4 Şubat Dünya Kanser günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Emsey Hospital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, kanserin görülme oranının arttığına dikkat çekti. Amerika’da yayımlanan bir dergide yer alan bilgileri paylaşan Emsey Hospital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, 1900 yılında kansere yakalanmış hasta sayısı ve 60 yaş üstü nüfusun oranı ile 2000 yılındaki aynı oranlar karşılaştırıldığında; yaşlı nüfus artışının 2000 yılında 1900 yılına göre 3 kat olduğu oysa kanser görülme sıklığının 12 kat arttığı aktardı. Son yıllarda kanser görülme sıklığının nedeninin yaşlı nüfus olmadığını belirten Prof. Dr. Hakan Karagöl, kanserdeki artış hızı yaşlı nüfus artış hızından fazla olduğuna dikkat çekti.
GENETİK GEÇİŞLİ KANSERLERİN GÖRÜLME ORANI YÜZDE 10
Dünya genelinde 2008 yılında kanser tanısı konulan hasta sayısının 12 milyon kişi iken 2018 yılında bu sayının 18 milyon kişiye ulaştığını anlatan Prof. Dr. Hakan Karagöl, “Bu artışın nedeni yaşlı nüfusun arttığı değil. Oysaki kanserdeki artış hızı yaşlı nüfus artış hızından fazladır. Kanserli hasta sayısında görülen bu artışta yaşlanmanın dışında; kötü beslenme, hava soluma, sigara ve alkol gibi alışkanlıklar, çevresel koşullar, çalışma ortamı, stresli toplum hayatı ve hareketsiz yaşam ile ilişki olduğu görülmektedir. Genetik geçişli kanser görülme oranı tüm kanserlerin sadece yüzde 10’nu oluşturmaktadır’’ dedi.
CİNSİYETE GÖRE KANSER TÜRÜ DEĞİŞİYOR
Gelişmiş ülkelerde kanserin görülme sıklığında bir azalma olmamakla birlikte artışın da görülmediğini belirten Prof. Dr. Hakan Karagöl, gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde ise kanser görülme sıklığının giderek arttığını ifade etti.
Türkiye'de erkeklerde ve kadınlarda görülen kanser türleri ve oranları hakkında bilgi veren Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, şöyle devam etti:
“Türkiye’de yeni kanser tanısı konulan hasta sayısı 2000 yılında 105 bin kişi iken, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı tahminlerine bu sayı 233 bin 837 kişiye yükseldi. Erkeklerde en sık görülen ilk 3 kanser türü sırasıyla; akciğer, prostat ve kalın bağırsak kanseri, görülürken kadınlarda ise en çok, meme, tiroit ve kalın bağırsak kanseri daha fazla görülmektedir. Dünya genelinde ise kadınlarda sıralama; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanseri şeklinde’’ ifadelerinde bulundu.
YENİ İLAÇLARLA YAN ETKİLER DAHA AZ GÖRÜLÜYOR
Kanser tanısı almış hastaların tedavisinde daha etkili, yan etkileri daha az olan yeni tedavi yöntemlerinin son yıllarda geliştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Hakan Karagöl, akıllı küçük hap şeklinde ilaçlar ve immünoterapi yani aşı tedavisi ile ilgili son 10 yılda önemli gelişmeler sağlandığı belirtti.
Prof. Dr. Hakan Karagöl, uygulanan tedaviler hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Radyoterapi yani ışın tedavisi uygulamalarında ise özellikle daha çok bilgisayar uygulaması destekli yeni sistemler (Cyberknife, Gamaknife, Variantrilogy, Tomoterapi, TrueBeam ve benzeri) ile yan etki oranları oldukça azalmış, başarı oranları ise yıllar içinde yeni teknolojiler ile gittikçe artış göstermiştir. Cerrahide yeni robotik ve laparoskopik ameliyat teknikleri son yıllarda giderek artan sayıda uygulanmaya başlanmış ve bunun sonucunda ameliyatlara bağlı komplikasyon riski azalmış, başarı oranı artmıştır. Onkolojide Nükleer Tıp uygulamalarında yeni yaklaşımlar (kemiğe sıçramış kanserlerde lutesyum tedavisi, karaciğere sıçramış veya karaciğerin kendi kanserlerinde mikroküre tedavisi gibi yeni yöntemler) ile kanser tedavi başarı oranları artmıştır.”
ERKEN TANI HAYAT KURTARIR
Aile öyküsü olan kanser hastalarının çocuk ve akrabalarında yakın tarama ve takip programlarının uygulanmasının önemli olduğunun altını çizen Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, kötü beslenme ve kötü yaşam tarzının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması, kötü alışkanlıkların edinilmesinin önlenmesi ve bırakılmasına yönelik toplumsal çabanın arttırılması, adı geçen tüm olumsuz faktörler konusunda toplumsal bilincin arttırılması önemli olduğunu vurguladı. Prof. Karagöl, kanserin erken tanısında son yıllarda artan çabaların devamının sağlanması, erken tanı programlarının toplum tarafından bilirliğinin arttırılmasına yönelik çabaların ivme kazanması, kanser erken tanısında başarı oranlarını arttıracak tedbirler olduğunu belirtti.