"RİSKLİ GRUBUN KAN SULANDIRICI KULLANMASI GEREKİYOR"
Koronavirüs geçirmiş ve yoğun bakımda yatmış hastaların risk grubunda olduğunu belirten Nöroloji ve Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, "Özellikle koronavirüsün biz beyin tutulumu ve damarları etkilediğini biliyoruz. Bu yüzden de riskli olan grupta kan sulandırıcıları hep önerdik. Ama herkes için değil. Hastaneye başvurmuş, hastanede yatmış hatta yoğun bakımda kalmış kişilerin riskleri çok daha yüksek. Burada basit bir kan tetkikiyle hangi hastaların kan, damar tıkanıklığı için riskli olduğunu ortaya koyabiliyoruz ve bu riskli hastaların da kan sulandırıcı kullanmaları gerektiğini sürekli olarak vurguladık" diye konuştu.
"KAN SULANDIRICILARI HALİ HAZIRDA KULLANAN KİŞİLERİN, AŞI OLMALARI GEREKİYOR"
Prof. Dr. Derya Uludüz, "Aşı meselesinde 2 farklı soru aklımıza geliyor. Bunlardan bir tanesi 'Acaba kan sulandırıcıları hali hazırda kullanan, kişiler aşı olacak mı? Olmaları gerekir mi? 'Bu sorunun cevabı 'evet' olmaları gerekiyor. Ama aşı vurulurken kan sulandırıcı kullanan kişilerin biraz daha dikkatli olması lazım. Nedir bu? Öncesinde mutlaka kan sulandırıcılarının doğru dozda olduğu, çok yüksek dozda olmadığının ortaya koyulması için bir kan tetkiki istiyoruz. Bu kan tetkikinde eğer aşırı dozda değilse aşıyı direkt olarak vurabiliriz. Doğru dozda olan hastalarda aşıyı vurmak çok önemli. Kan sulandırıcı kullanan kişilerin de aşılanması gerektiğini söylememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Uludüz şöyle konuştu.
"Bir diğeri de (Ben aşı vurulacağım arkasından bu aşının bana getireceği bir problem var mı? Ve kan sulandırıcıyı koruyucu olarak almam gerekiyor mu?' sorusu. İnaktif aşıda herhangi bir virüsün enfeksiyon yapma riski olmadığı için, sonuçta ölü bir virüs veriliyor ve bağışıklık sisteminin uyarılması sağlanıyor. Herhangi hastalık yapıcı bir etkisi olmayacağı için mutlaka kan sulandırıcı kullanmak gerekmiyor. Kan sulandırıcıyı kullanmak için de canlı bir mikroba maruz kalsanız bile kanınızda bazı değerlere bakılarak riskiniz varsa kullanıyoruz. Yani kovid geçiren her hastada kan sulandırıcı kullanmıyoruz. Bu yüzden aşıları kullanırken kan sulandırıcıyı tekrar kullanmanın bir mantığı yok" dedi.
"KOVİD GEÇİRMEDEN AŞI OLDUYSANIZ KAN SULANDIRICI KULLANMANIZ GEREKMİYOR"
Kovid geçirmeden aşı olan öncelik grubundaki vatandaşların kan sulandırıcı kullanmaları gerekmediğini ifade eden Prof. Dr. Derya Uludüz, "Şimdi kovid geçirmediniz ve aşı oldunuz. Arkasından kan sulandırıcı kullanmanız gerekmiyor. Kesinlikle gerek yok. Çünkü kan sulandırıcıların da unutmayın kullanırken etkisinden çok yan etkilerinin olabileceğini, biz tıkanma olmasın diye kullanırken tersine kanama riskinin olduğunu akılda tutmak gerekiyor. Yani her hastanın kan sulandırıcı kullanması gerekmediği gibi aşı sonrasında da kan sulandırıcıyı eklememize gerek yok. Eğer kovid geçirmişseniz ve hali hazırda kan sulandırıcı kullanıyorsanız zaten biz şunu söylüyoruz kovid geçiren hastalarda antikor oluşacağı için aşağı yukarı 3 aydan sonra aşının uygun olabileceğini söylüyoruz. Bizim kullanacağımız kan sulandırıcı da maksimum bir ayla 3 ay arasında. Yani 3 aydan sonra kesiyoruz zaten kan sulandırıcıyı. Bu yüzden kan sulandırıcı kullanmanın aşıyla çok bir bağlantısı yok" şeklinde konuştu.
"KOVİD OLMAYAN HASTALARDA DA KAN SULANDIRICILARA TALEP VAR"
30 yıldır eczacı olan Yusuf İmamoğlu kovid olmayan vatandaşların, kan sulandırıcıya ilgi gösterdiğini belirtti. İmamoğlu, "Kovid çıktığı zaman neredeyse 1 yıl önce, hastalarda çok fazla kan pıhtılaşmasına yönelik ilaçlar kullanıldığı için, satışlarda bir artış var. İlaçlar bulunuyor mu bulunmuyor mu diye soracak olursanız bir sıkıntı yok bulunabiliyor. Ama kovid olmayan hastalarda da kan sulandırıcılara talep var. Yok diyemem. Kovid hastalarımız için de ilaçlarımız rahatlıkla bulunabiliyor" diye konuştu.