Tarih: 31.01.2021 09:22

?Bale tartışmasız bir sanat dalıdır?

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Dans Sporları Federasyonu (TDSF), 26 Ocak?ta bale branşını bir spor dalı olarak tanımlayarak 6-12 Mart tarihleri arasında 56 saatlik bale antrenörlüğü programı yapılacağını açıkladı. Geçen hafta balenin spor mu sanat mı olduğu tartışıldı. ?Bale spor değildir sanattır? kampanyasının ardından TDSF, bale ve modern dans branşları kurslarını ileri bir tarihe ertelediğini duyurdu. Konuyla ilgili Tan Sağtürk Akademi?nin kurucusu ve balet Tan Sağtürk Milliyet?e konuştu.

?Sakıncaları söyledik?

Türkiye Dans Sporları Federasyonu?nun antranörlük programına göre bale bir sanat dalı olarak değil, spor olarak değerlendiriliyor. Sizin bu konuda  görüşleriniz neler?

Türkiye Dans Sporları Federasyonu (TDSF) bünyesine 2007?de dahil edilmiş olan bale branşının, yarışma ve eğitimlerini araştırmak ve konuyu anlayabilmek amacıyla, aralarında profesyonel bale sanatçılarının ve eğitim kurumlarımın yöneticilerinin de yer aldığı bir grupla konuyu inceledik. Yarışma, hakemlik ve antrenör eğitimleri alanlarında, daha önce onaylanmış olan çalışmaların sakıncalarını belirttik. ?Sporcu, antrenör? söylemlerinin yanlışlığı ve değişmesi, yarışmaların ancak sahne üzerinde düzenlenmesi gerekliliği ve en önemlisi de eğitmen olmak isteyen kişilerde aranacak zorunlu kriterlerin eksikliğini bu sakıncalar arasında sayabilirim.

TDSF ile yapılan toplantılar sonucunda, federasyonun ivedilikle ?antrenörlük kursu? açmasından duyduğumuz rahatsızlığı ve bunun olumsuzluklarını dile getirdik. Hiçbir bale alt yapısı aranmaksızın kursa kabul edilecek adayların, 56 saat gibi kısa bir program içeriği ile eğitime tabi tutularak, yapılacak sınav sonucu sertifika alacak olmaları uygulamasının hatalı olduğunu gördük. Bu şartlar altında bir çalışma yapamayacağımıza karar verdik ve bu kararımızı ilettik.

?Belgeleri alındı?

Bale eğitimi geçmişi olmayan kişiler eğitim alacak bu durumda...

Federasyonun planladığı bu eğitime başvuracak kişilerde bale eğitimi geçmişi aranmayacak olması kabul edilemez. Bale, 16. yüzyılda başlamış olan sahne ve tiyatro geleneğiyle yoğrulmuş, farklı disiplinlerle beslenen bir sanat dalıdır. Yalnızca bedensel eğitim olarak görülmesi yanlış.

Tan Sağtürk Akademi bünyesinde bulunan cimnastik okulu da bu kapsamda eleştiriliyor.

Bu konu tartışılırken, bazı eleştiri oklarının benim okullarıma yöneltilmiş olmasından dolayı şunu da eklemek isterim ki bale okullarımızın tümü Millî Eğitim Bakanlığı?na bağlıdır. Tüm Tan Sağtürk Akademiler içinde bir adet olan cimnastik okulumuz Türkiye?deki tüm cimnastik okulları gibi, prosedür gereği, açıldığı 2016?dan itibaren eğitimlerini Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü?ne bağlı olarak sürdürüyor. Bu okul içerisinde, ritmik cimnastik öğrencilerine, konservatuvar mezunu tecrübeli öğretmenler tarafından bale ve dans çalışmaları yaptırılması amacıyla serbest stil danslar ve bale yeterlilik belgeleri alınmıştır. Diğer okullarımız için bu durum söz konusu değildir.

Ancak cimnastik okulumuz için Dans Federasyonu?ndan alınan belgenin kullanımı, ehil olmayan salonların da mevcut şartlarda bale yeterlilik belgelerini kullanarak bale eğitimi vermelerinin önünü açabilir. Emsal teşkil edeceğini düşündüğümüzden dolayı, cimnastik öğrencilerimizin bale eğitimlerini, MEB?e bağlı bale okullarımıza yönlendirdik.

?Bale branşı özelinde sorunlar doğurabilir?

Aralarında Bale Sanatçıları Derneği?nin de olduğu pek çok kişi karara tepki gösterdi. Bu tepkilere ne diyorsunuz?

Balenin bir sanat dalı olduğu tartışmasızdır. Bale eğitimi, profesyonel olarak konservatuvarlarda tam zamanlı toplam 12 senede verilir. Türkiye?de özel bale kurslarının ancak Millî Eğitim Bakanlığı?na bağlanarak faaliyet yürütmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü Millî Eğitim Bakanlığı?nın süregelen yapısıyla, önemli bir sistem kurduğu inancındayım.

Millî Eğitim Bakanlığı?na bağlı olarak bale kursu açmak için fiziki şartlar, öğretmen atamaları, öğrenci kayıtları ve birçok konuda yüksek standartlar gerekir. TDSF tarafından düzenlenmesi planlanan yarışma ve kurslar her ne kadar federasyon tarafından balenin yaygınlaşması için imkân olarak yansıtılsa da bale sanatının antrenörlük yönetmeliğine bağlı olması, bale branşı özelinde sorunlar doğurur. Bu tip organizasyonların TDSF çatısı altında antrenör şartı aranarak yapılması bu işi amacından çıkararak her spor salonunun içerisine bale yeterlilik belgesi verilmesi ve ehil olmayan kişilerin ?antrenörlük? adı altında eğitmenlik sertifikaları almaları, ticari olarak kötüye kullanılabileceği gibi, ileride kalite standardının düşmesiyle beraber klasik bale eğitiminin zarar görmesine sebep olacaktır. Bale, elbette bir sanattır ve sanat olarak kalacaktır.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —