Rusya’nın başkenti Moskova’da toplanan 15 bin kişi, tutuklu Rus muhalif Aleksey Navalny'nin serbest bırakılması için protesto gösterileri yaptı. 2 binden fazla kişinin gözaltına alındığı protestoların ülkede daha fazla huzursuzluğa yol açabileceğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Viktoriia Demydova, Rus toplumunun son yıllarda diğer Avrasya ülkelerindeki devrimlerle karşılaştırılabilir bir devrime doğru ilerlediğini söyledi.
KORONAVİRÜS VE TUTUKLANMA RİSKİNE RAĞMEN TOPLANDILAR
Rus aktivist ve muhalif Aleksey Navalny’yi destekleyen protestolarda, koronavirüs rağmen Moskova’da 15 bin kişinin toplandığının altını çizen Bilimci Dr. Demydova, “10 Aralık'ta Moskova Belediye Başkanı’nın kararı ile Rusya'nın başkentinde toplu eylem yasakları uzatılmıştı. Buna paralel olarak, Navalny destekçilerinin protestoları yasallaştırmak için sunduğu başvurular ise reddedildi. Bu, tüm protestoların yasa dışı olduğu ve aktivistlerin Rus kanunlarını ihlal ettiği anlamına geliyor. Moskova'da Kovid-19 veya tutuklanma riskine rağmen yaklaşık 15 bin kişi toplandı. Temel taleplerini ‘Navalny’ye Özgürlük’ sloganıyla ifade ettiler. Protestocular rejim değişikliğini değil, muhalif blog yazarının serbest bırakılmasını istiyor” diyerek buradaki protestoların, seçim sahtekârlığına tepki olarak gerçekleştirilen Belarus'taki protestolardan ve devrimlerden farklı olduğunu belirtti.
“SOSYAL MEDYADAN EYLEM HAZIRLIĞI ÖĞRETİLDİ”
2021'de en sıcak olayların gençlere yönelik kısa video içerikleriyle bilinen sosyal medya ağında gerçekleşeceğini söyleyen Dr. Demydova, “Gençlerin Rus pasaportlarını yırttığı, Başkan Putin'in fotoğraflarını duvarlardan düşürdüğü ve Navalny'nin fotoğraflarıyla değiştirdiği çok sayıda video internette dolaşmaya başladı. Protestolardan birkaç gün önce, sosyal medyadaki videolarda gençlere kitlesel eylemlere nasıl hazırlanacakları öğretiliyordu” diye konuştu.
“2 -7 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI ÖN GÖRÜLÜYOR”
Rus medyasını kontrol eden Roskomnadzor’un, reşit olmayan gençleri kitlesel mitinglere katılmaya teşvik eden sosyal ağların cezalandırılacağını duyurduğunu söyleyen Dr. Demydova, “Moskova Başsavcılığı sosyal ağlara uyarı mektupları gönderdi. Başsavcılığa göre, onaylanmamış mitinglere katılma çağrıları hakkında bilgi yayılmamalı. Ayrıca, hedef kitle üyelerinin yaşları arasında bir ayrım yapılmıyor. Aksine, cezalandırılmamak ve hatta hapse atılmamak için yasaya göre hareket etme zorunluluğuna vurgu yapılıyor. Bu konuda kanun oldukça açık. 2021 Ocak ayı başlarında kabul edilen Ceza Kanununda yapılan değişiklik paketinde de belirtildiği üzere holiganizm, iftira, yolların kapatılması ve yabancı ajanlık ceza davası olarak kabul ediliyor ve 2 ile 7 yıl arasında hapis cezası öngörülüyor. Mevzuat uyarınca kitlesel mitinglere katılanların, ileride eğitim ve kariyerlerini engelleyecek bir sabıka kaydı alma ihtimalleri yüksek” dedi.
Protestoların Rusya'da rejimi değiştirmek gibi bir amacı olmasa da ülkede daha fazla huzursuzluğa yol açabileceğini söyleyen Dr. Demydova, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rus toplumu son yıllarda diğer Avrasya ülkelerindeki devrimlerle karşılaştırılabilir bir şekilde devrime doğru ilerliyor. Rusya'da hızlı ve sorunsuz bir rejim değişikliğinin beklenmemesi gerekiyor. Alınan önlemler, aynı zamanda Rus yetkililerin Navalny'den ne kadar korktuğunu da gösteriyor. Ancak Navalny, avukat, yolsuzlukla mücadele savaşçısı ve özelikle çevrimiçi medyada başarılı olan siyasi aktivist olarak kabul edilse bile, insanları örgütleme ve yönetme kapasitesi bu şartlar altında ciddi şekilde sınırlı. Ayrıca, Navalny’nin belirli konulardaki liberal duruşu da sorgulanabilir. Örneğin, Kırım'ın ilhakı üzerine yaptığı röportajlar, Rusya'nın Ukrayna'daki eylemlerine olan desteğini ortaya koyuyor.”
“RUSLAR MİTİNGLERE KATILMAKTAN KORKUYOR”
Navalny’nin ortaya çıkardığı yolsuzluklara rağmen, Putin’in destekçilerinin arttığını söyleyen Dr. Demydova, “Levada Center anketine göre bu desteğin oranı 2020’nin mayıs ayında yüzde 59 iken, Kasım ayında yüzde 6 arttı. 2020’de çocuklu ailelere yapılan sayısız sosyal ödemenin yanı sıra Rusları Ukrayna'daki krize benzer olası sonuçlarla tehdit eden propaganda da buna katkıda bulundu. Aynı zamanda, Rus toplumu hala pasif ve insanlar mitinglere katılmaktan korkuyor. Rusların çoğunluğunda var olan eleştirel yaklaşım eksikliği ve yüksek petrol fiyatları nedeniyle hala istikrarını sürdüren ekonomi göz önüne alındığında Rusya, Belaruslular tarafından gösterilen protesto düzeyinde bir eylem göremeyebilir” diye konuştu.