Çalışma hiç durmadı
Zoteeva, yaptığı açıklamada, ?Akkuyu`da çoğunluğu Türk şirketleri olmak üzere 400?den fazla şirket tedarikçi olarak çalışıyor. Projede yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yerlileştirme olacak" bilgisini verdi. Zoteeva, metal çubuklar, metal barlar, kablolar ve borular ile diğer metalürji ekipmanları gibi çok sayıda ihtiyacın Türkiye?de üretildiğini kaydederek, "Şu anda sahada 8 bin kişi çalışıyor. İşçiler, teknik mühendisler ve ofis çalışanları da var. Yüzde 80?i Türk vatandaşı" diye konuştu.
Anastasia Zoteeva, ilk ünitenin inşaatının 2023`te tamamlanabilmesi için çalışmaların hızla sürdürüldüğünü belirterek, şunları aktardı: "Bu yıl yine ilk ünite için reaktör kabımızı da yerleştireceğiz ve ana sirkülasyon boru hattının lehimini bitireceğiz. Dördüncü ünitenin inşaatı için lisansı da bu yaz aylarında almayı umuyoruz. Nükleer Düzenleme Kurumu?na da teşekkür etmek istiyorum çünkü pandemi döneminde bile işlerimize kesintisiz devam edebildik. Rusya?daki üreticilerimiz pandemi sürecinde üretimi hiç durdurmadılar. Türbin adaları için birlikte çalıştığımız üreticiler de şu an Fransa?da üretim yapmaya devam ediyor. Onları da ağustosta almayı planlıyoruz."
Zoteeva, fiyatlarla ilgili ?Akkuyu NGS faaliyete geçtikten 15 yıl sonra ürettiği elektriği Türkiye?de piyasa fiyatları üzerinden satacak" diye konuştu.
Yüksek fiyat olmayacak
Zoteeva, projeye ortak arayışının hassas bir süreç olduğunu ifade ederek, ?Tabii ki potansiyel proje yatırımcılarıyla görüşebiliriz. Ancak ilk olarak onu çok dikkatli bir şekilde incelememiz, kontrol etmemiz gerekiyor. İkinci olarak da Türkiye Cumnuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyor? dedi. Zoteeva, alım garantisi kapsamındaki fiyatların yüksek olduğu eleştirilerine yönelik olarak ise, şunları söyledi:
?Alım anlaşmamızdaki fiyat hükümetler arası anlaşmalarda da belirtilmişti. Bu yalnızca ilk 15 yıl için geçerli olabilecek bir şey. Bu fiyatlarda alım garantisi olan oran yüzde 70. Piyasaya satış yüzde 30 oranında olacak. Ve bu yalnızca ilk 2 ünite için geçerli. 3. ve 4. ünite için de durum tam tersi olacak. Yani bu fiyatlardan alım garantisi yüzde 30 olacak ve yüzde 70 de piyasaya satış olacak. Bu tamamlanan sermaye yatırımlarını iade etmek için yapıldı.?
Depreme dayanıklı
Akkuyu?da kullanılan, ?VVER-1200? reaktör teknolojisinin pasif ve aktif güvenlik sistemlerinin benzersiz bir kombinasyonu olduğunu söyleyen Anastasia Zoteeva, şöyle devam etti:
?Bizim nükleer güç santralimiz tsunami altında kalabilir, bir deprem olabilir veya farklı felaketler de meydana gelebilir. Bu teknoloji ile kesinlikle nükleer güç santralimizin güvenliğinden emin olabiliyoruz. Bunlar 3+ nesil reaktörler olarak adlandırılıyorlar ve Fukushima?nın ardından güvenlik sistemlerini artırabilmek için özel olarak üretildiler. Mesela kor tutucu. Bu benzersiz Rus know-how?ıdır. Acil durumlara karşı güvenlik amacıyla yapıyoruz bunu. Hiçbir şekilde ne toprak ne de su zarar görmüyor. Ve çevreywe hiçbir şekilde radyoaktif madde salınımı olmuyor.?
?Yeşil enerji sınıfında?
Rusya?da nükleer enerjiyi destekleyen insanların en fazla olduğu yerlerin nükleer güç santrallerinin bulunduğu şehirler ya da bunların etrafındaki yerler olduğunu da kaydeden Anastasia Zoteeva, ?Bu tarz mega projelerle alakalı her zaman endişeler olur. Dünyanın farklı yerlerinde nükleer kalkınma gelişmeleri görülen kurumlar, nükleer enerjiyi yeşil enerji olarak sınıflandırıyorlar şu an. Fransa elektriğinin yüzde 70?inden fazlasını nükleer enerjiden elde ediyor. Aynı zamanda Fransa dünyanın önde gelen tarım ülkelerinden bir tanesi? dedi.