ABD, BBC`nin, "yeniden eğitim kamplarında" kalanların sistematik tecavüze uğradıkları iddialarına ilişkin haberinin ardından Çin`i kınadı.
BBC`nin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, Çin`deki kamplarda kadınlara sistematik tecavüz ve işkence yapıldığına dair mağdur ifadelerinin "ciddi sonuçları" olması gerektiği çağrısında bulundu.
Sözcü, Çin`in söz konusu kamplarından yükselen iddiaları "vahşet" olarak yorumlarken, "Sincan`daki toplama kamplarındaki Uygurlar ve diğer Müslüman kadınlara yönelik sistematik tecavüz ve cinsel tacizin ilk elden tanıklarının ifadelerine ilişkin raporlardan çok rahatsızız." ifadelerini kullandı.
Ayrıca Sözcü, iddiaların vicdanları yaraladığını ve ciddi sonuçlarının olması gerektiğini kaydetti.
Avustralya`dan BM`nin bölgeye erişim sağlayabilmesi çağrı
Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne de "işkence, tecavüz ve istismar" iddialarını kınayarak, Birleşmiş Milletler`in (BM) bölgeye "derhal" erişiminin sağlanması gerektiğini söyledi.
Payne, Pekin yönetimine şeffaflık çağrısı yaparken, "Şeffaflığın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz ve Çin`i, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet de dahil uluslararası gözlemcileri ilk fırsatta Sincan`a sınırsız erişim hakkı vermesi için teşvik etmeye devam ediyoruz." dedi.
BBC`nin dün yayınladığı Çin`in "yeniden eğitim kampları"nda kalanların sistematik tecavüze uğradıkları iddialarına yer verdiği özel haberinde mağdurlar, kamplarda "sistematik tecavüz, işkence ve zorla hapsin yanı sıra kısırlaştırma ve beyin yıkama" gibi yöntemlere başvurulduğunu iddia etmişti.
Çin`in Sincan Uygur Özerk Bölgesi`ndeki uygulamaları
Çin`de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin`in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi`nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.