Kepez ilçesinde yaşayan evli ve 1 çocuk annesi 20 yaşındaki ev hanımı Büşra D., ortaokul ve lise yıllarındaki sevgilisi 22 yaşındaki S.D. ile kaçarak evlendi. İddiaya göre ikili arasında bir ay sonra başlayan tartışmalar kısa sürede şiddete dönüştü. Cep telefonu dahi olmayan ve dört duvar arasında hapis hayatına mahkum olduğunu iddia eden genç kadının hayatı kısa sürede kabusa dönüştü.
S.D., telefonuyla ailesini aradığı ve geçmişteki fotoğraflardan kıskançlık krizine girdiği için Büşra D.`yi sık sık dövmeye başladı. Tokat, yumruk, tekme, taş, odun, elektrikli süpürgenin demir borusu ile dayak yiyen genç kadın, aldığı ölüm tehditleri karşısında hep susmak zorunda kaldı.
Komşular şiddetin sesini duymasın diye ağzı bile bantlanan Büşra D., ailesinin kaçtığı için kendisini istemeyeceğini düşünerek geri de dönemedi. Hamile olduğu zamanlarda bile sürekli eşi tarafından darbedilen genç kadın, yerlere dökülen kanları kendisi temizledi. Yasaklı cins köpek besleyen eşi tarafından bu hayvanların önüne atılmakla tehdit edilen Büşra D.`nin kafası banyoda su dolu leğenin içine defalarca batırılıp çıkarıldı.
Bir süre önce yine Büşra D., eşinin telefonundan ablasını aradı. Bunu gören S.D., salonda tekme tokat dövmeye başladığı eşinin götürdüğü yatak odasında attığı tekme ile burnunu kırdı. Bu olayın ardından komşuların aileye haber vermesiyle durum polise bildirildi. Ailesinin yanında olduğunu gören Büşra D., daha önce şikayetçi olmaktan defalarca vazgeçtiği eşinden şikayetçi olmaya karar verdi.
Baba ocağına dönen Büşra D., ailesinin de desteği ile hukuk mücadelesi başlattı. İlk olarak bir aylık uzaklaştırma kararı aldıran Büşra D., eşinden hem boşanmak hem de en ağır cezayı almasını istedi. Yüzünde, yanağında morluklar olan, gözlerinin altı simsiyah olan Büşra D.`in burnunda ise yara izlerinin olduğu görüldü. Yaşadıklarını anlatırken gözleri dolan genç kadın, adaletin yerini bulmasını istedi.
Büşra D., ortaokul yıllarında tanıştığı eşiyle ilerleyen yıllarda kaçarak evlendiklerini söyledi. Ailesinin bu birlikteliği kabul etmediğini, her zaman eşini ailesine karşı savunduğunu dile getiren Büşra D., "Ailem bana kızarken eşim beni korur kollar diye düşünmüştüm. Kaçarak evlendik. Her tehlikeye karşı beni koruyacağını zannettim ama öyle olmadı. Kısa süre sonra eşimle aramızda tartışmalar başladı. Evlenmeden önceki fotoğraflarımı görerek eşim kıskançlık krizlerine girmeye başladı. Beni her yerde aşağılamaya başladı. `Benim her istediğimi yapmak zorundasın, nikahım altındasın, seni döverim de söverim de hiçbir şekilde gidemezsin. Çocuğunu elinden alırım` diyordu. Çocuğumuzun doğumunu bile sevinçle karşılamadı. Hep alttan aldım, her yaptığına `evet` dedim" diye konuştu.
Her dayak yediğinde odasına çekilip ağladığını ve çocuğuna sığındığını dile getiren Büşra D., "`Allah`ım yardım et, beni bundan kurtar` diye dua ederdim. Kendince bahaneler bulur hep beni döverdi. Elektrik süpürgesinin demir borusuyla dövdü. Saçımdan tutup yatak başlığına, dolap başlarına, yerlere vururdu. Bu sırada da hep ağzımı bantlardı. Akan kanlarımı hep kendim sildim. Bir defasında içirdiğim su çocuğumun boğazına sıçradı. Buna kızan eşim beni banyoya götürdü ve içi su dolu leğene başımı defalarca batırıp çıkardı. Telefonum bile olmadı. Beni köpek yerine koyuyordu. Eskiden kalma bir fotoğrafı görünce beni arabayla ormana götürdü. Kayanın üzerine oturttu ve vurmaya başladı. Aldattı, aileme hakaretler ederdi, döverdi susardım. En son, `Bu kadar yeter diğer kadınlar gibi olmayacağım. Bende ölmek istemiyorum` dedim" ifadelerini kullandı.
Mutlu bir evlilik hayali kurarken hayatının kabusa döndüğünü ifade eden Büşra D., eşinin kendisini ezdiğini, hizmetçi yerine koyduğunu ve kölesi gibi gördüğünü kaydetti.
Eşinin hiçbir iş yapmadığını, saldırgan köpek tutkusu olduğunu anlatan Büşra D., "Her kavgamızda köpeklerin yanına beni götürür, `Bak seni bu köpeklere yediririm, işkence yaptırım, kemiklerini bile köpeklere yediririm` derdi" dedi.
Eşinden ayrılmaya karar verdiği olayı da anlatan Büşra D, "En son yine bir kıskançlık olayında dayak yedim. Onun telefonundan ablamla görüştüğüm için beni tekme ve yumrukla dövdü. Yatak odasında attığı tekmeyle burnum çatladı. Polisler geldi, şikayetçi oldum. Kaçarak evlendiğim için ailem beni geri kabul etmez diye düşünüyordum. Ama yanılmışım. Ailem de arkamda olunca kendime güvenim daha çok geldi. Boşanmak, tüm haklarımı almak istiyorum. İsmini bile duymak istemiyorum. Bana yaşattıklarının cezasını almasını istiyorum" diye konuştu.
1 aylık uzaklaştırma kararına rağmen içinde bir korku olduğunu anlatan Büşra D., eşinin yaptıklarının cezasız kalmamasını ve tutuklanmasını istedi.
Büşra D.`nin avukatı Gözde Özsoy ise müvekkilinin uzun süredir cebir, tehdit ve şiddet eyleminin mağduru olduğunu söyledi. Büşra D.`nin yaşadığı şiddetin dayanılmaz boyutlara ulaştığını dile getiren Özsoy, "Müvekkilim konuyu artık adli makamlara taşımıştır. Bizde Cumhuriyet Başsavcılığı`na koruma tedbir talepli başvurumuzu yaptık. Hukuki ve yasal süreci titizlikle yürüteceğiz. Şüpheli, kadına şiddet failidir. Müvekkilim erken davranarak adli makamlara başvurdu ve kendini koruma altına aldı. Şu durumda koruma tedbir kararı müvekkilimi koruyamamaktadır. Biz suç duyurumuzda tutuklama tedbiri de talep edeceğiz. Müvekkilim daha üst bir korumaya muhtaç. Şu an bir aylık bir uzaklaştırma kararı var. Biz bir kadın cinayeti daha olmasın diye tutuklama kararı talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı