Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle uzmanların bağışıklık sistemini güçlü tutma yolundaki uyarıları, vitamin takviyelerine olan talebi artırdı. Salgın döneminde internet üzerinden vatandaşların bitkisel ilaç alımı da arttı. Uzmanlar ise, internetten alınan ilaçlarla ilgili uyarıda bulunarak, tıbbi destekleyici ürünlerin doktor gözetimine ve eczacıya danışarak alınması gerektiğini belirtiyor.
'ÖLÜMLE SONUÇLANAN OLAYLAR YAŞADIK'
Çanakkale Eczacılar Odası Başkanı Jale Karaata, ilaçların eczacından alınması ve eczacıya danışılması gerektiğini belirtti. İnternet satışına Türkiye Eczacılar Birliği olarak karşı olduklarını ifade eden Başkan Jale Karaata, "İnternetten satılan ilaçların, dermokozmetiklerin veya bitkisel ürünlerin bir sürü yan etkileri oldu. Ölümle sonuçlanan olaylar yaşadık. Dünya genelinde hızla yayılan bu internet satışına bir an önce dur dememiz gerekiyor. İlaç eczacıdan, eczaneden alınmalıdır. Çünkü biz ilacın eğitimini aldık. Biz eczacılar olarak şunu öneriyoruz. İlaçlar veya ilaç adı altındaki tıbbi destekleyici ürünlerin hepsi doktor kontrolünde eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır. Hasta veya vatandaş internetten araştırıyor. Gelip, eczaneden fiyat soruyor. Oradaki fiyatın daha düşük olduğunu görüyor. Ama şunu değerlendirmiyor. Oradaki satılan farma kalitesi, içindeki ilacın etken maddesi, kullanımı, miadı geçen ürünlerin kutuların üstündekilerin tekrardan kutu yapılaraktan piyasaya sürüldüğünü bilmiyor. Eczaneden, eczacıdan ilaç alınması, bitkisel ürünlerin danışılması, vatandaşın sağlığı için son derece önemlidir. Koronavirüs döneminde internetteki satışlar arttı. Güncel olaylarda Covid-19'a iyi geliyor diye aslı astarı olmayan endikasyonlarla ürün tanıtımları yapılıyor. Yetkililerin bir an önce bu işe dur demeleri gerekiyor. İnsan sağlığı çok önemli. Biz öncelikle zarar vermeden bu işi yapmak istiyoruz. Onun için eczacılar olarak internetten ilaç satışının bir an evvel durdurulmasını istiyoruz" dedi.
'KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAMAK LAZIM'
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise tıbbı destek ilaçların özellikle hangi şartlarda üretildiği konusunun sağlık açısında önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Aslında bitkisel ürünlere temel olarak da baktığımızda gündelik hayatımızda kullandığımız pek çok ilacın ham maddesi bitkisel kökenli. Ama burada temel problem şu, üretilmiş olan bu ürünlerin hangi şartlarda üretildiği, ayrıştırıldığı, temizlendiği ve etken madde kontrolünün yapıldığıyla ilgili çok temel ciddi hatalar olabilir. Dünya ve dünya genelinde Fitoterapi dediğimiz bitki ve bitkisel ürünlerle tedavi kapsamı içerisinde yaygın olarak kullanım alanı buluyor. Bu tip bitkisel ürünlerin tablet formuna gelmiş dahil olsa, bitkisel ekstrat dahi olsa, kişideki oluşturacağı etkiyi kontrol etmek her zaman mümkün değil. Türkiye‘de çok fazla gündeme gelmiyor ama dünyanın genelinde çok fazla ciddi anlamda toksik hepatit yani karaciğerde istenmeyen ve beklenmeyen hasar bırakma potansiyeli var bu tip ürünlerin ve ilaçların. Dolayısıyla bu işi bilen ya da bu işte sertifikasyondan geçmiş hekimler olabilir ya da ağırlıklı olarak baktığınızda kişisel olarak yandaş bir hastanız varsa; örnek veriyorum şeker hastasısınız şeker regülasyonu amacıyla kullanmak istiyorsunuz bir ürünü duydunuz onu kullanmak istiyorsunuz mutlaka alanınızla ilgili uzman sizi takip eden doktor hekimle birebir iletişime geçerek bu ürünü kullanmakta bir sakınca var mı diye sormak lazım. Çünkü kullanılan ürünlerin ciddi bir kısmı aldığınız ilaçlarla çaprazlaşma yapabilir. Yani yan etki potansiyeli artabilir. Faydadan çok zarar görebilirsiniz. Bunu çok fazla görüyoruz. Kalp yetmezliğinde uygulanan idrar söktürücüler var, idrar söktürücülerle bazı otların ciddi anlamda çaprazlaşması ve yan etkilerinin artması gibi kavramlar söz konusu. Buradaki temel kavram şu olması lazım bu tip ürünlerde tabi ki bu ürünler var insanlar bu ürünlere başvuruyor. Hekim gruplarından bu alanın eğitimini alan kişiler bu ürünleri kullanmaya yönelik sağlık hizmeti veriyorlar. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım."
'İNSANLAR BU İŞİN UCUZ TEMİNİNE GİDİYOR'
Bu tip ürünlerin aktarlar gibi rastgele alınabilecek alanlarda olmaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Alper Şener, "Çünkü bu ürünler her halükarda yine eczane ve eczacı kontrolünde, raf ömrü takibi özellikle ve saklanma koşullarının takibi çok önemlidir. Bazen bu tip ürünler ilaçlardan daha hassas olabiliyor, raf ömrü, saklanma koşullarına nem, rutubet ve ısı dereceleri açısından. Özellikle bu tip ürünleri kullanacaksanız, eczane ve eczacılarınızla irtibata geçerek yani genel tababet bilgisi olan birisine danışarak kullanılması gerekiyor. Sonuç olarak bunlar aslında ilaç değiller. Bunlar içerisindeki stabilizasyonunu sağlayacak koruyacak maddeler minimumda tutuluyor. Etkiyi potansiyelize etmek artırmak amacıyla. Çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın genelinde satış var ama genelinde bu tip satışlar var ama genelde insanlar bu işin ucuz teminine gidiyor. Daha ucuz elde etme yoluna gidiyor. Türk insanında bildiği genel bir yaklaşım var ‘ucuz etin yahnisi yavan olur’ misali dikkat etmek gerekiyor. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım, bu tip ürünler beklenmedik etkiye sebep olabilir" dedi.