Ankara'da yaşayan Ayşe Özgecan Usta, Zonguldak'a yanına geldiği erkek arkadaşı Bartu Can A.'nın evinin terasından geçen cuma günü gece saatlerinde düşerek yaşamını yitirdi. Olayın ardından gözaltına alınan Bartu Can A., ifadesinde "Kendimi atarım dedi. Tırabzanlara tutundu ve yüzü bana dönüktü. Hemen yanına koştum. Dur, yapma aşkım diye bağırdım. Yukarı çekmek için bileklerinden tutup mücadele ettim" dedi. Bartu Can A., çıkarıldığı nöbetçi mahkemece elektronik kelepçe ve ev hapsi hükümleri uygulanarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Ankara'da toprağa verilen Ayşe Özgecan Usta'nın babası Kenan Usta, Zonguldak'a gelerek soruşturma hakkında savcılıktan bilgi aldı. İl Emniyet Müdürlüğü'nden kızının eşyalarını da teslim alan acılı baba Kenan Usta, adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Adalete güvendiklerini ifade eden Usta, şahitlerin olayın son anlarını gördüklerini ifade ederek öncesinde yaşananlara dair tanık bulunmadığını söyledi. Kızının intihar etse bile bunu yapmak istemesine götürecek etkenlerin araştırılmasını istediklerini anlatan Usta, "Biz bu işin şahitlerine şöyle inanmıyoruz. Onlar sadece gördüklerini anlatıyor. Evvelini kimse bilmiyor. Kız oradan sarkmış, oğlan tutuyor. Peki bu sarkarken nasıl tuttu? Niye bıraktı? Şahitlerin gördüğü bölüm bu. Bu şahitler neyi doğrular. Yani ondan evvelki bölüm yok ortada. Camdan veya balkondan sarkan biri var. Biri de tutuyor. Biri bağırıyor, biri yalvarıyor ama ondan öncesinde şahit yok. Sadece kendisi var oğlanın. Bir sebep vardır? Sebebi ne yarattı?" dedi.
'DOĞRUYU ANLATSIN'
Kenan Usta, kızıyla erkek arkadaşının iki aydır küs olduklarını ve Bartu Can A.'nın ısrarlarıyla barıştıklarını öğrendiğini söyledi. Bartu Can A.'nın ifadesine inanmadığını anlatan Usta, şöyle konuştu:
"Hiç kimse kendini suçlar mı? Vicdanı çok rahatsızmış, çok üzülüyormuş. O zaman doğruyu anlatsın. Şöyle oldu, ben böyle kandırdım, böyle buraya kadar getirdim ondan sonra burada tartışınca o da gitsin kendini attı desin, attıysa, doğruysa ama doğruyu anlatsın madem vicdanı sızlıyorsa. Vicdanı sızlayan insan doğruyu anlatır, doğruyu konuşur. Madem bırakmadın, niye düştü. Bu kızı tekrar ikna edip mesaj attırdın 'tamam hallettik' diye ondan sonra kızı çıldırttın veya 'git at kendini' dedin, attırdın. Doğru dürüstçe bunları anlatsın, biz de inanalım. Şimdi belli bir yer kapalı kutu. Düdüklünün ucundan buhar çıktığını görenler bunu anlatıyor, düdüklünün içindekini bilen yok. İçinde ne kaynıyor, bilen yok."
Tanık ifadelerini de değerlendiren Usta, olayın öncesinde yaşananların bilinmediğini ifade ederek, "En son aşamayı görmüş şahitler. Benim de şahidim var. Kızım ayrılmış, hep bu gelmiş, hep kızıma yalvar yakar barışmış. Ciddiymiş. O zaman niye evlenmeyi teklif etmedin? Ettiysen ne oldu? 'Evlilik konuşuyorduk' diyor, ne dedin? Yok mu dedin? Yok dediysen, kızım çıkmak istiyorsa niye bırakmadın? Çok düşünüyorsan evlenelim deseydin. Çok düşünmüyorsan sana ne bırak gitsin kızım. Üstünü başını giyinmiş, arabası kapıda, binip gidecek. Kaza yapsa, ölse biz trafik kazası oldu derdik, muamma olmazdı" diye konuştu.
'HUKUKU BEKLEDİĞİMİZİ SÖYLEDİM'
Bartu Can A.'nın babasının kendisine televizyonlara çıktıktan sonra ulaştığını belirten Usta, cenaze günü bir şekilde kendilerine ulaşılarak başsağlığı dilenmediğini anlattı. Karşı tarafa güvenmediğini ifade eden Usta, "Babası beni televizyonlara çıktıktan sonra aradı. Biz babasına hukuku beklediğimizi söyledim. Ben kızımı öldürdü, öldürmedi demiyorum. Bunun da dürüstçe çıkıp 'şunu şunu konuştuk cinnet getirdi' demesini bekliyorum. Beklentim bu" diye konuştu.
Kızının en son arkadaşını aradığını anlatan Usta, önce para istediğini, sonra da 'ben hallettim' diyerek bir mesaj gönderdiğini söyledi.