Son dakika haberi! Çinli Lisha Yu`nun öldürülmesine ilişkin davada 5 sanığın yargılanmasına devam edildi

Son dakika haberi! Çinli Lisha Yu`nun öldürülmesine ilişkin davada 5 sanığın yargılanmasına devam edildi

Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Lisha Yu`yu öldürüp Bilecik`e gömdükleri iddiasıyla 4`ü tutuklu 5 sanığın yargılanması sürüyor.

Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi`ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Abdulgaffar Tamuygur, Abduvahap Abdurrahman, Hüseyin Ahmed, Yunuscan Türkistanlı ile tutuksuz sanık Kasım Yarkenli ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Yunuscan Türkistanlı, kendisinin araç kiralama işi yaptığını, olaydan önce Abdulselam isimli kişinin yanına gelerek, araç kiralamak istediğini ve şoförlüğünü yapmasını teklif ettiğini belirtti.

Sanık Türkistanlı, sonrasında Abdulselam isimli kişinin maktul Lisha Yu`dan 30 bin dolar alacağı olduğunu, maktulün bunu kendisine ödeyeceğini ancak oyaladığını anlatarak, "Abdulselam, maktulden parayı aldıktan sonra onu bırakacağını söyledi. Ben olay günü söz konusu araçtan indim, evime gittim. 2 saat sonra Abdulselam evime geldi, kadınla gidecek yerlerinin olmadığını söyleyerek benim evimde kalmayı teklif etti. Eşim ve çocuğum olduğu için bu teklifi reddettim. Abdulselam `Bana yardım et, kadından parayı alınca sana da vereceğim.` dedi. Sanıklardan Abdulgaffar Tamuygur`un yerini sordu, ben Bilecik`te evinin bulunduğunu ancak uzak olduğunu söyledim. Abdulselam bana yarın parayı alacağını, kadını serbest bırakacağını söyledi. Gurbette olduğumuz için tamam dedim." diye konuştu.

Araçla Bilecik`e yola çıktıklarını ifade eden sanık Türkistanlı, savunmasına şu şekilde devam etti:

"Arka koltuğuma baktığımda kadın yoktu, Abdulselam`a kadını sordum, bana kadını korkutmak için ve polisler görmesin diye bagaja koyduğunu söyledi. Bagajda bir şey olmaz mı diye sordum, olmaz dedi. Bilecik`e giderken araçtan sesler geldi, bir yerde durduk, Abdulselam bagajı açarak, Çince bir şeyler söyledi. Kadının eli bağlıydı. Sanıklardan Abdulgaffar Tamuygur`a ait çiftlik evinin arkasında durduk. Yanıma Abdulselam geldi ve kadının hareket etmediğini, korktuğunu söyledi. Beraber baktığımızda, kadın ölmüştü. Çok korktum, beni nasıl bu işe karıştırırsın diye konuştum. Panik yaptık, karakola gitmeyi teklif ettim ancak Çin`e geri gönderirler diye gidemedik. Abdulselam bana `Kimseye söyleme, buraya gömelim, hepimize sıkıntı çıkar.` dedi. Ormana gittik, Abdulselam, çiftlikten aldığı kazmayla bir saate yakın kazdı, ben sadece yanında durdum. Kadını oraya gömdü."

Kendisinin araçla İstanbul`a döndüğünü, Abdulselam`ın orada kaldığını belirten sanık Türkistanlı, İstanbul`a dönünce sanıklardan Hüseyin Ahmed ile görüştüğünü, bu olayı anlattığını ve sanıklardan Abdulgaffar Tamuygur`un uzun süredir Türkiye`de bulunduğu için yasaları bildiğini, onun yanına gitmeleri gerektiği konusunda konuştuğunu söyledi.

Kimseyi kaçırma veya öldürme niyeti olmadığını, olanlardan dolayı çok pişman olduğunu aktaran sanık Türkistanlı, maktulün ailesinden özür diledi.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Mehmet Akif Yakıcı da, Çin`de 10 yıl kaldığını, Çinli bir arkadaşıyla ecza depolarının bulunduğunu, maktul Lisha Yu ile Çinli arkadaşının döviz alışverişi yapmaları nedeniyle tanıştığını anlattı.

Tanık Yakıcı, maktulün arada ofislerine geldiğini belirterek, "Çinliler kendi içlerinde görüşmeyi seviyorlar. Maktulün sevgilisi ofisimize gelerek, arkadaşıyla konuştuğunda onu bir aracın takip ettiğini ve bir daha haber alamadığını söyledi. Bende bu durumu CİMER`e yazdım. Sonradan öğrendiğime göre maktulün erkek arkadaşı Uygur`muş. Çinli arkadaşımdan duyduğuma göre, maktul ile erkek arkadaşı arasında alacak verecek meselesi varmış." ifadesini kullandı.

Müşteki avukatları, sanıkların bahsettiği "Abdulselam" isimli kişinin araştırılmasını istedi.

Cumhuriyet savcısı da eksik hususların giderilerek, tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını talep etti.

Mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına, yeniden emniyete yazı yazarak, Abdulselam isimli kişiyle ilgili herhangi bir araştırma yapılıp yapılmadığının sorulmasına karar verdi.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2 Ekim 2019`da Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı olan Lisha Yu`dan, telefonla arkadaşına Sefaköy`de küçük bir kaza yaptığını ancak önemli bir şeyi olmadığını söylemesinin ardından bir daha haber alınamadığı anlatıldı.

Kayıp olan Lisha Yu ile ilgili yapılan araştırma sonucunda kaçırıldığı ve öldürüldüğünün belirlendiğini belirtilen iddianamede, maktulün olay tarihinde aracıyla evinden çıktıktan sonra sanıklar Hüseyin Ahmed, Yunuscan Türkistanlı ve Adbuvahap Abdurrahman`ın içinde bulunduğu araçla takibe alındığı, bu sanıkların seyir halindeyken Küçükçekmece`de maktulün aracına arkadan çarparak kaza süsü verdikleri, araçtan inen Yu`nun zorla alıkonulduğu, araçla Sultanbeyli taraflarına götürüldüğü ifade edildi.

İddianamede, sanıklar Türkistanlı ve Abdurrahman`ın maktul Yu`yu bir valize zorla soktuğu ve sabaha karşı Bilecik`in Söğüt ilçesine götürdükleri vurgulanarak, sanıkların bu eylemi yaparken sanık Abdugaffar Tamuygur`un da olay yeri veya yakın bir noktada bulunduğu aktarıldı.

Maktul Yu`nun valize konulduktan sonra öldüğünün anlaşıldığı belirtilen iddianamede, maktulün Söğüt`te Tamuygur`un arazisine gömüldüğü, sanıkların kullandığı aracın sahibinin de Kasım Yarkenli olduğunu bildirildi.

İddianamede, sanıklar Abdulgaffar Tamuygur, Abduvahap Abdurrahman, Hüseyin Ahmed ve Yunuscan Türkistanlı hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "cebir, tehdit veya hile kullanarak birden fazla kişi tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası, sanık Kasım Yarkenli hakkında ise "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" ve "cebir, tehdit veya hile kullanarak birden fazla kişi tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım etme" suçlarından 17 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Melike Gallenkuş