Cumhurbaşkanı Erdoğan: `Militan` hakaretine muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir

Cumhurbaşkanı Erdoğan: `Militan` hakaretine muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin yargısı var ve kendilerine `militan` diye hakaret eden bu zata, bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir, geçiyor bile. Herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil, gereği yapılmalıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Covid-19 salgını sebebiyle ara verdikleri il kongrelerine 13 Ocak'ta yeniden başladıklarına işaret eden Erdoğan, bugün canlı bağlantıyla katılacağı Erzincan ve Erzurum il kongreleriyle birlikte iki haftada 27, toplamda 47 il kongresinin tamamlanmış olacağını kaydetti. Erdoğan, "AK Parti'nin girdiği 15 genel seçimin, mahalli seçimin, Cumhurbaşkanlığı seçiminin, halk oylamasının tamamından birinci olarak çıkmasının sırrı milletimizle tesis ettiği güçlü gönül bağıdır. AK Parti'yi kuran da, iktidar yapan da, nice badireleri aşmasını sağlayarak bugünlere getiren de milletimizdir. Biz de milletimize vefa borcumuzu hizmet ederek, eser ortaya koyarak, yatırım yaparak, ülkemizi sürekli daha ileriye taşıyarak ödemeye çalışıyoruz" dedi.

'ÇOK ÇALIŞMALIYIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her günü Türkiye ve millet için dolu dolu geçirdiklerini ve geçirmeye devam ettiklerini belirterek, "Bu şekilde görevlerimizi hakkıyla yerine getirdiğimizde ne ülkemizin önünde ne Cumhur İttifakı'nın önünde ne AK Parti'nin önünde durabilecek bir güç tanımıyoruz. Unutmayınız, milletimiz her birimizi teker teker takip ediyor ve karnemizi dolduruyor. Seçim günü bu karne önümüze oy oranı olarak konacaktır. Birikimimizi ve gayretimizi bugünden seferber edersek karne günü gelip çattığında sandık başından başımız dik alnımız açık şekilde ayrılabiliriz. Bunun için hep birlikte çok çalışmalıyız. AK Parti grubu, Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP ile birlikte Meclisin lokomotifidir, dinamosudur. Biz çok çalışırsak, Meclis de çok üretir. Biz işleri rölantiye alırsak Meclis çok daha az verimle faaliyet yürütür. Türkiye'nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var. Yürütmede bizim yapmamız gerekenler var, yasamada sizlerin yapması gerekenler var, yargının üzerine düşen görevler var. Bütün bunların toplamı sayesinde ülkemizi güven ve istikrar zemininde hedeflerine doğru ilerletebiliriz" diye konuştu.

'MUHALEFETE BU MİLLET İKTİDARI VERMEZ'

"Yakında hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni reform paketlerini Meclisimizin takdirine sunmaya başlayacağız" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milletimizle paylaştığımızda bu reform tekliflerinin ülkemizi 2023'e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir. Türkiye'yi temel hak ve özgürlüklerden ekonomide güven ikliminin güçlendirilmesine kadar geniş bir alanda geleceğe hazırlayacak bu reform sürecine hep birlikte sahip çıkacağız. Sizlerden şimdiden sıkı bir çalışma dönemine hazır olmanızı istiyorum. Dikkat ederseniz, bizden başka hizmet müktesebatı ortaya koyabilen de, gelecek vizyonu tasarlayan da yok. Tek vaatleri Tayyip Erdoğan'ı indirmek olan bir muhalefete bu millet iktidarı vermez."

'ÖZÜR DİLEYECEK, HESAP SORACAK YERDE İŞİ PİŞKİNLİĞE VURUYORLAR'

Erdoğan, son Meclis grup toplantısında CHP'nin yalanları, iftiraları ve millete yönelik hakaretleri ile ilgili Mevlana'nın 'testinin içinde ne varsa dışına da o sızar' sözüne atıfta bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Gerçekten de aradan geçen 1 aylık sürede yaşanan her gelişme CHP testisinin içindeki cürufun ne derece berbat olduğunu tekrar tekrar bizlere ve tüm ülkemize göstermiştir. CHP yöneticileri kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık skandallarının üzerini örtmek için hem bize hem milletimize olan hakaretlerinin dozunu sürekli artırmaya başladı. 'Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış' misali, milletimizin önüne çıkıp özeleştiri yapacak, özür dileyecek, içlerindeki tecavüzcülerden, tacizcilerden, hırsızlardan hesap soracak yerde işi pişkinliğe vuruyorlar. Yalan olduğu defalarca ortaya konmuş, mahkemelerle tescil edilmiş konuları utanmadan, arlanmadan tekrarlayanlara 'pişkin' denmez de ne denir?"

