Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Alpay Burak Doğru, pirinç ve incir çekirdeği, dil çubuğu, madeni para, hap ambalajı, kabak çekirdeği gibi objelere "büyüteçle görülebilen" resimler çiziyor.
Babası tıp doktoru, annesi Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olan 32 yaşındaki Doğru, 2013 yılında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Mardin`in Nusaybin ve Şırnak`ın Güçlükonak ilçelerindeki devlet hastanelerinin acil servislerinde görev yaptı.
Manisa`nın Akhisar ilçesinde ambulans doktorluğu görevinde de bulunan ve halen ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde asistan hekimliğe devam eden Doğru, küçüklüğünden bu yana resim sanatıyla ilgileniyor.
Alpay Burak Doğru, muhabirine, küçük yaşlardan bu yana resimle iç içe olduğunu söyledi.
"Çocukluk yıllarımda evin duvarlarını boyuyormuşum, vücudumu boyuyormuşum ve annem buna hiçbir zaman engel koymamış. Bu konuda sürekli beni teşvik etmiş." diyen Doğru, mesleğini sürdürürken resim ve sanatla bağını koparmadığını dile getirdi.
Mikro ressamlık branşına farklı bir yorum getirdiğine değinen Doğru, şu ifadeleri kullandı:
"Geliştirdiğim yöntemlerle biraz daha farklı bir hale sokup dünyada bir ilk olarak mikro tıp ressamlığı branşını geliştirdim. Nedir mikro tıp ressamlığı? Herhangi bir tıbbi konunun, tıbbi olmayan bir cisim üzerine çizilmesi veya tıbbi olmayan bir konunun tıbbi bir nesne üzerine çizilmesine, mikro olarak resmedilmesine mikro top ressamlığı diyorum. Sosyal medyadan bildiğim kadarıyla da mikro tıp ressamlığı alanında dünyada kimse yok.
Pirinç tanesi, incir çekirdeği, abeslang (dil çubuğu) dediğimiz tahta hasta muayene kaşığı gibi malzemeler kullanıyorum fakat aslında tamamen bu işe kendimi verirsem aklınıza gelebilecek her şey tuvalim olabilir. Resimde hiçbir zaman önyargılı olmamak lazım. Sadece beyin, kalp, İstanbul silüeti, manzara çizeceğim diye bir şey yok. Sanat sayesinde yaşıyorum, bilim sayesinde ise dinleniyorum, derim. Sanat sürekli biz varken de yokken de kendisini yenileyen, her zaman gelişen bir unsur."
"Kurşun kalem ucunda Atatürk tasviri"
Doğru, büyüteç yardımıyla görülebilen eserlerinin yapılış sürelerinin farklı olduğunu anlattı.
Bir çalışmasını ortalama 5 saatte bitirdiğini aktaran Doğru, "Eserlerimden 3 saatte, 2 saatte yaptığım da var, 9-10 saatte yaptığım da. Bütün eserlerimi çıplak gözle yapıyorum. Çizerken büyütmek için bir mekanizma kullanmıyorum." bilgisini paylaştı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ü, Başkomutanlık Meydan Muharebesi`nde düşünceli halde Kocatepe`de yürürken gösteren fotoğraftan esinlenerek kurşun kalem ucuna mikro heykel yaptığını ifade eden Doğru, "Daha küçüğü henüz yok. Resmi olarak başvurmadım ama çıplak gözle yapılmış en küçük Atatürk heykeli olduğunu iddia ediyorum." diye konuştu.
Alpay Burak Doğru, yaptığı çalışmalar için spesifik örnekler meydana getirme çabasında olmadığını ancak bu konuda iddialı olduğunu belirtti.
Bazı eserlerinden örnekler veren Doğru, şunları kaydetti:
"En küçük resmim, çıplak gözle sakal teline ay yıldız çizmiştim. Sakal telinin üzerinde Türk bayrağı var yani. Ondan sonraki en küçüğü gene incir çekirdeğinin üzerinde Türk bayrağı var. Sonra en küçük pirinç tanesi üzerine kalpaklı Atatürk portresi var, siyah beyaz olarak. Ondan sonra en küçük de Van Gogh`un Yıldızlı Gece tablosu. Sonra büyüyor ama en büyüğü 3,3 santimetre. Bundan sonraki boyut olarak hedef ne, bilmiyorum ama mikroskopla çalışmaya başladığımda belki çok ütopik hedeflerim var. Sakal teli üzerine İstiklal Marşı`mızı yazmak, ardından da Atatürk`ün Gençliğe Hitabesi`ni yazmak istiyorum."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Burak Akay