Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) en önemli tesislerinden olan Dicle Nehri üzerindeki Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak'ı kapsayan, gövde bakımından dünyanın en uzun, güç bakımından ise Türkiye'nin 4'üncü büyük barajı Veysel Eroğlu-Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali ile birlikte tarihi Hasankeyf ilçesi sular altında kaldı. Yeni yerleşkede yapılan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük müzelerinden biri olan Hasankeyf Müzesi’nde arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan eserler sergileniyor. Hasankeyf Belediye Başkanı, Arkeopark Kültür Alanı bitişiğinde yer alan müzede eksikliklerin büyük bölümünün tamamlandığını ifade ederek, yakın dönemde Büyük Kale’de yer alan 3 bine yakın mağaranın da turizme kazandırılması için çalışma yürüteceklerini söyledi.
‘PANDEMİ SONRASI BÜYÜK PROJELERİMİZ VAR’
Pandemi sonrası büyük projeleri olduğunu ve bu projeleri hayata geçirme konusunda kararlı olduklarını aktaran Başkan Kusen, şunları söyledi:
"Hasankeyf, açık hava müzesi konumunda bir kenttir. Müzemizde çok zengin bir envanter var. Bölgedeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkan eserlerin hemen hemen tamamı Hasankeyf Müzesi’nde yer alıyor. Devlet, Hasankeyf Müzesine ciddi bir yatırım yaptı. Pandemi sonrası turizmde hedefimiz yerli ve yabancı turistleri tarihi ilçeye çekmek. Gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekse de diğer ilgili bakanlıklar müzede tüm detayları düşündü. Hiçbir masraftan kaçınılmadı. Hasankeyf’te bölgenin en güzel eserlerinin sergilendiği müze tamamlanmış durumda. Müzeyle birlikte Arkeopark Kültürel Alanı, Millet Bahçesi, Şap Vadisi, Darphane ve tekne turları 12 bin 500 yıllık tarihi ilçemizi turizmde iddialı hale getirecek. Müze ve Arkeopark Kültürel Alanı’nı görenler, ilçemize hayranlık duyacak. Hasankeyf’in tarihi Şanlıurfa Göbeklitepe’den 500 yıl daha eskidir. Turizm anlayışı içinde Hasankeyf’i simgeleyen eserler, bugüne kadar benzeri görülmemiş bir şekilde büyük teknolojik imkanlarla taşındı. Yeni Hasankeyf’te Arkeopark Kültür Alanı’nda Zeynel Bey Türbesi ve Selçuklulara ait hamamın da aralarında bulunduğu 7 tarihi eserin olduğu güzergah yerli-yabancı turistlerin akınına uğrayacak. Peyzaj eksikliği tamamlandığında, bu eserler kendini gösterecek. Müthiş bir peyzaj projesi hayata geçiriliyor.”
‘3 BİN MAĞARAYI TURİZME AÇMAK İSTİYORUZ’
Helenistik dönemine ait 3 bin mağarayı da turizme kazandıracak projeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla paylaştıklarını söyleyen Başkan Kusen, "Bunları 1-2 yıl içerisinde turizme açmak istiyoruz. Bu yılın sonları ile önümüzdeki yılların ilk aylarında arkeolojik kazılarla birlikte kalenin tarihi dokusunu koruyacak bir çalışmayla mağara turizminde iddialıyız. Büyük ve Küçük Kale, Şap Vadisi, Yamaç Külliyesi ve yürüyüş güzergahıyla özgün görüntüyü bozmayacak bir projeyle Hasankeyf’te kültür, inanç ve yamaç turizmi dahil her türlü turizmin altyapısını oluşturmaya kararlıyız. Turizm, Hasankeyf’in ekonomisini canlandıracak.” ifadelerini kullandı.