'Z KUŞAĞINA BUNLARI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR'

Salgın tedbirlerinin yol açtığı sıkıntıları azaltmak için tüm imkanları seferber ederek, doğrudan ve dolaylı yöntemlerle 100 milyarlarca lirayı milletin emrine sunduklarını belirten Erdoğan, bu kaynağı her kesime yönelik hibe yardımlarıyla, istihdam destekleriyle, kredi imkanlarıyla, vergi ertelemeleriyle, kira yardımlarıyla sunduklarını ifade etti. Erdoğan, "Bir yanda bu gerçekler var, diğer yanda ise ömründe devlet ile ilişkisi bir dönem devlet memurluğu yapmaktan ibaret olan bir zatın eline tutuşturulan kağıtlardaki yalan yanlış bilgilerle sergilediği hezeyanlar var. SSK'nın başında bu adam bulunmadı mı? SSK'nın başında bulunduğu zaman hastanelerde hastalarımızın ne hale düştüğünü Z kuşağı bilmiyor. Düşünebiliyor musunuz, hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Kimin dönemi? Bay Kemal’in dönemi. Bunları yaşadık mı biz? Bu ülkede yaşadık. Ama Z kuşağı bunları bilmiyor. Arkadaşlar bunları hatırlatmamız lazım. Bunları gençlerimize hatırlatmamız gerekiyor. Ama şimdi bizler Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesiyle aslında bunlara ders veriyoruz ama bunlarda ders alacak kabiliyet yok. Karşımızdaki bu zat, sanayi bilmez, teknolojiyi bilmez, tarımı bilmez, ticareti bilmez, ihracatı bilmez, finansı bilmez, devletin kurumlarının nasıl işlediğini bilmez, özel sektörün nasıl işlediğini bilmez" ifadesini kullandı.

'BUNLARA GÖRE, KENDİLERİNE OY VERMEYEN YÜZDE 75'İN TAMAMI MİLİTAN'

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Bu ara bir militan lafıdır tutturdular. Sermaye bu. Bunlara göre Cumhurbaşkanı, bakanlar, Cumhur İttifakı ve AK Parti tepeden tırnağa militan. Hakimler savcılar militan. Valiler, kaymakamlar militan. Generalinden uzman çavuşuna kadar tüm askerler militan. Diplomatlar militan, polisler ve öğretmenler başta olmak üzere memurların hepsi, işçiler, esnaf, iş adamları zaten militanın önde gideni. Aslında bunlara göre milletin kendilerine oy vermeyen yüzde 75'inin tamamı militan. Bu hastalıklı zihniyete göre CHP'ye oy vermeyen hiç kimse onur, şeref, namus sahibi olma hakkına da sahip değildir. Peki kendileri ne? Terör örgütü mensuplarına 'arkadaşlar' demek, bunların meşrebinde militanlık değil, kibarlık. Terör örgütünün güdümündeki partiyi belediyelerine ortak etmek, bunların meşrebinde militanlık değil, işbirliği. Dışarıda ülkemize düşmanlık eden herkesin değirmenine su taşımak bunların meşrebinde militanlık değil, nezaket. Kendi partilerindeki her türlü ahlaksızlığın üzerini örtmek bunların meşrebinde militanlık değil, haysiyet gösterisi. Kendilerinden olmayan herkese iftira atmak bunların meşrebinde militanlık değil, şeref emaresi" dedi.

'BİZİM DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR'

Erdoğan, sabırla kendi yollarında yürümeye devam edeceklerini vurgulayarak, "Acelemiz yok. Hani bunlar şimdi yatıp kalkıp 'erken seçim' diyorlar ya, zannediyorlar ki oradan bir şey toparlarız. Ya size buradan ekmek yok. Sabrın varsa Haziran 2023'e kadar kapıda bekleyeceksin. Bizim daha yapacak çok işimiz var. Açılışlar devam ediyor, bunları yapacağız. Bunlarla beraber yola devam edeceğiz. Ve biz 'yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan' diyerek yola devam ediyoruz" diye konuştu.

