1-Kendinize karşı şefkatli olmayı unutmayın
Kovid-19 pandemi sürecinde belirsizlikler kaygıyı artırırken, kaygıya neden olan etkenlerden biri de kontrol etmemizin mümkün olmadığı şeyleri kontrol etme çabasından kaynaklanıyor. İçinde olduğumuz durumun en zorlayıcı tarafı; gözle görülmeyen ve ne zaman biteceği belli olmayan dolayısıyla da kontrol algımızı tümden sarsan bir tehdidin karşısında sürekli tetikte olmamız. Bu oldukça yorucu ve yıpratıcı deneyim karşısında kendimize şefkatli olmayı hatırlamalıyız. Tıpkı çocuğumuzla konuşurken olduğu gibi kendimize de ihtiyacımız olan desteği ve anlayışı göstermeliyiz. Dışarda kontrol edemediğimiz bir virüsle mücadele ederken içimizde güvenli bir yer oluşturmak, dayanma kapasitemizi artıracaktır.
2-Eğlenceli etkinlikler yapın
Çocuklar, belirli sınırların olduğu bir düzen içinde yaşamaya ihtiyaç duyarlar. Her ne kadar bazen buna itiraz etseler de sınırlamalar onlara güven duygusu aşılar. Birlikte rutin program oluşturun. Ders dışı saatlerde oyun gibi aktivitelerin de bir rutin çerçevesine alınması tercih edilebilir. Çünkü unutulmamalıdır ki çocukların eğitim alma ihtiyaçları olduğu kadar, oyun oynamaya da ihtiyaçları vardır. Bu nedenle hem kendi kendilerine hem de birlikte yapabileceğiniz etkinliklere rutininizde yer açmanızda fayda var. Siz de bu etkinlikler sırasında kendinizi oyunun eğlencesi ve dinlendiriciliğine bırakarak rahatlayabilirsiniz.
3-Kendinize zaman ayırın ve bunu çocuğunuza anlatın
Her yere ve her şeye yetişmeye çalışıyorken, eğer kendinizi iyi hissettirecek şeylere vakit ayırmazsanız, iyi hissetmeniz zorlaşacaktır. Üstüne bir de çocuklarınızla ilgilenmeniz bu koşullarda mümkün olabilir mi? Çocukların bu dönemde psikolojik sağlıklarını koruyabilmeleri doğrudan anne babaların ruh sağlığı ile ilgilidir. Siz iyi hissettirecek kaynaklara yöneldikçe bu çocuğunuza da yansıyacaktır. Öyleyse daha iyi hissedebilmek için kendinize ?Neye ihtiyacım var?? sorusunu sorun. Açığa çıkan ihtiyacınıza yönelik sizi destekleyecek uğraşlara yönelebilirsiniz. Bunu yaparken de kendinize neden vakit ayırmanız gerektiğini uygun bir dille çocuğunuza anlatmayı unutmayın. (Örneğin onlarla daha iyi ilgilenebilmek için buna ihtiyaç duymanız gibi...)
4-Bardağın dolu tarafını göz ardı etmeyin
Evde işlerin daha kolay yürümesi için çocuklara ev içerisinde sorumluluklarını arttıracak görevler verebilirsiniz. Örneğin, yemek masasına tabak taşıyabilir, bulaşık makinesini yerleştirmeye yardımcı olabilir, yatağını toplayabilir. Ayrıca bu dönemde sürekli evde oldukları için sizlerin onları gözlemleyebilmeniz de daha kolaylaşacaktır. Bu sayede okulda olsalar alamayacakları birebir ilgiyi ve dikkati evde anne babalarından alabilecekleri gibi, siz de çocuğunuzun zorlandığı alanları tespit ederek bunları geliştirme fırsatı bulabilirsiniz.
5-Mizaha daha çok yer açın
Zor dönemlerden geçerken en iyileştirici olan şeylerden biri de gülmektir. Mizahı bir baş etme mekanizması olarak daha çok kullanmak çocuklara psikolojik esneklik kazandırır. Onlara işler planlandığı gibi gitmediğinde stresi çözümlemeleri için destek sağlar. Bu davranışı pekiştirmelerindeki en büyük kaynak şüphesiz anne babalarını gözlemleyerek olacaktır. Onlara mizah ve espri duygunuzu göstererek model olun. Bol bol gülmek hem sizin hem çocuklarınızın kısacası evde herkesin ruh sağlığına iyi gelecektir!
6-Arkadaşlarınızla görüntülü konuşmalar yapın
Sosyalleşmek bize anne baba, eş, çalışan olmak dışında kim olduğumuzu hatırlatır ve hayat koşuşturmacasında bir nefes alma alanı yaratır. Pandemi sürecinde sevdiklerimizle eskisi gibi fiziksel olarak görüşemiyor olmak, bizi en önemli destek kaynaklarımızdan birinden mahrum bıraktı. Evlere kapanmanın getirdiği sosyal izolasyon ve yalnızlık duygusu ile baş etmenin en iyi yollarından biri de görüşemediğimiz arkadaşlarımızla görüntülü konuşmalar yapmaktır. Ayrıca buna bizlerin ihtiyacı olduğu kadar çocuklarımızın da ihtiyacı olduğunu hatırlamalı, ders aralarında eskiden teneffüs vakitlerinde yaptıkları gibi arkadaşları ile konuşmaları için ortam oluşturmalıyız.
7-Karamsarlığa kapılmayın
Elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı düşünsek bile yine de çocukların olumsuz düşüncelerine engel olamayız. Çocuklar, günlük yaşamlarındaki alışılageldik düzenin değişmesiyle birlikte zaman zaman mutsuzluk, öfke, kaygı, isteksizlik gibi duygular yaşayabilirler. Bu doğaldır ve zorlandıklarına işarettir; karamsarlığa kapılmayın. Psikolojik olarak iyi hissedebilmeleri için öncelikle bu duygularının kabulü esastır. Anne babalar olarak onlara yapabileceğiniz belki de en iyi şeylerden biri, bu duyguları ifade etmeleri için çocuklarınıza alan açmaktır. Hemen dikkatlerini başka bir şeyle dağıtma repertuarına geçmeden, onları sakince dinlemeniz, duygularını paylaşmaları konusunda cesaretlendirmeniz önemlidir. Daha sonra da dinlediklerinizi onlara yansıtmak ve anladığınızı göstermek faydalı olacaktır. Ayrıca tüm bu süreçte daha fazla şefkat ve sabırla çocuklarınıza yaklaşmanız, psikolojik sağlamlıklarını korumalarına yardımcı olacak ve alacağınız olumlu geri bildirimler sizi de mutlu edecektir.
8-Fiziksel egzersiz yapmayı ihmal etmeyin
Yasakların olmadığı saatlerde açık havada yürüyüşe çıkmak, bisiklete binmek ya da evde egzersiz yapmak beden sağlığınız için olduğu kadar ruh sağlığınız için de koruyucu niteliktedir. Spor yapmaya vakit ayırdığınızda evdeki sorumlulukların getirdiği stresle baş etmenizin kolaylaştığını fark edeceksiniz. Her gün en az on beş dakika ayırmanız iyi hissetmenize yardım edecektir. Ayrıca çocuğunuza bu dönemde hareket etmeyi hatırlatmak yerine önce kendiniz bunu uygulayarak ona örnek de olabilirsiniz.