Samsun`da 17 Aralık`ta kaybolan ve 42 gün sonra cesedi bulunan 2 çocuk annesi 35 yaşındaki Arzu Aygün`ün sevgilisi Muharrem Coşkun tarafından öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Coşkun`un, başından silahla vurarak öldürdüğü kadının cep telefonunu aldığı, kadının ailesi ve çocuklarına "Telefonum bozuldu, açamıyorum" diye mesaj attığı ortaya çıkmıştı.
Ayrıca Coşkun`un, cinayetten 6 gün sonra Aygün`ün telefonundan Facebook hesabına girip, genç kadının çocuklarıyla birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştığı ve beğendiği de ortaya çıkmıştı.
Katilin hedef şaşırtmak için Arzu Aygün`ün ağzından savcılığa verilmek için dilekçe yazıp, bunu flaşbelleğe yüklediği belirlendi. Arzu Aygün`ün kızı 15 yaşındaki Nazlı Sema "telefonumu bul" uygulamasından annesine ait akıllı telefonun yerini bulup polise bildirmiş, cep telefonu Muharrem Coşkun`un işyerinde bulunmuştu.
Bunun üzerine ifadeye alınan Coşkun sadece telefonun değil bir tane de flaşbelleğin kendisinde olduğunu bu ikisini de Arzu Aygün`ün kendisine bırakıp arkadaşları ile Trabzon`a gittiğini, "Kendisine bir şey olması halinde telefon ve flaşbelleği savcıya vermesini" söylediğini öne sürdü.
Yapılan inceleme sonrası flaşbelleğin içinde Arzu Aygün adına Cumhuriyet savcılığına yazılan dilekçe çıktı. Dilekçede iki ismin yer aldığı ve "Bana bir şey olursa sorumlusu bunlardır" ifadesinin olduğu belirtildi.
Arzu Aygün`ün babası Seyfullah Aygün , katilin kızını öldürdükten sonra böyle bir plan yaparak cinayeti başkalarının üzerine yıkmak için bu dilekçeyi yazdığını iddia etti. Acılı anne Semine Aygün ise, "Muharrem yıllardır kızımı sömürdü adeta. Elinde avucunda ne kadar parası varsa yedi. `Anne elimden bir şey gelmez onun istediklerini yapmazsam ya çocuklarımı ya da beni öldürür. Ama merak etme ben kurtulacağım bundan` derdi" dedi.