'HAKARETE MUHATAP OLANLARIN DAVA AÇMA ZAMANI GELMİŞTİR'

CHP'ye cevap vermek için harcadıkları her nefesi israf olarak gördüklerini, sadece millete olan saygıları terbiye sınırları dışına çıkmadan, sınırlı cevaplarla yetindiklerini kaydeden Erdoğan, "Bu işe ayırdığımız mesaiye de siyasetin cilvesi olarak bakıyoruz. Diğer yandan bu devletin hiçbir memuru, bu ülkenin hiçbir evladı CHP'nin hastalıklı zihniyetinin şamar oğlanı değildir. Bizler kendi platformlarımızda, yargı kendi yetki alanında, medya kendi zemininde bu çukur zihniyetin azgınlığını dizginleyecektir. Ben bugün, bu kürsüde şunu tekrar hatırlatıyorum. İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi, bence bu ülkenin yargısı var ve kendilerine 'militan' diye hakaret eden bu zata, bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir, geçiyor bile. Herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil, gereği yapılmalıdır. Milletimiz mahalle yanarken kendi kısır hesaplarının peşinde koşanların defterini kökten dürene kadar bu mücadeleyi biz de sürdüreceğiz. Hiç şüphesiz bizim asıl gündemimiz ülkemizin ve milletimizin meseleleridir" ifadesini kullandı.

ESNAFA DESTEK ÖDEMESİ MÜJDESİNİ AÇIKLADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafı bugüne kadar yalnız bırakmadıklarını, bundan sonra da yalnız bırakmayacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi de yeni bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Lokanta restoran ve kafe gibi sektörlerde alınan tedbirler nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan, 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan, gerçek usulde vergilendirilen ticari işletmelere destek ödemesi yapacağız. Cirosu 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelerimize, 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmamak üzere ciro kaybının yüzde 3’ü oranında destek ödemesi yapacağız. Sosyal Koruma Kalkanı çerçevesinde bugüne kadar 46 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak her kesimden insanımıza aktardık. Salgının seyrinin endişe verici seviyelere çıkması, geçtiğimiz aylarda bizi daha sıkı tedbirler almaya ve uygulamaya yöneltti. Vaka ve hasta sayısının salgının tehdit olmaktan çıkacağı seviyeye kadar gerilemesiyle yeniden normalleşme adımlarını atmaya başlayacağımız açıktır. Bunun için öncelikle milletimizin 'tamam' diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmesi gerekiyor. Aşılanan kişi sayısının toplumda genel koruma sağlayacak rakamlara ulaşması da önemli bir kriterdir. Yerli aşı çalışmalarımızın kullanılabilir seviye gelmesi önümüzü daha kolay görebilmemizi sağlayacaktır. Yurtdışından temin ettiğimiz aşıları hızla hizmete sunarken, yerli aşıyla ilgili çalışmalarımızı da yakından takip ediyoruz."

'BÜYÜK ÖLÇÜDE ŞEKİLLENDİ'

Konuşmasının sonunda sözü tekrar reform çalışmalarına getiren Erdoğan, "Değişimin ve gelişimin ayrılmaz bir parçası gördüğümüz hukuki ve ekonomik reformlarımız ile ilgili hazırlıklarımız büyük ölçüde şekillendi. Daha önce Cumhurbaşkanlığımızda ilk taslağı ele almıştık. Dün de MYK'da bu konuyu tartışmaya açtık. İnşallah yakında kapsamlı reform teklifimizi bir bütün olarak kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunacağız. Cumhur ittifakı olarak Türkiye'yi hem 2023 hedeflerine kavuşturacak hem 2071 vizyonunun altyapısını kuracak şekilde gece gündüz çalışacağız ve bundan da taviz vermeyeceğiz. Kimsenin hukukunu çiğnemeden kendi hukukumuzu da çiğnetmeden bu mücadeleye devam edeceğiz" dedi.