandığı maddeyi bir süre alamadığında yaşadığı olumsuz ruh hali olarak yoksunluğu açıklayabiliriz. Sigara kullanıcıları, nikotin maddesini vücuda almadığı zaman sigara içerken hissedilen olumlu duyguların yerini sigaradan uzak durmamızdan kaynaklanan olumsuz hisler alıyor ve böylelikle stres, gerginlik, öfke, uykusuzluk gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Sigarayı içtikten iki-üç saat sonra yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Sigarayı içtiğimizde stresimiz azalmıyor. Rahatlamamızın sebebi aslında yoksunluk belirtilerinden ortaya çıkan gerginliğin azalması durumudur, olumsuz hislerimizin yerini sigara içimiyle meydana gelen yoksunluk belirtilerinin kaybolmasıyla birlikte olumlu duygulara bırakıyoruz, böylelikle ödül sistemimiz aktive oluyor” diye konuştu.

“SİGARA İÇMEYE KENDİMİZİ KOŞULLANDIRIYORUZ”

 Rahatlamak için stresli bir ortamdan uzaklaşmanın da yeterli olacağını belirten Mayda sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sigara içerek stresten uzaklaştım algısı aslında biz insanların sığındığı bir durum. Sigara içmeye kendimizi koşullandırıyoruz. Çoğu insan olumsuz bir durumla karşılaştığı zaman sigaraya sığınıyor. Örneğin, iş ortamını ele alım; çok bunaldınız, işiniz yetişmiyor o an ofis arkadaşınızla sigara molası için dışarı çıktınız ve kendinizi ‘rahatlamış’ hissettiniz, elinizde sigara olduğu için bu rahatlama sebebini sigaraya atfediyoruz, oysa bunu yapmak yerine arkadaşla yapılacak sigarasız bir muhabbet de sizi rahatlatacaktır. Alkol ile sigara, kahvenin yanında sigara, hatta bazen sevdiğimiz bir arkadaşımızla bile sigara içmek mükemmel bir ikili olarak düşünülebiliyor. Yani aslında bizler bazen canımız o an gerçek anlamda sigara içmek istemese bile bir kahve içtiğimizde otomatikman elimiz sigaraya gidebiliyor, burada koşullanmadan bahsedebiliriz. Günlük hayatta bazı tutumlarımız var. Tutumlar inançlar ve düşüncelerdir. Düşüncelerle davranışlarımızın birbiriyle uyumlu olması gerekiyor aksi takdirde davranışlarımız ve düşüncelerimiz arasında bir çelişki olacaktır. Örneğin; sigaranın akciğer kanserine sebep olduğunu biliyoruz. Ama bunu bilmemize rağmen sigara içmeye devam ediyoruz.  Yani kişinin inancı sigara içmemek üzerine olan bir düşünceyken davranış olarak sigara içmeye devam eder.”

Mayda, “Bu durumda çatışmadan doğan iç huzursuzluk meydana gelir. Bu da her birimizde gerginliğe, huzursuzluğa sebep olur. Bu hisleri yok etmek için ya tutumlarımızı ya da davranışlarımızı değiştiriyoruz. Genellikle tutumları değiştirmek daha kolaydır; ‘Benim babam da sigara içiyordu fakat akciğer kanseri olmadı’ diyerek düşüneceğimizi yani tutumumuzu değiştirdiğimizde sigara içme “bahanemiz” hazır oluyor, iç çatışmamız da azaldığından dolayı kendimizi daha huzurlu hissediyoruz” ifadelerini kullandı.

“DENEMİŞ OLMAK SİZİ İRADESİZ YAPMAZ”

İnsanların kendi içinde yaşadığı iç çatışmayı yöneterek bahanelere sığındığını söyleyen Uzm. Klinik Psikolog Birgül Sena Mayda, “Bir madde vücut sistemimize girmediği zaman oluşan belirtilere yoksunluk diyoruz. Sigara içmek istediğiniz zaman sigara içmeyi erteleyin. Şu anda canınız sigara mı içmek istedi, 1 saat sonraya erteleyin ve o saat geldiğinde kendinize gerçekten o an sigara içmek isteyip istemediğinizi sorun. Danışanlarımla konuştuğumuzda gün içerisinde gerçekten ihtiyaçları olan sigara sayısından daha fazla sigara içtiklerini görüyorum. Örneğin yemeklerden sonra, sabah uyanınca vücut o nikotini istiyor ve kişi ‘bu sigarayı gerçekten içmem gerekli diyor” dedi.

Sigarayı bırakmayı deneyip başarısız olmuş kişilere de tavsiyelerde bulunan Mayda, “Sigaraya tekrar başlamış olmak sizi umutsuzluğa sürüklemesin. Denemiş olmak insanları iradesiz yapmaz. Aslında denemiş ve bırakamamış kişiler, yoksunluk belirtilerini daha önceden deneyimlediği için bir sonraki sigarayı bırakma girişiminde ortaya çıkan belirtilerle daha iyi bir şekilde başa çıkabileceklerdir” diye konuştu.


 



?Kendimizi sigara içmeye koşullandırıyoruz?
12.6°